Fatih Sultan Mehmed portresinde neden gül kokladı?
Fatih Sultan Mehmet'in Nakkaş Sinan Bey'e çizdirdiği meşhur portresini hemen hemen herkes bilir. Peki Fatih'in bu portrede verdiği mesajı hiç merak ettiniz mi? Gül motifi tasavvuf terminolojisinde Resul-i Ekrem Efendimizi temsil ettiği gibi lale de Allah'ın birliğini sembolize eder. Sizler için İstanbul tarihine damga vurmuş 12 çiçek motifini derledik.
Giriş Tarihi: 25.08.2019
09:14
Güncelleme Tarihi: 30.03.2020
13:44
Lale, zambakgillerden yaprakları uzun ve sivri, çiçekleri kadeh şeklinde olan, farklı renklerde çok yıllık ve otsu, soğanlı bir bitkidir.
Gül motifinin tasavvuf terminolojisinde Resul-i Ekrem Efendimizi temsil etmesi gibi lale de Allah'ın birliğini sembolize eder.
Harflerin rakamsal karşılığı olan ebced hesabında Allah, lale ve hilal kelimelerini oluşturan harflerin aynı olması ve ebced hesabında rakamsal toplamın 66'ya denk gelmesi, bu üç kelimenin tasavvuf literatüründeki ilişkisini ve önemini anlatır.
Hatta Anadolu coğrafyasında kullanılan "işi altmışaltıya bağlamış" deyimindeki 66 rakamının bağlandığı nokta da ebced hesabıdır.
Haseki kelimesi, "sarayda padişahın gözüne ve gönlüne girmiş olan karavuş/cariye anlamındadır. Aynı zamanda Osmanlı Devleti'nde bir görevde eskimiş olanlara verilen bir unvandır.''
Hasekiküpesi çiçeği de, kendisine verilen bu ada uygun özellikler çok yıllık bir bitkidir ve kökü, yıllarla bir yumru haline gelerek toprağa iyice yerleşir. Çiçeklerin çanak yaprakları, yalın veya katmerlidir. Dalın ucundan aşağı doğru sarkan çiçekleri küpeye benzer. Yapraklarının ve çiçeğinin farklı ve gösterişli yapısı ile diğer çiçekler arasında fark edilen değerli bir bitkidir.
Orta Asya'dan coğrafyamıza gelen lale mitolojisinde, yaprağın üzerindeki çiğ tanesine yıldırım düşmüş ve alev alan yaprak laleye dönüşmüştür.
Lalenin iç bünyesinde kalan siyahlık da yanık izleri olarak yorumlanmıştır. Yine tasavvuf anlayışımızda Allah, lale ve hilal kelimelerini oluşturan harflerde noktalama işareti olmadığı için bizde de lalenin lekesizi makbuldür.
Asurluların her sabah göbeğinde su yaydığı için ''Ağlayan Lale'' dedikleri, Osmanlı'da idam cezasının sembolü olarak kullanılan ters laleler, çeşitli kültürlerde yüklenen anlamaları ile önemli bir yere sahiptir. Her dalında üç ila sekiz ters lalenin olduğu, 70-80 cm uzunluğundaki tek bir dal üstünde gelişen bu bitki, mart ve mayıs aylarında ortaya çıkar.
Topkapı sarayı Harem Dairesi Gözdeler Taşlığı'na bakan avludaki Çifte Kasırlar Dairesi'nin içini süsleyen çini panolarda, kapı üzerindeki çiçek buketlerinde ve bazı ferman tuğralar bezemelerinde kâğıttan kesme şeklinde ters lale motifi karşımız çıkar.