Gelenekten geleceğe: Gaziantep el sanatları
El sanatları bir coğrafyanın tarihini, kültür ve yaşam tarzını yansıtan en önemli eserlerdendir. Binlerce yıllık geçmişiyle çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan Mezapotamya'nın kalbindeki Gaziantep, birçok el sanatları ile anılır. Bakırcılıktan sedefçiliğe kadar farklı türlerdeki bu eserler, sanatın zanaat ile buluştuğu, gelenekten geleceğe aktarılan kültürel varlıklardır.
Giriş Tarihi: 23.02.2023
15:56
Güncelleme Tarihi: 23.02.2023
18:09
SEDEF KAKMACILIK
◼ Sedef, çeşitli deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan sert, beyaz ve gökkuşağı pırıltılı, fosforik özelliteki bir maddedir. Bu madde ile sedefçilik yapılır ve işleyen kişiye sedefkar adı verilir.
◼ Sedefkarlığın ilk örnekleri, MÖ 4000 yılında Sümerlilerin mezar taşlarında görülür. Doğu ülkelerinde yaygın olan sedefkarlık, Osmanlı Devleti zamanında zirveye ulaşır.
◼ Türk-İslam sanatının klasik örnekleri, sedef süsleme tekniği ile yapılır. Özellikle 15. yüzyıldan itibaren inşa edilen camiler, saraylar ve konakların kapı, pencere süslemelerinde ve aksesuarlarda sıkça görülür.
◼ Sedefkarlık sanatının Gaziantep'e gelmesi 1963 yıllarına uzanır. İlk sedef atölyesini açan kişinin Arif Demir isimli bir usta olduğu bilinir. Sedefkarlık konusunda en usta isimler özellikle Kalealtı ve Karşıyaka bölgelerinde bulunur.
◼ Ülkemizde sedef kakma üzerine tasarlanan ürünü satan dükkan ve atölyelerin çoğu Gaziantep'tedir. Bu atölyede çıkan ürünler genellikle turist amaçlıdır. Sedef işlemeciliği, ustaların mahareti ve ürünlerin yer aldığı dükkanları ile zaman içerisinde Gaziantep şehri ile anılmaya başlar.
Kültür mirasımız: tesbih
YEMENİCİLİK ◼ Yemeni, yörede ayağa giyilen bir çeşit ayakkabıya verilen isimdir. Üstü kırmızı, siyah gibi renklerdeki deriden oluşan, tabanı köseleden dikilen, topuksuz ve sağlık açısından uygun bir ayakkabıdır.
↪ Gaziantep'te yemenicilik mesleğine "köşgercilik", yemenicilere "köşger", yemeniyi üreten ustalara ise "köşger ustası" denir.
◼ Deriden ayakkabı yapımının ilk olarak nerede başladığı bilinmese de yazılı kaynaklarda yer alan verilere göre ilk ayakkabı Mezopotamya ve Anadolu'da yapılır. Yemeninin Gaziantep'e gelişi ise Suriye'nin Halep şehrinden gerçekleşir.
◼ Rivayete göre ilk yemenileri, Suriye'de yaşayan Yemeni kökenli "Yemen-i Ekber" adında bir usta diker. Başlarda Suriye'de yapılan meslek, sonraları Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin gibi şehirlerde günlük hayatta kullanılır. Yemenicilik, zamanla Gaziantep'te bir iş kapısı halini alır. Öyle ki 1920'li yıllarda Gaziantep'te 400'e yakın yemenici olduğu söylenir.
KUTNU DOKUMA ◼ İnsanoğlu, dünyaya geldiği ilk andan itibaren vücutlarını örtme, güneşten, sıcaktan veya soğuktan koruma ihtiyacı hissetmiştir. Bu amaçla da dokumacılık kültürü gelişmiş ve günümüz tekstil sanatının temelini oluşturmuştur.
◼ Bir tekstil ürünü olan kutnu, çözgüleri genellikle ipek, atkıları ise pamuk ipliğinden olan saten örgü ile dokunmuş ve çözgü yönünden renkli desenleri olan bir tür yarı ipek kumaştır. Kutnuyu dokuyan ustaya "kutnu dokumacısı" yada "kutnu ustası" denir.
Depremde yıkılan 14 asırlık Habib-i Neccar Camii
◼ Diğer adı "saray kumaşı" o lan kutnu, Arapçada pamuk anlamına gelir. Parlak ve mat çizgilerin yan yana gelmesi veya birçok renkli çizgilerin yan yana gelmesiyle dokunur.
◼ Osmanlı döneminde bu kumaşlar daha çok Şam, Bağdat ve diğer Ortadoğu şehirlerinde dokunur, oradan Anadolu'ya geldir. Ancak Cumhuriyetin ilk yıllarında kutnunun Gaziantep'ten alındığı bilinir.
↪ Kutnu adı Gaziantep ile özdeşir ve günümüzde sadece bu kadim şehirde dokunur.