Hayvan sevgisinin estetik ifadesi kuş köşkleri
Köşk, saray, cami, mescid, türbe, han, sıbyan mektebi, çeşme gibi yapıların duvarlarına oturtulan maket görünümlü kuş evleri, Osmanlı toplumundaki hayvan sevgisinin estetik ifadesi gibidir. İslâmiyet'ten önceki devirlerden beri Türk toplumunda önemli bir yer tutmuş. Türk kültürü, sanatı, etnografyası ve folklorunda her zaman yer almışlardır.
Giriş Tarihi: 23.05.2019
13:28
Güncelleme Tarihi: 23.05.2019
13:44
Moltke ise;
"Türkiye Mektuplarında Türkler hayırseverliklerini hayvanlara karşı bile gösterirler. Üsküdar'da bir kedi hastanesi bulursun, Bayezid Camii'nin avlusunda da güvercinler için bir bakım yeri vardır" diyerek şöyle devam eder: "Birçok mezar taşının altı yalak şeklinde oyulmuştur. Buraya yağmur suları toplanır ve sıcak yaz günlerinde köpekler ve kuşların susuzluklarını giderebilecekleri küçük mikyasta bir fukara mutfağı vazifesini görür. Müslümanlar hayvanların şükranının da insanlara hayır getireceğine inanırlar."
Bir başka yabancı seyyah, Gerard de Nerval , "Voyage en Orient" adlı eserinde. İstanbul'da gördüğü kuşlar için yapılmış, ahşaptan konsol biçimindeki kuş evlerinden söz etmektedir.
YAPILDIKLARI YERLER
Kuş köşkleri de denilen bu minyatür yapıların bulundukları binalar; evler, köşkler, saraylar, cami ve mescidler, medreseler, hanlar, sıbyan mektepleri, kütüphaneler, türbeler, köprüler, çeşmeler, darphaneler gibi dinî ve sivil mimarî yapılanmıştır.
Kuş evleri , söz konusu yapıların yukarı kısımlarında, genellikle soğuk ve sert rüzgârlar dan korunaklı cephelerinde, insan ve hayvanların erişemeyeceği yüksekliklere inşa edilmiştir. Çoğunluğu taştan , ahşaptan , pek azı da tuğladan yapılmış bu evleri, Anadolu ve Rumeli'de, meselâ Kayseri , Amasya , Tokat , Niğde , Antakya , İzmir , Bolu , Kırklareli , Tekirdağ , Edirne , Filibe ve Tırnova 'da görebileceğimiz gibi, en güzel örneklerine İstanbul 'da rastlarız.
On altıncı yüzyılda kuş evlerinin yapıldığı binalara örnek olarak İstanbul'da Bali Paşa Camii , Büyük Çekmece Köprüsü , Tokat'ta Ulu Cami , On yedinci yüzyılda İstanbul'da Yeni Cami , Niğde'de Kiğılı Camii , Antakya'da Ulu Cami, Amasya'da Sultan Bayezid Camii gösterilebilir. On sekizinci yüzyılda İstanbul'da Nuruosmaniye Camii , Üsküdar Ayazma Camii , Selimiye Camii , Taksim Maksemi , Zeyrek Şebsefa Mektebi , Saraçhane Amcazade Hüseyin Paşa Mektebi .
Bayezid Seyyid Hasan Paşa Medresesi çeşitli kuş evleriyle donatılmış yapılardandırlar. On dokuzuncu yüzyıl örnekleri arasında Kayseri'de Şeyh İbrahim Tennurî Çeşmesi , İstanbul Eyüp'te Şah Sultan Mektebi sayılabilir. Ayrıca, İstanbul Balat 'ta ve Bursa'da on sekiz ve on dokuzuncu yüzyıla ait evlerde de kuş köşkleri bulunmaktadır. Sözünü ettiğimiz bu yapıların dışında, daha birçok yerde ve çeşitli türde binalarda da kuş evleri yer almaktadır. Bazen kuş evlerinin bulundukları binalar eski olabilmekte, ancak üzerlerindeki kuş köşkleri sonraki yıllarda yapılan tamirler sırasında eklenebilmektedir. İstanbul Fatih Camii , Kastamonu İbnineccar Camii ve Amasya Sultan Bayezid Camii buna örnektirler.
İKİ TÜR KUŞ EVİ
Kuş evlerini, inşa tarzları bakımından iki grupta sınıflandırmak mümkündür: Birincisi ve çoğunluğu, bina cephelerinden dışa taşkın yapılan hücre veya odacıklar şeklinde olanlardır (Üsküdar Ayazma Camii, Eyüp Şah Sultan Sebili). Bunlar, bazen konsollar üzerine cumba şeklinde ileri doğru uzatılmış tek katlı köşk veya yalı görünümünde minik yapılara, ya da çok katlı saraylara benzemekledirler. İkinci grup kuş evleri ise, bulundukları binaların cephe duvarları arasına niş şeklinde oyulmuş odacıklar halindedirler.
Genellikle cami, sebil, köşk ve ahşap evler şeklinde yapılabilen kuş evlerinin bazen de belirli bir mimarî şekli olmadığı dikkati çekmektedir.
Aynı bina üzerinde değişik şekillerdeki kuş evlerine de rastlanabilmektedir. Bu yapılardaki kemer, kubbe, konsol ve pencerelerde kullanılan mimarî elemanlar, Klâsik ve Barok dönemlerinin kendilerine has üslûp özelliklerini yansıtırlar.
Klasik Osmanlı döneminde yapılan kuş evleri, çoğunlukla ahşap ev şeklinde olup bindirme çift katlı ve cumbalı oluşlarıyla dikkati çekmektedirler. Batı sanat üslûplarının Türk sanatını etkilemesi sonucu Barok dönemde ön plana çıkmıştır. Barok üslûbun bariz özelliklerinden biri olan hareketlilik , kuş evlerinde cephelere yansımış , saçak kubbe ve konsollar, cepheleri hareketlendiren mimarî elemanlar olmuşlardır. Özellikle bu dönem kuş evlerinde pencere kafesleri ve korkuluk şebekelerinin ince bir işçilikle yapıldığı görülmektedir.
Klasik Osmanlı döneminde yapılan kuş evlerinde kubbe kasnaklara oturmakta olup, genellikle yuvarlaktır. Ancak İstanbul Üsküdar'da Hatice Gülnûş Valide Camii 'ndeki kuş evlerinden birinde olduğu gibi, piramit külâhla örtülü örnekler de mevcuttur. Diğer mimarî elemanlar gibi, kuş evlerindeki kubbeler de Barok dönemde değişikliğe uğramış, armudî ve dilimli kubbeler sıkça kullanılmıştır. Bundan başka örtü sistemi çatı şeklinde olan kuş evlerine de rastlanmaktadır.