İslam tarihinin dönüm noktası Nizamiye Medresesi
Orta Çağ İslam dünyasının en önemli eğitim-öğretim kurumlarından olan Nizamiye Medreseleri, Büyük Selçuklu veziri Nizamülmülk tarafından devrin zararlı düşüncelerine karşı İslam itikadını korumak amacıyla kuruldu. Teşkilat ve müfredatıyla bir dönüm noktası teşkil eden Nizamiye Medresesi'ninden Salerno, Paris ve Oxford gibi Batı'da kurulan üniversiteler de etkilendi.
Giriş Tarihi: 03.11.2018
11:36
Güncelleme Tarihi: 03.11.2018
12:55
Medresenin hocaları meşhur âlimlerdi ve Bağdat'ın siyasi ve sosyal hayatı üzerinde büyük tesirleri vardı. Bu kabilden; Şirâzî, İbnü's-Sabbağ, Ebu Sa'd el-Mütevelli, Debûsî, Ebu Abdullah Hüseyin b. Ali et-Taberî, Ebu Hamid el-Gazzâli (İmam-ı Gazzâli) gibi birkaç ünlü müderrisi sayabiliriz.
İLİM AŞIKLARI İÇİN BÜYÜK KAPI
Nizamiye Medreseleri, tarihte "eğitimde fırsat eşitliği" sağlaması bakımından da çok önemlidir. O zamanlar yüksek seviyede ilim tahsli edebilmek biraz da maddî durum ile ilgiliydi. Bu yüzden devletin, medreseleri "yatılı ve burslu" bir eğitim kuruluşu haline getirmesi, ilim âşıkları için açılan büyük bir kapı olmuştu.
MEDRESEDE VERİLEN DERSLER
Medresede genellikle dinî ilimler okutulmaktaydı. Okutulan başlıca dersler: Kur'ân-ı Kerîm ve ilimleri, Hadis, Şafii fıkhı ve usulü (İslam Hukuku Metodolojisi), Eş'arî kelamı, Arap dili ve edebiyatı, vaaz, matematik ve İslam miras hukuku.
MEDRESE’DEKİ EĞİTİM-ÖĞRETİM
Hocalar, derslerini öğrencilerin bulunduğu yerden daha yüksek bir kürsüde verirlerdi. Ders saatleri mevsimlere, dersin niteliğine ve hocaların ilmî mertebesine göre değişirdi. Dersler hafta boyunca öğleden önce başlar öğle, ikindi ve yatsı namazlarından sonra da devam ederdi. Eğitim dili Arapçaydı. 20 yaşını doldurmuş öğrencilerin girebildiği medresede eğitim süresi 4 yıldı.
Nizâmülmülk, medreseyle bizzat meşgul oldu ve medreseye bağlı bir kütüphane kurdurdu. Çok kıymetli kitapların bulunduğu kütüphane sayesinde öğrencilerin uzun seyahatler yapmasına gerek kalmadı.
Nizamiye Medresesi Kütüphanesi , 1116 yılında çıkan yangında yandı fakat öğrencilerin büyük fedakârlıkları sayesinde kitaplar yanmaktan kurtarıldı. 1132'de kütüphane yeniden inşa edildi. 1258 yılındaki Moğol istilasından zarar görmediği söylenirse de bu zengin kütüphaneden günümüze hiçbir eser kalmadı.