İsmet Özel'i derinden etkileyen 'gönül dostu'
Üç yazar bir 'gönül dostu'… Necip Fazıl, İsmet Özel, Rasim Özdenören ve Fethi Gemuhluoğlu… Adeta tek başına okul olan Fethi Gemuhluoğlu, 20'nci asrın fikir adamlarından biriydi. O sadece yaşadığı dönemi değil sonraki nesilleri de derinden etkiledi. İşte sizler için Fethi Gemuhluoğlu'nun vefatı üzerine edebiyatımızın usta kalemlerin yazdığı yazıları derledik.
Giriş Tarihi: 30.04.2019
09:03
Güncelleme Tarihi: 30.04.2019
09:37
"KENDİSİNİ MÜSLÜMAN BİR NESLİN YETİŞTİRİLMESİNE ADAMIŞTI"
Onu sık sık eylem adamı olarak anıyorsam, bu sıfat bilerek kullanmaktayım. O, kendisini bir Müslüman neslin yetiştirilmesine adamıştı . Oğlundan naklettiği bir sözle "Allah" diyen herkes kendisini kandırabilirdi.
Bu gelişigüzel hatırlamalarım onu anlatmaya yetmeyeceğini biliyorum. Sadece ona rahmet okunmasına vesile olmasını diliyorum. Rahmet olsun.
(Yeni Devir, 8 Ekim 1977)
Bir Ölüm Münasebetiyle
Fethi Gemuhoğlu öldü. Onu meydan yeri tanımaz. Fakat meydan yerinin tanıdığı politikacılar, muharrirler, fikirciler, hususiyle 'sağ' yaftasının belirttiği çerçeve içindekiler çok iyi tanır. Bâbıâli kitabımda özleştirmeye çalıştığım gibi Fethi Gemuhoğlu, harp meydanında görünmeyen, fakat ateş hattındakilere sakalık eden, nakliye ve levazım kollarına yön veren, hususi çevrelerde mayası halis bir gençlik yoğuran, gönlü tasavvuf kokusuyla ıtırlı ve dili en murassa Osmanlıca zarbı içinde İslami zevk mazrufuyla nakışlı, son turfanda bir tipdi.
Öldü! Ne denir? Hakk rahmet eylesin…
Fakat bu ölüm beni çok sarstı. Bundan dört ay önce ölen ve cenazesinde meleklerden başka kimsenin davetli olmadığı annemden duyduğum sarsıntı gibi bir şey…
Çünkü:
Bu ölüm bana onun şahsımı ve ferdi kıymetini aşan bir mana içinde gömüldü. Bu mananın yıkıcılığıdır ki, ikinci defa tepeme bir yıldırım gibi düşüyor.
Mana şu:
Dünya dünyamız boşalmakta… Dolarken boşalmakta… Ve ben, neslimden önceki ve sonraki bazı insanların teker teker gittiğini görerek, kendimi bir bardak su bile getirecek kimsenin bulunmadığı ahşap bir konakta yapayalnız hissetmeye başlıyorum.
Bu noktada, gayet derin ve üstün bir manası olan 'sohbet' tabirini esas tutarak kaydedeyim:
Gitgide, sohbet edilebilecek, insan, cemiyet, gaye, dava, tarih, istikbal üzerine halleşilebilecek fertler, manevi gümrüklerden ithaline müsaade edilmeyen ilaçlar gibi azalıyor.
İnşallah gelirler!..
O, bu hasretle gitti.
(Sabah, 11 Ekim 1977)