İstanbul'un tarihi kasırları
İstanbul tarihsel açıdan çoğu kez saraylarıyla akla gelir. Ancak ev sahipliği yaptığı kasırları da tarihin kokusunu üzerinde taşımaktadır. Özellikle hafta sonu tatillerinde ve yaz aylarında ziyaretçilerin uğrak yerlerinden olan bu yapıları sizler için inceledik.
Giriş Tarihi: 19.07.2019
13:48
Güncelleme Tarihi: 19.07.2019
15:41
Ana yapı olan Merasim Köşkü; ön cephesinde, dönemin beğenisini yansıtan Barok çizgiler taşıyan merdiveni, ilginç ve hareketli kabartmalarıyla çarpıcı bir mimarlığa sahiptir. Giriş Salonu ile her iki yanında yer alan birer odadan oluşan kasrın iç süslemelerinde; Osmanlı sanatında 19. yüzyılda tercih edilen Batılı dekorasyon anlayışına uygun bir süsleme programı uygulanmıştır. Avrupa'nın çeşitli üsluplarındaki mobilyalar ve döşeme öğeleriyle belirli bir bütünlük sağlanmıştır.
Maiyet Köşkü ise; diğerine oranla daha az süslü bir yapı olmasının yanı sıra, bir orta sofaya açılan köşe odalarından oluşan mekân düzenlemesiyle daha geleneksel bir şema sergiler. Maiyet Köşkü'nün odalarında duvarlar farklı renklerde ve mermer görünümü veren şutuk işçiliği ile kaplanmıştır. Ihlamur Kasırları'nın Merasim Köşkü bir müze-saray olarak ziyarete açık tutulmakta, Maiyet Köşkü ise kışlık kafeterya olarak düzenlenmiş bulunmaktadır.
Pazartesi günü hariç her gün, 09:00-17:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
Adres : Teşvikiye, Ihlamur Yolu, 34357 Şişli/İstanbul, Türkiye
Osmanlı devrinden kalan ve Dolmabahçe ile Beylerbeyi Saraylarından da önce yaptırılan Beykoz Mecidiye Kasrı, İstanbul'un eski kasırlarındandır. Boğaz'ın Asya kıyısında, Beykoz'da, Hünkâr İskelesi mevkiindedir. Beykoz Mecidiye Kasrı, Boğaziçi'nin ilk kâgir ve yeni üslûpta inşâ edilmiş, mimarî özellikleriyle sanat değeri olan bir yapıdır.
Beykoz Mecidiye Kasrı, Sultan Abdülmecid için Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa tarafından 1845 yılında yaptırılmaya başlanmış ve paşanın ölümü üzerine, 1854'te oğlu Said Paşa tarafından tamamlatılarak padişaha hediye edilmiştir.
Kasır, Osmanlı geleneğinde var olan "serdab köşkleri"nin 19. yüzyıl uygulamalarına güzel bir örnektir. Cephe kaplamasında İtalya'dan ithal edilen taşlar ile yerli beyaz mermer kullanılmıştır.
İki katlı, yarı kâgir ve simetrik bir düzeni olan Beykoz Mecidiye Kasrı'nın ön cephesi neoklasik bir tarza sahiptir. Kasrın Sultan II. Abdülhamid döneminde çekilmiş fotoğraflarında; varaklı mobilya takımları, Hereke kumaşlarından döşeme ve perdeleri, Baccarat vazoları ve büyük kristal şamdanlarıyla zengin bir şekilde döşenmiş olduğu görülür. Ayrıca kasrın içi çok değerli renkli somakilerle tezyin edilmiştir.