Kültür tarihimizde "kuş dili"
Henüz çocukluk yıllarında hemen herkes tarafından öğrenilen kuş dili, nasıl ortaya çıkmış hiç düşündünüz mü? Çocukluğumuzun eğlenceli bir oyunu olmasının yanı sıra günümüzde haberleşme yöntemi olarak da kullanılır. Tüm bunların ötesinde kuşların dili tasavvuf edebiyatında kendine geniş bir yer edinmiştir. Feridüddin Attar'dan Gazzali'ye kadar pek çok İslam alimi bu konu hakkında eserler kaleme almıştır.
Giriş Tarihi: 29.09.2023
13:36
Güncelleme Tarihi: 04.09.2024
09:21
◾ 15. yüzyılda yaşamış ünlü şair ve düşünür Ali Şir Nevai tarafından yazılmış bir kitaptır. Edebiyat dünyasında büyük yankı uyandıran Feridüddin Attar'ın kaleme aldığı Mantıku't-Tayr'a Ali Şir Nevai bir nazire yazar.
◾ Lisanü't-tayr adını verdiği bu nazirede aynı şeklide Hüdhüd, Simurg ve diğer birçok kuş kitabın ana kahramanları olarak yer alır. Böylece tasavvufun temel meseleleri sembolize edilerek anlatılmış olur.
BİLGİ NOTU: *Ali Şir Nevai :15 yüzyılda yaşamış olan Çağatay edebiyatının en büyük temsilcisidir. Türkçeyi yüksek bir sanat dili haline getirmiştir. *Nazire: Bir şairin yazmış olduğu şiire karşılık olarak aynı ölçü ve vezin kullanılarak yazılan şiirlerdir.
DİĞER TÜRK DEVLETLERİNDE KUŞ DİLİ
◾ Anlaşılmaz olmanın hedeflendiği kuş dilinin günümüzde yalnızca Türkiye'de çocuklar arasında konuşulan bir dil olduğu zannedilir. Sanıldığının aksine bu dil, Türkiye dışındaki Türk devletlerinde de yaygındır.
◾ Bugün Tataristan, Azerbaycan ve Kazakistan'da kuş dilinin konuşulduğu bilinir. Kazakistan'da p sesi hecelerin arasına getirilerek kullanılır. Azerbaycan'da c sesiyle kullanımı, Tataristan'da ise f sesi ile kullanımı yaygındır.
GİRESUN’DA ISLIKLA KURULAN İLETİŞİM:KUŞ DİLİ
◾ Günümüzde Giresun'un Kuşköy ilçesinde hala aktif olarak kullanılan bir kuş dili mevcuttur. 2017 yılında UNESCO tarafından Acil Koruma Gerektiren Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alınan bu dil, halkın ıslık çalarak oluşturduğu bir iletişim yöntemidir.
◾ Tarihinin oldukça eskiye dayandığı düşünülen bu dilin doğuşunun altında zorunlu sebepler yatar. Engebeli ve dağlık olan bu köyün ortasından bir nehir geçer. Yerleşim yerini adeta ikiye bölen bu nehir bölgede yaşayan insanların iletişimini fazlasıyla zorlaştırır. Başta çobanlar olmak üzere halk, kendisine haberleşmek için pratik bir yol üretmek mecburiyetindedir. Böylece zaman içinde ıslık çalarak kurdukları bu iletişim biçimi, kuş dili olarak adlandırılır.