Yetki ve mülkiyetin nişanesi mühür
Mezopotamya'da ortaya çıkıp yayılım gösteren mühür, bir tür imza niteliği taşımaktaydı. Yetki ve mülkiyetin ifadesi olan mühür, yöneticilerden halka kadar toplumun tüm kesimi ve kurumları tarafından kullanılan bir simgeydi. Günümüzde de yine benzer amaçlarla kullanılır. Mührün tarihsel serüvenini sizin için araştırdık.
Giriş Tarihi: 20.10.2023
10:24
Güncelleme Tarihi: 21.10.2023
08:49
🔴 Osmanlı'da mühür başlı başına önem kazanmıştır. Padişahların mührü saltanatlarının simgesiydi, padişah değiştikçe mühür de değişime uğrardı.
🔴 Sultanlar, tahta çıktığı zaman dört mühür hazırlatırdı. Bu mühürler kendisi, sadrazam, has odabaşı ve harem hazinedarı içindi.
🔴 Kullanım gayelerine göre mühürler çeşitli adlarla anılırdı.Osmanlı'da devlet idaresinde kullanılan mühürlere resmi mühür, kişilere mahsus olanlara şahsi mühür, kütüphanelerindeki kitaplara basılmak için hazırlanmış olanlara ise vakıf mührü denirdi. Resmi mühürlerin başına mühr-i hümayun denilen padişahın tuğrasının bulunduğu mühürler basılırdı.
Yedinci mühür
🔴 Osmanlı döneminde mühür, halk ve memurlar tarafından kullanılır, imza niteliği taşırdı. Bu uygulama memurlarca İkinci Meşrutiyet'e (1908) kadar sürdü. Mühürlerin biçimleri oval, yuvarlak, armudî ve altıgen gibi farklı biçimlerdedir. Bazı mühürler cepte muhafaza edilirdi, bazıları boyna asılırdı, bazıları da yüzük olarak parmağa takılarak kullanılırdı.
🔴 Mezopotamya'da ortaya çıkarak tarihsel süreç içinde Avrupa'ya kadar yayılan mühürler üzerinde insan, hayvan, doğa figürleri ve çeşitli semboller bulunurdu. Avrupa'da sosyal sınıflara göre mühürlerde kullanılan malzeme ve şekiller değişiklik gösterirdi.
🔴 Günümüzde de devlet kurumlarının iptal-kapama işlemlerinde ve bazı meslek gruplarındaki kişilerce mühür kullanımı devam etmektedir.
*İkinci Meşrutiyet nedir?
Osmanlı Anayasası'nın, 30 sene askıda kalmasının ardından, 23 Temmuz 1908 tarihinde tekrar ilan edilişiyle başlayıp Mebuslar Meclisi'ni Sultan Vahdettin'in 11 Nisan 1920'de tasfiyesiyle sonlanan dönemdir.