Ölümü de sevdaya dâhil olan şairin hayat defteri
Türkiye'nin yaşadığı siyasi oluşumları ekonomik değişimlerle bağlantılı gören Attila İlhan, 80 yıllık ömrüne 56 kitap ve 6 senaryo sığdırdı. Bir dönem müstear isimlerle edebiyat hayatını sürdürdüğü için Türk edebiyatında "Kaptan " lakabıyla anılan İlhan, vefatının on üçüncü yılında sevenleri ve okurları tarafından yâd ediliyor.
Giriş Tarihi: 11.10.2018
13:55
Güncelleme Tarihi: 10.10.2019
09:16
Şiire yeni bir ses düzeni
Attila İlhan, şiire yeni bir ses düzeni, taşkın, coşkulu bir anlatım ve kendisine özgü bir duyarlılık getirerek "Sisler Bulvarı ", "Yağmur Kaçağı ", "Ben Sana Mecburum " isimli şiir kitaplarındaki şiirleriyle genç şair kuşağını etkiledi. "Yasak Sevişmek ", "Elde Var Hüzün " adlı kitaplarındaki şiirlerinde ise divan şiiri ve şarkılarından yararlanan İlhan, "Duvar " adlı eseriyle, toplumcu dönemin en bariz örneği olarak tanımlandı.
İlk iki romanı olan "Sokaktaki Adam " ve "Zenciler Birbirine Benzemez "den sonraki romanlarında tarihi konulara ağırlık vermeye başlayan, imge dünyası oldukça zengin olan usta yazar, bu tür romanlarında da öz Türkçe akımına karşı çıktı.
elimden tut yoksa düşeceğim
yoksa bir bir yıldızlar düşecek
eğer şairsem beni tanırsan
yağmurdan korktuğumu bilirsen
gözlerim aklına gelirse
elimden tut yoksa düşeceğim
Yağmur Kaçağı
Attila İlhan 80 yıllık hayatında, 1946'da katıldığı "CHP Şiir Yarışması"da "Gavur Dağlarından Rivayet " (Cebbar Oğlu Mehemmed ) şiiriyle ikincilik ödülünü, 1974'de "Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü "nü "Tutuklunun Günlüğü " isimli kitabıyla ve 1975'de ise "Yunus Nadi Roman Armağanı "nı ödülünü "Sırtlan Payı" isimli romanıyla elde etti.
"Sevmek sevildiğini bile fark etmeden / yaklaştıkça ölüm soğuk bir yağmur gibi / sevmek zehir zemberek ve yürekten / gecikerek de olsa vuruşur gibi / sevmek için geç ölmek için erken" mısralarının yer aldığı şiiriyle aşıkların, şair ve yazar adaylarının, edebiyatseverlerin ilham kaynağı olan Attila İlhan, 11 Ekim 2005'te İstanbul'da hayata veda etti.
Ömrüne 56 kitap, 6 senaryo sığdırdı
Attila İlhan, 1948'de kaleme aldığı "Duvar" isimli kitabıyla şiir ve edebiyat dünyasına adım attı. Ardından 1954'de "Sisler Bulvarı", 1955'de "Yağmur Kaçağı", 1960'da "Ben Sana Mecburum", 1962'de "Bela Çiçeği", 1968'de "Yasak Sevişmek", 1973'de "Tutkunun Günlüğü", 1977'de "Böyle Bir Sevmek", 1982'de "Elde Var Hüzün", 1987'de "Korkunun Krallığı", 1993'de "Ayrılık Sevdaya Dahil" ve 2002'de ise "Kimi Sevsem Sensin" isimli şiir kitaplarını çıkardı.
seni ben kallavi sokağı'nda gördüm
sen beni görmedin görmedin
kapıları çaldım adını sordum
söylemediler öğrenemedim
seni ben kallavi sokağı'nda gördüm
bir daha görmedim bilmedim
Belma Sebil
Roman alanında 1953'de "Sokaktaki Adam" isimli eserini yayımlayan Attila İlhan, 1957'de "Zenciler Birbirine Benzemez", 1964'de "Kurtlar Sofrası", 1973'de "Bıçağın Ucu", 1974'de "Sırtlan Payı", 1978'de "Yaraya Tuz Basmak", 1980'de "Fena Halde Leman", 1981'de "Dersaadet'te Sabah Ezanları", 1984'de "Haco Hanım Vay", 1988'de "O Karanlıkta Biz", 2002'de "Allah'ın Süngüleri-Reis Paşa", 2005'de "Gazi Paşa" ve 2007'de ise "O Sarışın Kurt" adlı kitaplarını okuyucularıyla buluşturdu.