Arama

Orta Çağ’da kitap hırsızlığına karşı sıra dışı çözümler

Orta Çağ'da kitaplar, nadir ve değerli birer hazine olarak görülürdü. Bu nedenle, kitap hırsızlığı da yaygındı ve oldukça ciddi bir suç olarak kabul edilirdi. Kitaplar genellikle el yazması olarak üretilirdi ve yazma işlemi uzun ve zahmetli olduğundan, bir kitabın çalınması büyük bir kayıp demekti. Hırsızlığın önlenmesi için kütüphaneler sıkı güvenlik önlemleri alırdı. Bu nedenle, kitap hırsızlığı büyük bir endişe kaynağıydı ve ciddi önlemler alınması kaçınılmazdı. Sizler için, Orta Çağ'da kitapları hırsızlardan koruyabilmek için geliştirilen ilginç birkaç yöntemi yazdık.

♦️ Benzer uygulamalar farklı kültürlerde de karşımıza çıkıyor. Kudüs'te Suriyelilere ait bir kitap için yazılmış bir beddua da benzer bir etki yaratıyor: "Bu kitabı çalan veya verildiği yerden çıkaran yaratıcının gazabına uğrayacak, lanetlenecektir! Amin."

♦️ Kitaplara eklenen ve kötü uğur getireceği vurgulanan bu lanetli ifadeler, sadece kitap hırsızları için bir caydırıcı değil, aynı zamanda bu kitaplara verilen özel değeri ve onların korunmaları gerekliliğini vurgulamaktaydı.

TESADÜFEN KEŞFEDİLEN RENK: PRUSYA MAVİSİ

  • 10
  • 10

♦️ Hırsızlığa önlem amaçlı yazılan bu tür notlar, yazan kişinin aslında nazik ve caydırma ihtimali yüksek bir uyarıyla potansiyel hırsızları vazgeçirebileceğine inandığını göstermektedir. Bazı notlarda, bulan veya çalan kişiden kitabı gerçek sahibine iade etmesi istendiği de tarihi kayıtlara geçmiştir. Örneğin, bir kütüphanedeki el yazması bir kitapta İngilizce şu ifade yer alabilir: "Beni kim bulduysa ya da kim aldıysa, ben John Foss'un kitabıyım. Beni ona geri götürmelisin."

♦️ Orta Çağ kütüphanelerinde kitap hırsızlığıyla başa çıkabilmek için ilginç çözümler geliştirildi. Özellikle tek nüshalı, büyük, ağır ve değerli kitaplar özel ve birbirinden ilginç birkaç yöntem geliştirilerek korunmaya çalışılmıştı.

Editör: Halil İbrahim Kutlu

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN