Osmanlı Ramazan sofralarının vazgeçilmez lezzetleri
Şerbetlerden çorbalara, kebaplardan tatlılara kadar birbirinden farklı lezzetin bulunduğu Osmanlı Ramazan sofralarında aynı zamanda şifalı besinlerin de yer aldığını biliyor muydunuz? Peki, Fatih Sultan Mehmed'in Ramazan sofralarında eksik etmediği lezzet neydi? "Nerede o eski Ramazanlar" diye hasret çekenler için, Osmanlı döneminde iftar sofralarından eksik olmayan lezzetleri derledik.
Giriş Tarihi: 14.05.2019
11:58
Güncelleme Tarihi: 25.05.2020
08:54
Tavuğu bol suyla biraz tuz ekleyerek haşlayın. Ardından suyu bir kenara ayırın. Tavuk etlerini kemikten ayırın. Geniş bir tencereye yağı alın ve tavukları hafif kızarana kadar çevirin. Daha sonra küp küp doğranmış soğanları içerisine ilave edin.
Bademleri 10 dakika ılık suda beklettikten sonra kabuklarını soyun ve tencereye ekleyin. Hafif pembeleştikten sonra üzerine bal, üzüm, kuru kayısı, tarçın, tuz, 1 limonun suyu ve yarım litre tavuk suyunu ekleyin. Tencerenin kapağını kapatarak 30 dakika kadar pişirin. Pişen yemeğin üzerine ince kıyılmış maydanoz ve dereotu serperek servis edin.
Osmanlı döneminde çok sık pişirilen muhteşem bir tarifle daha karşınızdayız. Yapımı kolay olan ve iç harcı ile damakları şenlendirecek nemse böreği, çıtır çıtır tadıyla kalabalık sofraların vazgeçilmezidir.
Hamur malzemelerini derin bir kabın içerisine alıp, güzelce yoğurun. Ardından üzerini bezle örtüp 20 dakika dinlendirin. Dinlenen hamuru un serpilmiş tezgaha alıp merdaneyle yufkadan biraz daha kalın açın. Su bardağı ağzıyla veya çember kalıpla kesip yuvarlak hamurlar hazırlayın. Daha sonra yumurtanın akıyla sarısını ayırın. İç harcı hazırlayabilirsiniz. Peyniri ufalayın, maydanozu ince kıyın ve yumurta akıyla karıştırıp, hamurların ortasına paylaştırın.
İkiye katlayıp yarım ay şeklinde kapatın ve kenarlarını parmak uçlarınızla bastırarak yapıştırın. Hazırlanan börekleri yağlı kağıt serili tepsiye dizip, üzerine yumurtanın sarısını sürün. 180 derece fırında kızarana kadar pişirin. Pişen börekleri sıcak sıcak servis edebilirsiniz.
Günümüze sabuniye olarak ulaşan ancak helva-i sabuni, sabuni helvası, sabune gibi farklı isimleriyle eski Osmanlı'da popüler olan bu tatlı o dönemde hem evlerde pişirilir ve severek tüketilirdi.
Bademleri küçük bir kaba alıp, üzerini geçecek kadar su koyun. Ocağa oturtup kaynamaya başladıktan 5 dakika sonra ateşten alın. Süzün ve soğuduktan sonra kabuklarını soyun. İçinden 10 adedini kenara ayırıp kalan kısmını robottan geçirin ya da bıçakla incecik kıyın. Tereyağını eritin. Nişastayı 2 su bardağı suda açın.
Üzerine balı ya da toz şekeri katıp, karıştırın. Daha sonra bir tencereye boşaltıp, çok kısık ateşte tahta kaşıkla sürekli karıştırarak kavurun. Helvayı karıştırmak iyice zorlaşınca, üzerine eritilmiş tereyağını azar azar ekleyin. Daha sonra bademi katın ve karıştırmaya devam edin. Helva iyice sakız kıvamına gelince ocaktan alın. Arzunuza göre kaşıkla şekillendirin ya da düz bir tepsiye yayıp, üzerini düzelttikten sonra dilimleyin. Kenara ayırdığınız bademleri üzerine koyarak servis yapın.