Osmanlı’nın pirüpak mekânları
Pürüzsüz mermerlerin kubbeden vuran ışık huzmeleriyle parladığı, mis gibi sabun kokularının sıcak sulardan yükselen buğuya karıştığı masalsı bir dünyadır hamamlar. Bir yandan asırlara uzanan tarihleri, mimarileri ve buralara yolu düşenlerin hikâyelerinin büyüsüne kapılır, bir yandan da geleneksel bakım kürleri ve özel masajlarla kendimizi yenilenmiş hissederiz.
Giriş Tarihi: 27.04.2018
18:04
Güncelleme Tarihi: 27.04.2018
18:12
Sultan Ahmet cezaevinin dolu olduğu zamanlarda mahkûmların da tutulduğu hamam, dönem dönem kâğıt ve benzin deposu olarak da kullanılmıştır.
İstanbul'un abidevi eserlerinden olan Ayasofya Hürrem Sultan Hamamı 1957–1958 yıllarında onarılmış ve 2008 yılına kadar kamuya ait halı satış mağazası olarak kullanılmıştır.
Klasik devir Osmanlı hamamları üslubundaki yapı, çifte hamam şeklinde ve 75 m uzunluğundadır. Bu hamamda, Türk hamam mimarisinde bir yenilik olmak üzere ilk defa kadınlar ve erkekler kısmı aynı eksen üzerinde yapılmıştır.
CAĞALOĞLU HAMAMI
Cağaloğlu Hamamı İstanbul'un en büyük çifte hamamlarındandır.
1741 yılında yapılan bu görkemli yapı, İstanbul'un en büyük hamamlarından biri. Geniş kubbeleri, fıskiyeli mermer havuzu ve işlemeli sütunlarıyla göz kamaştıran Cağaloğlu Hamamı, ziyaretçilerine sunduğu geleneksel kese köpük masajı terapisiyle bir zaman yolculuğu yaşatıyor adeta.
Dönemin padişahı I.Mahmut 'un Ayasofya Külliyesindeki kütüphanesine ve Aya Sofya Camiine gelir sağlamak için yaptırılmıştır. Hamamın planını Hassa Mimarı Süleyman Ağa çizmiş ve hamam, Abdullah Ağa tarafından inşa edilmiştir.
ağaloğlu Hamamı'ndan önce aynı yerde Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın bir sarayı vardı. Bu yapı 1740 senesinde yandı ve arsasında Cağaloğlu Hamamı 'nın yapımına başlandı.