Parmaklarda ölümsüzleşen tasarımların ustası
Öcal, geliştirdiği "nafatif heykel tekniği"yle tasarladığı mücevherlerde kullandığı değerli taşların içine Atatürk'ten Mevlana'ya, tarihi yapılardan fantastik figürlere kadar her türlü formu işleyerek, takı tasarımını farklı bir sanata dönüştürüyor.
Giriş Tarihi: 23.08.2018
17:33
Güncelleme Tarihi: 23.08.2018
17:49
İşin öyküsü şu; sadekarlık aslında metalin sanatı olarak kabul edilir. Kıymetli metallerin sanatıdır. Günümüz Türkçesinde bir karşılığı yok, Batı'da var. Sadekarlık mücevheratta bir parça, bu her şey olabilir yüzük, kolye, küpe yani insana dair ne varsa. Bir obje dahi olabilir illa kişinin üzerinde taşıması gerekmiyor. Taşları takılmamış ve cilası atılmamış olan o kıymetli metal kısmı, sıfırdan başlayıp tasarımından sonuna kadar yapan kişinin adıdır sadekar."
"Bu tekniğin yaygınlaşmasını isterim"
Zaman zaman koleksiyonlar üzerinde çalıştığını, bir konuyu ele alıp kendisine göre yorumladığını belirten Öcal, bir çalışmaya başladığında üzerinde ihtiyaç duyacağı birden fazla tekniği birleştirdiğini söyledi.
Bazen taşın üzerinde küçük heykeller çalıştığını bazen de kendi geliştirdiği "negatif heykel tekniği" ile farklı tasarımlar yaptığını anlatan Öcal, "Bu tekniğin yaygınlaşmasını isterim, benimle kalmasın. Türkiye'nin bir sanat, bir uygulama dalı olarak ortaya çıksın isterim." dedi.