Arama

Türk ve Dünya edebiyatının önemli yazarlarının ilham evleri

Her yazar kendi başına kalma, eserlerini sakin bir kafayla yazma ihtiyacı duyar. Bu nedenle önce kendi dünyalarını kurmak, sonra okuyucusunu bu dünyanın içine dâhil etmek isterler. Bir yazarın evi, ister koca bir köşk olsun isterse yıkık dökük bir kulübe, o yazarın bir parçası olur. Bu nedenle yazarların eserlerini yazdıkları bu ilham kaleleri her daim merak konusu olmuştur. Türk ve Dünya edebiyatının önemli yazarları eserlerini nasıl, hangi ortamda yazdılar, ne gibi kişisel eşyalara sahiptiler? Sizler için ünlü yazarların eserlerini yazdıkları ilham evlerini listeledik.

  • 12
  • 42
Anton Çehov, Rusya
Anton Çehov, Rusya

Anton Çehov, 1900 yıllarında, Rusya'da yaşadı, eserlerinde bu coğrafyayı ve insanlarını konu edindi. Azak Denizi kıyısındaki Taganrog şehrinde Anton Çehov'un doğduğu ev bulunur. Bu nedenle, Rusya'da Taganrog Çehov'un şehri olarak anılır. Çehov'un Moskova Üniversitesi'ne tıp eğitimi için gitmeden önce ailesiyle birlikte yaşadığı mütevazı ev bugün bir müze. Şehirde yazarın adının verildiği bir cadde, meydan, tiyatro ve kütüphane de bulunuyor. Çehov, bir taraftan doktor olarak en uzak köylerdeki hastalarla bile ilgilenirken, bir taraftan köyde üç okul, bir klinik yaptırır. Yazarlığının en verimli yıllarından bir bölümünü burada geçirir. 6. Koğuş, Üç Yıl, Kara Keşiş, Bilinmeyen Bir Adamın Hikâyesi, Mujikler gibi hikâyelerini burada yazar. Başyapıtlarından biri olan Martı bu yılların ürünüdür. Bahçe işleriyle de uğraşır. 1899'da Çehovlar araziyi satıp Yalta'ya taşınır. 1940 yılında ev müzeye dönüştürülür.

  • 13
  • 42
Lev Nikolayeviç Tolstoy, Rusya
Lev Nikolayeviç Tolstoy, Rusya

Rus ve Dünya Edebiyatı'nın büyük ustalarından Lev Tolstoy, 28 Ağustos 1828'de 32 odalı, 3 katlı Yasnaya Polyana'daki bu evde dünyaya gelir. Yazar, 1856'da St. Petersburg'dan gelerek Yasnaya Polyana'daki bu eve yerleşir. Tolstoy'un ailesi büyüdükçe ev (13 çocuk) yeni eklentiler yapılarak genişletilir. Tolstoy'un, Savaş ve Barış, Anna Karenina gibi romanlarını yazdığı, karmaşık olaylarla dolu yaşamının 50'den fazla yılını bu evde geçirir. Ölümünden sonra da buraya defnedilir. 1921'de yazarın kızı Aleksandra tarafından müzeye çevrilen bu ev, şimdilerde torunları tarafından işletiliyor. Müzede Tolstoy'a ait notlar, kütüphane ve eşyalar görülebilir.

  • 14
  • 42
Victor Hugo, İngiltere
Victor Hugo, İngiltere

Louis-Napoléon Bonaparte'nin 1851'deki hükümet darbesinden sonra Paris'ten sürgün edilen Victor Hugo önce Belçika'ya, oradan da Manş Denizi'ndeki Guernsey Adası'na gelir. 1856'da Hauteville House'a yerleşir. Saint Peter Limanı'nı tepeden gören bu evde, Sefiller, Deniz İşçileri gibi başyapıtlarını yazar. 1927'de ev Hugo'nun torunları tarafından müzeye dönüştürülür.

1604'te inşa edilen binanın ikinci katı, yazarın 15. Louis dönemi imzalı mobilyaları, üzerinde gazetelerini okumaktan büyük zevk aldığı söylenen ve 17. yüzyıl ipek Osmanlı sancağıyla örtülü divanı, portreleri, resimleriyle süslü.

  • 15
  • 42
Alexandre Dumas, Fransa
Alexandre Dumas, Fransa

Alexandre Dumas, şöhretinin zirvede olduğu 1840'lı yıllarda, Üç Silahşörler ve Monte Cristo Kontu'nun (her ikisi de gazetelerde seri romanlar olarak yayınlanır) başarısının ardından, şehrin karışıklığından kurtulabileceği bir yer arar. Le Port-Marly yamaçlarında yeni evini inşa etmek için bir mekân seçer. Hayalini gerçeğe dönüştürmek için o yılların önemli bir mimarı olan Hippolyte Durand'u kiralar. Ev 1847'de tamamlanır. 1848'de birçok alacaklısı tarafından takip edilen Dumas, mülkünü tüm mobilya ve dekoratif objeleriyle birlikte satmaya karar verir. Bu evde 10'a yakın roman ve hikâye yazar. Şöminesi, tavan dekoru, yazarın bastonları, bir odanın vitraylı pencereleri ile dikkat çeken evde, Balzac'ın açık artırmadan kurtulmuş çalışma masası, koltuğu ile Bohemya kristali bir de vazo bulunur. Ev, 1969 yılına kadar birkaç kez el değiştirir. 1970 yılında müzeye dönüştürülür.

  • 16
  • 42
Émile Zola, Fransa
Émile Zola, Fransa

Emile Zola, Paris'in batı banliyösündeki evini, 1877'de yayımlanan L'assommoir (Meyhane) romanından kazandığı parayla satın alır. Paris'te yaşamasına rağmen kır hayatına özlem duyar. Başkente çok uzak olmayan, annesinin dinlenebileceği, Seine kıyısında sakin bir mekân arar ve Médan'da, bu evi bulur. 1878'de taşınır ve 1902 yılında ölümüne kadar bu evde kalır. La Béte Humaine (Hayvanlaşan İnsan) eserini yakınlardaki demiryolundan esinlenir. Germinal, La Terre (Toprak) ve Nana olmak üzere 8 romanını bu evde yazar. Zola'nın özel kütüphanesi, yemek odası, Art Nouveau vitrayları, on dokuzuncu yüzyıl mobilyaları, duvar halıları aynen korunur. Zola'ya ait el yazmaları, gazeteler ve çektiği birçok fotoğraf da görülebilir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN