Türkiye’de bulunan edebiyat müzeleri
Edebiyat müzeleri, edebiyatın toplumdaki rolünü müze ortamlarında tanıtır ve korur. Yazarların kişisel ve mesleki eşyalarından oluşan bu müzeler, bize geçmişin kapılarını aralar. Bu kapıdan geçip edebiyatın büyük şahıslarının yaşantısı, işlerini ve eserlerini oluştururken kullandığı araçları görmek sizin edebiyata olan tutkunuzu artıracak.
Giriş Tarihi: 16.08.2018
14:58
Güncelleme Tarihi: 10.01.2020
14:54
CAHİT SITKI TARANCI EVİ KÜLTÜR MÜZESİ
Cahit Sıtkı'nın doğduğu ev olan müze, 1733 tarihinde inşa edildi. Cahit Sıtkı Tarancı'nın çocukluk ve gençlik yıllarının bir bölümünün geçtiği bu tarihi ev; 1973 tarihinde Kültür Bakanlığı tarafından satın alınarak restore edildikten sonra, Cumhuriyetin 50. Yılında 29 Ekim 1973 tarihinde Cahit Sıtkı Tarancı'nın anısını yaşatmak amacı ile müze olarak hizmete açıldı.
Girişlerinin ücretsiz olduğu müze tadilat nedeniyle ziyarete kapalı.
KARACAOĞLAN EDEBİYAT MÜZESİ
Adana Seyhan'da halk ozanlarımızdan Karacaoğlan'ın adını taşıyan bu müzede 5000'e yakın materyale sahip.2011 yılında açılan müzede, Adana ve bölgede doğmuş veya yaşamış yazarların fotoğrafları, Adana ve bölge yazarlarına ait yazma eserlerin tıpkıbasımları, Yaşar Kemal ve Muzaffer İzgü'ye ait daktilo, gözlük, saat gibi objelerle, Orhan Kemal gibi birçok sanatçıya ve yazara ait kitaplar ve ayrıca Karacaoğlan'la ilgili yazılmış kitaplar bulunur.
Müze ve kütüphanede pazar günleri haricinde her gün 10.00 ile 19.00 saatleri arasında açık.
Vatan şairi Namık Kemal'in 1840 yılında Tekirdağ'da doğduğu evin yakın çevresinde eski Tekirdağ evleri örnek alınarak, Namık Kemal'in hatırasına Tekirdağ Namık Kemal Derneği tarafından 1993 yılında yaptırıldı ve 1994 yılında hizmete girdi.
Namık Kemal Evi; Tekirdağ mutfağı, baş odası ve yatak odasını tanıtan etnografik eşya ile süslendi. Ayrıca Namık Kemal ve onun hakkında yazılmış eserler evde teşhir edilir.
Müze, Cumartesi ve Pazar günleri haricinde 08.00-17.00 saatleri arasında ziyarete açık.
Ziya Gökalp'in doğup büyüdüğü Diyarbakır'daki ev 1953 yılında Kültür Bakanlığı'nca alınıp 1956 müzeye dönüştürüldü. Ünlü sosyolog ve yazar Gökalp'in yetiştiği bu ev Diyarbakır'a özgü bir mimariye sahiptir. 1824 yılında Ziya Gökalp'in ailesine intikal eden evde 1876 yılında Ziya Gökalp doğdu. 23 Mart 1956 tarihinde evin harem bölümü İl Özel İdaresince, selamlık bölümü ise Belediye tarafından kamulaştırılmış, harem bölümü, Kültür ve Turizm Bakanlığınca Ziya Gökalp Müzesi olarak düzenlenerek ziyarete açıldı.
Müzeye giriş ücretsiz olup yaz ayları 09.00 – 19.00 arası, kışın 08.00 – 17.00 arasında kapılarını ziyaretçilerine açıyor.
Mevlana Celalettin Rumi'nin kendini bilmeye ve aşka dayanan felsefesi yüzyıllar boyunca bütün dünyayı etkiledi ve etkilemeye devam ediyor. UNESCO 2007 yılını Mevlana Yılı ilan etti, Mevlana'nın yarattığı hoşgörülü felsefe bir yıl boyunca çeşitli etkinliklerle anıldı ve anlatıldı.
Tekke ve zaviyelerin kapatılması sonrasında Mevlevi dergâhı, Türk ve İslam kültüründeki önemli yeri nedeniyle korundu ve müze olarak yeniden düzenlendi. Günümüzde en çok ziyaret edilen müzelerden biri olan yapıda en ilgi çeken parçalar, Mevlana Celaleddin Rumi'nin Kubbe-i Harda (Yeşil Kubbe) olarak anılan türbesi, dergâh eşyaları, değerli elyazmalarının dışında bugünkü kemanların öncüsü olarak kabul edilen sekiz telli keman, sabır taşları ve Galileo'nun asıldığı dönemde astronomi dersleri vermek için kullanılmış olan küre.
Konya'da bulunan müzeye giriş ücretsizdir. Kış ayları 09.00-16.40, yaz aylarında ise 09.00-18.30 arasında ziyarete açıktır.