Arama
Türkiye'den dünya belleğine girmiş kültürel miraslar
Her varlık bulunduğu ortamda yaşamından izler bırakır. İnsan ise aklıyla hem iz bırakırken hem de bu izleri korur, taşır ve geliştirir. Dünya ve insanlığın canlı tarihinin korunması için de çalışmalar bununla birlikte gelişme göstermeye başladı. İnsanlığın tarihi, kültürel sosyal belleğini oluşturan ve savaş, doğal afet gibi nedenlerle ortadan kaybolma tehlikesi bulunan belge ve bilgilerin korunması ve dijital ortamda paylaşılması için 1992 yılında UNESCO bünyesinde "Dünya Belleği Programı" kuruldu. Programın en görünen yüzü olan Dünya Belleği Kütüğü ise 1995 yılında oluşturuldu. Dünya Belleği Kütüğü'ne ilk kayıt ise 1997 yılında alındı. Dünya Belleği Programı'na 45 farklı ülkenin kaydı bulunuyor.
Evliya Çelebi'nin 17. yüzyılda kaleme aldığı 10 ciltlik Seyahatname, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu'nun başvurusu üzerine Haziran 2013'te UNESCO Dünya Belleği Listesine dâhil edildi.
Birleşik Arap Emirlikleri, Abu Dhabi'de, 4-6 Ekim 2015 tarihleri arasında gerçekleştirilen, UNESCO Dünya Belleği Programı, Uluslararası Danışma Komitesi toplantısında, "Kültepe Tabletleri"nin UNESCO Dünya Belleği Kütüğü'ne kaydedilmesi kararlaştırıldı.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Bursa Müzesi ve Kayseri Müzesi tarafından korunan "Kültepe Tabletleri"nin de kaydedilmesiyle Türkiye'nin toplam 6 mirası Dünya Belleği Kütüğü'nde yer almış oldu.
UNESCO tarafından 24-27 tarihlerinde gerçekleştirilen Uluslararası Dayanışma Komitesi Toplantısının sonucunda dünya genelinde 78 yeni miras UNESCO Dünya Belleği Kütüğü'ne kaydedildi. Kütüğe yeni eklenenler arasında Piri Reis'in haritası da yer aldı.
Fransa'nın başkenti Paris'te yoğun bir çalışma yürüten Türkiye UNESCO Milli Komisyon Başkanlığı, Kaşgarlı Mahmud'un Araplara Türkçe'yi öğretmek üzere hazırladığı Dîvânu Lugâti't-Türk (Türk Diyalektleri Sözlüğü) ile Piri Reis'in çizdiği dünya haritasının UNESCO Dünya Belleği Kütüğü'ne (Memory of the World) kaydedilmesini sağladı.
(Derlenmiştir.)