Türkiye'nin en büyük bilim ve teknoloji atılımı Teknofest
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Teknoloji Takımı (T3) Vakfı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen TEKNOFEST'te düzenlenen törene katıldı. Erdoğan, "Savunma sanayimiz geliştikçe orta ve yüksek teknolojiye dayalı araştırma, geliştirme ve ticari ürün faaliyetleri de hızlanmaya başladı. Bunun yanında finans teknolojilerini sağlık, enerji ve diğer kritik teknolojileri yerli ve milli olarak geliştirerek bağımsızlığımızı perçinlemeye çalışıyoruz. Dünyanın en büyük ekonomisinden biri olacağız" dedi.
Giriş Tarihi: 22.09.2018
16:09
Güncelleme Tarihi: 22.09.2018
18:03
''Nuri Demirağ, kendi geliştirdiği uçakları, kendi kurduğu bir fabrikada üretmeye başlamıştır. İlk etapta çok sayıda eğitim uçağı ile küçük yolcu uçakları üreten bu fabrika, dönemin tek parti yöneticilerinin basiretsizliğinin kurbanı olmuştur. İngiltere ve Amerika'nın askeri yardımları bahane edilerek, bu fabrika atıl hale getirilmiştir. Öyle ki Nuri Demirağ'ın uçaklarını almayan dönemin Türk Hava Kurumu Başkanı kendisini, 'Amerika'nın verdiği bedava uçak dururken, fabrikanıza parayla sipariş verirsem yarın bu millet beni asar.' diyerek savunmuştur.
Bununla da yetinilmemiş, Nuri Demirağ'ın uçak fabrikasının dışarıya ihracat yapmasına dahi izin verilmemiştir. Tüm hayatını uçmaya ve uçaklara adayan Vecihi Hürkuş'un gayretleri ve samimi çırpınışları görünmeyen engeller tarafından sürekli engellenmiş, sabote edilmiştir. Uçak bombaları ve motor üreten Şakir Zümre ise karşısına çıkartılan engeller sebebiyle işini önce tarım aletleri yapımına, orada da destek bulamayınca soba imalatına çevirmek zorunda kalmıştır."
Erdoğan, Kafkas İslam Ordusu'nun dağıtılmasının ardından uzun yıllar yurt dışında yaşamak zorunda kalan Nuri Paşa'nın 2. Dünya Savaşı öncesi yeniden ülkesine dönüp savunma sanayi projelerine giriştiğini, Zeytinburnu'ndaki bir depoyu satın alarak, burayı görünüşte madeni eşya ama aslında silah üreten bir fabrikaya dönüştürdüğünü anlattı.
İşler büyüyünce fabrikanın Sütlüce'ye taşındığını aktaran Erdoğan, "1949'da bu fabrika, aralarında Nuri Paşa'nın olduğu pek çok kişiyle birlikte şüpheli bir şekilde havaya uçmuştur. Öyle ki ölenlerin cesetlerine dahi ulaşılamamıştır. Böylece ülkemizin önemli bir savunma sanayi hamlesi daha resmen yok edilmiş oldu." dedi.
Erdoğan, kendi başına uçak imal edip uçuran bir gazi astsubay pilotun hapis cezasına çarptırılmasının, yerli ve milli savunma sanayine karşı sergilenen hoyratlığın bir başka ifadesi olduğunu belirterek, "Bundan 59 yıl önce Bandırma Füze Kulübü'nü kurarak füze denemeleri yapan Kirkor Divarcı ve ekibinden oluşan gençlerimizin başlarına gelmeyen kalmamıştır. Kamuya ait savunma sanayi fabrikaları da Makine Kimya Endüstrisi Kurumu altında toplanmış ama hiçbir zaman arzu edilen atılımları ne yazık ki gerçekleştirememiştir." diye konuştu.
"GEREKEN ADIMLAR UZUN YILLAR BOYUNCA YETERLİ DÜZEYDE ATILAMADI"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'na kadar üzerine "ölü toprağı serpilmiş" şekilde tamamen dış yardımlara bağımlı kaldığını dile getirerek, şunları söyledi:
"Kıbrıs Barış Harekatı'nda ülkemizin mühimmattan yedek parçaya ve tüm bunlarla birlikte telsiz muhaberesinde bile haberleşme sistemlerine kadar her alanda yaşadığı ambargo, durumun vehametini anlamaya başlamamıza vesile olmuştur. Buna rağmen gereken adımlar uzun yıllar boyunca yeterli düzeyde atılamadı. Benzer sıkıntıları otomobilden bilgisayara teknolojiyle ilgili kadar her alanda görmek mümkündür. Yerli otomobilimiz Devrim'in hikayesi malumunuzdur. Hazırcılığın cazibesi bir kez daha üretim iştiyakına galip gelmiştir. ''