Arama

  • Anasayfa
  • Galeri
  • Müzik
  • Çaykovski'ye ‘Şark’ın masallarını anımsatan’ İstanbul anıları

Çaykovski'ye ‘Şark’ın masallarını anımsatan’ İstanbul anıları

Klasik müziğin büyük bestecilerinden Çaykovski'nin yolu, hayatının bir döneminde Osmanlı topraklarına düşmüştü… Turne için bir yolculuğa çıkan Çaykovski, Osmanlı'nın üç güzide şehrine uğramış; bu serüvenini, anılarında ve yazdığı mektuplarda kaleme almıştı. Bundan 125 yıl önce bugün hayata veda eden Çaykovski, ayak bastığı Osmanlı toprakları için "Nedense bütün bunlar bana Şark'ın masallarını hatırlatıyor" demişti.

  • 8
  • 18
EVLİLİĞİ YALNIZCA 9 HAFTA SÜRDÜ
EVLİLİĞİ YALNIZCA 9 HAFTA SÜRDÜ

1877'de konservatuvarda öğrencisi olan Antonina Ivanovna Milyukova ile evlendi ancak evlilikleri sadece 9 hafta sürdü. Kardeşi Modest'e yazdığı mektubunda şöyle der:

"Bir süredir delilik sınırlarını zorladığımı ancak şimdi kavrayabiliyorum. Mayıs ayında Antonina ile evlenmeyi kafasına koyan, Haziran ayında hiçbir şey olmamış gibi oturup bir opera besteleyen, Temmuz ayında evlenip Eylül gelmeden karısından kaçan, sonra da Roma'ya sığınan o adam ben değildim, bir başka Pyotr İlyiç olmalı."

Birkaç yıl sonra ablası Aleksandra'ya yazdığı mektubunda ise şu sözlere yer vermişti:

"Onun iyi bir eş ve arkadaş olma gayretinin farkındaydım, aradığımı bulamamış olmamın sebebi o değildir."

Çaykovski ve Milyukova, ömür boyu boşanamadılar ve mektuplaşarak ilişkilerini sürdürdüler.

  • 9
  • 18
EN ETKİLEYİCİ BESTESİ: KUĞU GÖLÜ
EN ETKİLEYİCİ BESTESİ: KUĞU GÖLÜ

Özel hayatının ve psikolojisinin alt üst olduğu bu yıllarda, en etkileyici bestelerinden biri olan Kuğu Gölü Balesi'ni tamamladı ve bu eser, ilk olarak 1877'de Moskova'nın ünlü Bolşoy Tiyatrosu'nda sahnelendi.

Müzikal yapısıyla bir dramatik dans olan Kuğu Gölü, bugün dahi klasik balelerin en sevilenidir. Diğer balelerin kahramanlarının günlük yaşamın doğal kişiliklerinden olmasının aksine, Kuğu Gölü'nün kahramanının Karanlık Gecelerin Prensesi olması, onu diğer balelerden ayıran en önemli özelliktir.

  • 10
  • 18
ÇAYKOVSKİ’NİN KORUYUCULUĞUNU ÜSTLENEN HAYRANI
ÇAYKOVSKİ’NİN KORUYUCULUĞUNU ÜSTLENEN HAYRANI

Hayatındaki gelişmelerinden diğeri ise Nadezhda Filaretova von Meck adında başka bir kadınla ilgiliydi.

Meck, çok zengin ve müzik aşığı 11 çocuk annesi bir kadındı. Çaykovski'nin müziğinden çok etkilenmişti. Kendisinden 10 yaş küçük olan Çaykovski'ye bir mektup yazarak kendisi için birkaç piyano uyarlamasını yapmasını istedi. İşin sonunda Çaykovski'ye cömert ödemeler yaptı. Bu durum ikilinin daha sık mektuplaşmasına ve zamanla aralarında çok yakın bir arkadaşlığın oluşmasına kapı araladı.

13 yıl süren arkadaşlıkları boyunca hiç yüz yüze görüşmediler. Bu süre içinde von Meck, Çaykovski'ye bütün vaktini beste yapmaya ayırabilmesi, ek işleri yaparak yorulmaması için yıllık bir ödenek tahsis etti, bestecinin koruyuculuğunu üstlendi.

  • 11
  • 18
ESERLERİ OLDUKÇA ELEŞTİRİLİYORDU
ESERLERİ OLDUKÇA ELEŞTİRİLİYORDU

Maddi problemlerini von Meck'in ödenekleri sayesinde çözen besteci işinden istifa etti. Sağlık ve psikolojik problemlerine rağmen, iki büyük eseri olan 4. Senfoni ve Yevgeni Onegin operasının bestelenmesi bu tarihlere denk gelir.

1880'de 40 yaşında, besteci olarak popülaritesi çok yükselmişti. N. Rubinstein sayesinde bütün eserleri en iyi yorumcular tarafından Moskova Müzik Cemiyeti'nde sürekli seslendirildi. Bu yıla kadar Avrupa'daki ünü henüz Rusya'daki kadar yaygın değildi. Operaları bütün başkentlerde sahnelendi, ancak müziği hala alışılma evresindeydi.

Viyana'daki ünlü eleştirmen Hanslick, Çaykovski'nin müziği hakkında pek olumlu yazmamış, Paris'te ve Köln'de verdiği konserler beklediği kadar başarılı geçmemişti. 1878 – 1885 yıllarını Avrupa-Rusya arasında gidip gelerek geçiren besteci, gittiği ülkelerde orkestralar yönetti. Avrupa'da verdiği bu konserler ile dinleyiciye kendini daha çok sevdirmeyi başardı. 1891'de ise ABD'ye giderek kendi eserlerinden oluşan dinletiler gerçekleştirdi.

  • 12
  • 18
“BURADA YAŞADIĞIMI HİSSEDİYORUM”
BURADA YAŞADIĞIMI HİSSEDİYORUM

Hep doğayla iç içe yaşama hayali içerisinde olan Çaykovski, 1885'te Moskova'ya 90 kilometre mesafede olan Maydanovo'da bir kır evine taşındı. 30 yaşından ölene kadar tamamen Rusya'da geçirdiği tek yıl 1885'ti. Kardeşine yazdığı bir mektupta şöyle demişti:

"Buradaki hayatımdan gayet memnun, keyifli ve sakinim. Çok fazla İngilizce okuyorum ve alışmaya başlıyorum ki bu hoşuma gidiyor. İstediğim zaman ve istediğim kadar süren yürüyüşlere çıkıyorum, uyuyorum ve yemek yiyorum, kısacası yaşadığımı hissediyorum."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN