Karar vermekte neden zorlanıyoruz?
Hayatın her aşamasında vermek üzere olduğumuz kararlar bazen karmaşık bir labirente benzer. Seçimlerimiz, bazen gerçeklikle yüzleşmemizi sağlarken bazen de beklenmeyen sonuçlara neden olur. Önemli olan verdiğimiz kararların bizi ne derece etkilediğidir. Her seçenek, kendi içinde bir öğrenme ve büyüme fırsatını taşır. Bu durum bizi bilgelik yolunda geliştirebileceği gibi cehaletin sınırlarında da gezdirebilir. Bu labirentte ilerlerken, bazen karar vermemek bile bir karar olabilir, çünkü hayatın karmaşıklığı içinde dengeyi bulmak önemlidir.
Giriş Tarihi: 19.01.2024
11:10
Güncelleme Tarihi: 16.09.2024
16:37
🔹 Başarıya, doğruya ve bilgeliğe giden yol, bazen bir seçim çağrısı gibi olabilir. Hikayeler, seçim yapma ve bilinmeyene doğru adım atma konusunda bize ilham verir. Söz gelimi, "Alice Harikalar Diyarında" hikayesi sıradan bir dünyada başlar. Alice için her şey yolunda gibidir, ta ki çok önemli bir randevuya yetişmeye çalışan beyaz tavşanı görünceye kadar. Beyaz tavşan , aslında bir seçim çağrısıdır ; Alice, takip edip bilinmeyene doğru gidebilir (Kırmızı ) ya da eskiden yaşadığı konfor alanında kalabilir (Mavi ) . Biz de hayatta birçok benzer seçimle karşılaşırız. Çocukluk çağlarında yapıldığı gibi basit bir madeni parayı havaya atarak ya da çiçek yapraklarını sayarak bu seçimlerden kolayca kaçamayız. Bu seçimleri yaparken aldığımız kararların sonuçlarına katlanmak zorundayız. Gerçekler bazen acıtabilir, konfor alanımızı bozabilir ve bizi bilinmeyene doğru çıkışa zorlayabilir.
🔸 Platon 'un meşhur "Mağara Alegorisi "nde, mağaradaki insanlar kendi tutsaklıklarının farkında değildirler. Aslında özgür olduklarını sanırlar, gördükleri gölgelerin gerçek olduğunu düşünürler. Farkında olmadıkları şey ise kendi cahillikleridir. Çünkü konfor alanlarının dışına çıkmaya asla cesaret etme kararını veremezler. Sonuç olarak, hayatta yapmamız gereken seçimlerde "beyaz bir tavşan" ya da "hayali kırmızı ve mavi haplar" gibi sembolik ve gerçekliği olmayan şeylerden medet umamayız. İnsan, yaratılan canlılar içerisinde düşünebilen, akıl ve mantık yoluyla muhakeme edebilen bir varlıktır. Tasavvufta insanın ulaşabileceği en yüce mertebe olan İnsan-ı Kamil olma süreci, tam da bu yolun kendisidir. Yaratılan, yaratıcının sunduğu akıl ve düşünce yetisini bu yolda kullanabildiği ölçüde makbul seçimler yapabilir . Kendi hayatlarımızda yapmamız gereken gerçek seçimler vardır. Önemli olan hangisinin seçileceğidir. Cahilliğin getirdiği geçici mutluluk mu, yoksa gerçeğin bazen acı getirebileceği hakikat mi? Bu seçimler, bize kalan bir sorumluluktur.