Arama

2. Abdülhamid'in tanıdık fotoğraflarının bilinmeyen tarihleri

Dünya'nın odağında bir isimdi İkinci Abdülhamid. Milletimizin Ulu Hakan'ı hakkında çok şey yazıldı söylendi. Belki de evlerimizin bir köşesinde fotoğrafı bulundu. Halkının ağıtlarıyla son yolculuğuna uğurlanan Sultan Abdülhamid, zamanında eleştirilmiş olsa da sonrasında iade-i itibarı pişmanlıklarla kendisine verildi. Ancak, hakkındaki birçok şey hala gizli arşivlerde, gün yüzüne çıkarılmayı bekliyor. Tarihini bilmediğimiz fotoğraflarının kim tarafından, nerede ve ne zaman çekildiğinden; vefatından sonra dış basının hakkındaki haberlerine kadar, 2. Abdülhamid hakkında bilinmeyenleri sizler için derledik.

  • 13
  • 18
BİRÇOK AMERİKAN GAZETESİ ONDAN BAHSETTİ
BİRÇOK AMERİKAN GAZETESİ ONDAN BAHSETTİ

Osmanlı Padişahı Sultan II. Abdülhamid'in 10 Şubat 1918'de Beylerbeyi Sarayı'nda vefat etmesinin ardından Sultan Abdülhamid'in hayatı pek çok Amerikan gazetesinde de yer almıştı. Yürütülen Osmanlı karşıtı lobinin etkisiyle olumsuz düşüncelere yer verilmişse de yazılıp çizilen her şeyde onun diplomasideki ustalığından ve Osmanlı İmparatorluğu'nun kaybolan prestijini, yaptığı akıllıca hamlelerle yeniden kazandırdığından bahsediliyordu.

  • 14
  • 18
ELEŞTİRENLERİN ÇOĞU DEVLETİ YÖNETMESİNİ ÖVDÜLER
ELEŞTİRENLERİN ÇOĞU DEVLETİ YÖNETMESİNİ ÖVDÜLER

Abdülhamid'in vefatından sonra Amerika gazeteleri şöyle yazmış: "Onu eleştirenlerin çoğu, imparatorluğu başarılı yönetimi konusunda Abdülhamid'i övüyor. Ne olursa olsun, Osmanlı İmparatorluğu'nun gücünü artırdı. Okullar için reformlar gerçekleştirdi, orduyu güçlendirdi, ticareti artırdı ve Panislamizm Abdülhamid döneminde ortaya çıktı."

  • 15
  • 18
“YENİ SULTAN, OSMANLI’NIN SAYGINLIĞINI YENİDEN KAZANDIRDI.”
YENİ SULTAN, OSMANLI’NIN SAYGINLIĞINI YENİDEN KAZANDIRDI.

Arkansas Democrat gazetesi, 11 Şubat 1918 tarihindeki gazetesinde "Yeni Sultan, Osmanlı'nın saygınlığını yeniden kazandırdı." manşetini kullanmıştı. Vefatından bir gün sonra, 11 Şubat, 1918'de çıkan bir gazetede şöyle bahsedilmiş:

"1876'da İmparatorluğun başına geçtiğinde, trajik bir dönem yaşanıyordu. Tahta geçtiğinde Osmanlı müthiş bir buhran içerisindeydi, Rusya'nın ağır darbeleriyle neredeyse çökmüştü. Bu karamsar tablodan sonra, yeni Sultan Osmanlı'nın saygınlığını yeniden kazandırdı."

  • 16
  • 18
“TÜRKLER HER ZAMAN İYİ BİRER DİPLOMATTI. ANCAK ABDÜLHAMİD, DİPLOMASİ SANATINDA HEPSİNİN USTASIDIR…”
TÜRKLER HER ZAMAN İYİ BİRER DİPLOMATTI. ANCAK ABDÜLHAMİD, DİPLOMASİ SANATINDA HEPSİNİN USTASIDIR…

Abdülhamid'in vefatından iki gün sonra bir makale yayınlayan ünlü Washington Post gazetesi de Sultan'ın diplomatik zekâsından bahsetmeden geçemiyordu. "Diplomasi Ustası" alt başlığıyla yayınlanan bölümde, 93 Harbi olarak bilinen ve Osmanlı'nın ağır yenilgisiyle sonuçlanan 1877-1878 Osman-Rus Harbi sonrasında Berlin Antlaşması'nı bir diplomatik zafer olarak anlatıyordu. Abdülhamid için şu sözlere yer verildi:

"Beklenildiği üzere, Rusya ile savaş başladı ve Osmanlı kendisini tam bir mağlubiyetin içerisinde buldu. Ancak, Abdülhamid müthiş bir direniş gerçekleştirdi. İki yıllık savaşın ertesinde, barış antlaşması için müzakereler yaptı. Türkler her zaman iyi birer diplomattı. Ancak Abdülhamid, diplomasi sanatında hepsinin ustasıdır… Rusya'nın Türkleri İstanbul'dan atacağı düşünülüyordu. Ancak, savaşın başlamasından iki yıl sonra Türkler pek çok imtiyaz elde etti."

Aynı makalede Washington Post, yıllarca Avrupa devletlerinin Osmanlı'yı parçalayacağının söylendiğini, ancak Abdülhamid'in yapılan bu planların gerçekleşmesine engel olacak üstün bir zekaya sahip olduğunu yazıyor. Müthiş zekasıyla "Onları birbirine karşı kullandı ve her zaman çok güçlü bir müttefiki oldu" diye belirtiyor.

  • 17
  • 18
“ONA HAYRAN PEK ÇOK KİŞİ VARDI”
ONA HAYRAN PEK ÇOK KİŞİ VARDI

Abdülhamid'in vefatından 5 gün sonra, Üsküdar Amerikan Kız Kolejinde 1900-1909 yılları arasında öğretmenlik yapmış Prof. Hester Donaldson Jenkins, meşhur New-York Tribune gazetesinde kaleme aldığı yazıda "Ona Hayran Olan Pek Çok Kişi Vardı" diye başlamış ve şöyle yazmıştı:

"Abdülhamid'in cazibesi vardı. Onunla tanışan herkes bunu hissederdi. Sarayı ziyaret eden pek çok Amerikalı ve Avrupalı, Abdülhamid'in yemek masasında oturduktan sonra, onun zarafetinden ve ilginç sohbetlerinden bahseden süslü raporlar yazardı. Birisi Abdülhamid'in Amerika'da ticaretle ve yabancı yatırımlarla ilgili çok zekice sorular sorduğundan, bir diğeri Sultan'ın nükte ve mizahından bahsediyordu."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN