Abdülhamid’in kara kutusunun 86 yıl kasada saklanan günlükleri
Sultan Abdülhamid'in en yakınlarından olan Ahmet İzzet Holo Paşa 'nın, Yıldız'da gördüklerini, yaşadıklarını ve devletin en üst düzeyinde olup bitenleri günü gününe kaleme aldığını biliyor muydunuz? Peki, beş defterden oluşan bu günlüklerin ölümünden yüz sene sonra yayınlanmasını istediği halde zamanla unutulduğunu ? Sultan Abdülhamid'in kara kutusu İzzet Holo Paşa'nın kayıp günlükleri nihayet gün yüzüne çıkarıldı.
Giriş Tarihi: 15.05.2019
14:19
Güncelleme Tarihi: 15.05.2019
14:39
Leman Hanım'ın vefat etmesinden seneler sonra İsviçre bankalarından biri 2010'da Leman Hanım'ın Amerika'da kiraladığı kasa hakkında bir akrabasını bilgilendirdi. Semih Mümtaz olaylardan haberdar edilip bankaya ulaştı, Holo Paşa'nın beş defter hâlindeki günlüklerini ortaya çıkardı. Semih Mümtaz da defterleri kimseleri haberdar etmeden uzun bir süre muhafaza etti. Beş defter hâlindeki hatıraların kopyalarını Osmanlı Arşivleri'nin eski mensuplarından İbrahim Küreli'ye vererek yeni yazıya çevirtti.
İZZET HOLO PAŞA’NIN KAYIP GÜNLÜKLERİ RAFLARDAKİ YERİNİ ALDI
Paşa'nın toplam 564 sayfadan oluşan günlüklerinin metni, eski harflerden yeni yazıya eksiksiz aktarılmış şekilde ve üzerinde hiçbir müdahalede bulunmaksızın bu hafta raflardaki yerini aldı. Kitapta defterlerin Paşa'nın el yazısıyla olan orijinal sayfa görüntülerinin tamamının yanı sıra küçük bir aile albümü de yer alıyor.
Son sayfasının yazılışının üzerinden 111 sene geçtikten sonra tam metin halinde yayınlanan defterler o günlerle ilgili olarak az bilinen, karanlıkta kalan ve hâlâ tartışılan birçok konunun ayrıntısını günışığına çıkartmaktadır.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.
SULTAN ABDÜLHAMİD'İ TAHTTAN İNDİREN FETVA
31 Mart Vakası , İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne, iktidara tam hâkim olmak ve Sultan II. Abdülhamid'i etkisiz hale getirmek için bir bahane olmuştu. İttihatçılar, kendilerinin sebep olduğu bu isyanın faturasını padişaha keserek "hâl" edilmesine; yani Abdülhamid'in tahttan indirilmesine karar vermişlerdi.
27 Nisan 1909 günü Meclis-i Umumi-i Milli, Sultanahmet'teki Meclis dairesinde 240 mebus, 36 ayandan oluşan bir heyetle, Sultan II. Abdülhamid'in hâl'ine karar verdi. Heyet, Veliahd Mehmed Reşad Efendi'nin tahta çıkmasına oy birliğiyle hükmetmişti. Fakat bu kararın gerçekleşmesi için, fetva alınması şarttı ve fetvanın şeriat hükümlerine uygunluğunu denetleyen "Fetva Eminliği"nce tasdiki gerekti.
Hâl' fetvasının ilk metnini Elmalılı Hamdi (Yazır) Hoca kaleme almıştı. Fetva Emini Hacı Nuri Efendi, Meclis'e davet edilmiş ve onayı istenmişti. Verilen fetva, günümüz Türkçesi ile şunları söylüyordu:
"Müslümanların imamı olan kimse, bazı önemli şer-i konuları şeriat kitaplarından çıkarsa ve bu kitapları yasak etse, yaksa, yırtsa devlet hazinesini israf edip şeriata aykırı şekilde harcasa, idare ettiği kimseleri şer'i sebep olmadan öldürse, hapsetse, sürse, başka türlü zulümleri de adet edindikten sonra, doğru yola yemin etmişken sözünden dönse, Müslümanların yaşayışını tamamen bozacak şekilde fitne çıkarmakta direnip onları birbirine öldürtse, buna engel olacak durumdaki Müslümanlar, onun zora dayanan tutumunu ortadan kaldırıp, İslam memleketlerinin pek çok yelerinden metbuu tanınmadığına dair haberler gelip yerinde kalmasında zarar ve ayrılışında iyilik olduğu düşünülürse, kendisine imamlık ve sultanlıktan vazgeçme teklif etmek veya hâl etmek şekillerinden hangisi erbab-ı hâl ve akd tarafından uygun görülmüşse, bu kararın uygulanması yerinde ve gerekli olur mu?"