Arama
Altay Kartalı: Osman Batur
Türkistan'ın korkusuz yiğidi Osman İslamoğlu, Çin işgaline karşı örnek bir direnişe imza atan bir isimdi. Son nefesini verirken "Ben ölebilirim ama dünya durdukça benim milletim mücadeleye devam edecek" sözleriyle bu davanın, zafere ulaşana kadar süreceğini adeta tüm dünyaya haykırmıştı. Vefatının 73. yılında Altayların Kartalı, Doğu Türkistan bağımsızlığının sembolü Osman Batur'un hayatı…
◾ 1950 yılında Osman Batur'un yanında sadece 3-4 bin kişi kalır. Çin orduları artık Batur'u düşürmeye ve Doğu Türkistan direncisini yıkmaya çok yaklaşır, bölgeye sert ve yoğun operasyonlar uygular. Fakat bu olanlar, onu durdurmaz, aksine tüm gücünü toplayarak taaruza geçer.
◾ Beklenmedik bir anda Çinlilerin yaptığı baskın, direnişin sonunu getirir. Gerçekleşen bu baskında kadınlar ve kızlar esir alınır. Bu esirlerin içinde Osman Batur'un kızı Aspay da vardır.
◾ Osman Batur kendisinden katbekat daha büyük olan Çin ordusuna karşı tek başına hücuma geçer ve en sonunda esir düşer.
◾ Çeşitli işkenceler gördükten sonra at üzerinde dolaştırılarak teşhir edilir. Çin sokaklarında at üzerinde elleri bağlı iken bile "Ben ölebilirim, ama dünya durdukça benim milletim mücadeleye devam edecek" diye haykırır.
◾ Urumçi'de çıkarıldığı düzmece mahkemede "devrime ihanet", "Panislamizm", "Pantürkizm" gibi faaliyetleri gerekçe gösterilerek idam edileceği söylenir.
◾ Osman Batur'un önce kulaklarının sonra ellerinin kesilmesine ardından kurşuna dizilerek idam edilmesine karar verilir.
◾ Doğu Türkistanlı yazar Abdurraman Hacımelek, Osman Batur'un hayatını anlattığı makalesinde yakalandıktan sonra şehit edilişini şöyle anlatır:
"Çinliler, nişan almış bekliyorlardı. Osman Batur "Allahu Ekber" dedi ve ardından kurşun sesleri geldi. Sanki namaz kılıyordu. Önce dizüstü düştü sonra alnı secdeye vardı. Bir rütbe daha kazanmıştı, şehitlik."