Arama

Anadolu’nun en eski hastanesi: Gevher Nesibe Darüşşifası

Anadolu'nun ilk şifahanesinin Kayseri'de bulunduğunu biliyor muydunuz? Dünyanın ilk tıp fakültesi olarak anılan Gevher Nesibe Darüşşifası ve Tıp Medresesi, Yenice mahallesinde yer alıyor. Tıp öğrenimine oldukça önem veren bir dönemin ürünü olan bu kurumda binlerce öğrenci yetişti. Asırlara meydan okuyan tarihi yapı günümüzde Selçuklu dönemine ait birçok esere de ev sahipliği yapıyor.

  • 4
  • 15
Gevher Nesibe Darüşşifası fikri nasıl ortaya çıktı?
Gevher Nesibe Darüşşifası fikri nasıl ortaya çıktı?

Rivayete göre; Gevher Nesibe Sultan, âşık olduğu bir kumandanla evlenmesine hükümdarın izin vermemesi ve bir süre sonra da kumandanın şehit düşmesi üzerine üzüntüsünden vereme yakalandı. Ölüm döşeğinde Gıyâseddin Keyhusrev ondan özür dileyerek son arzusunu sordu. Gevher Nesibe de kendisi gibi çaresiz hastaları tedavi edebilecek hekimlerin yetişeceği bir medresenin yapılmasını istediğini söyledi ve bütün servetini bu iş için bağışladı. Gıyâseddin Keyhusrev ikinci defa tahta çıktığında kız kardeşinin vasiyetini yerine getirmek üzere, medreseyi, arkasından da darüşşifayı yaptırdı ve inşaat iki yılda tamamlandı. Gevher Nesibe Sultan da medresenin içindeki türbesine gömüldü.

Gevher Nesibe Sultan adına Kayseri'de inşa edilen yapı, Anadolu'da yapılmış Selçuklu dârüşşifaları ve tıp medreseleri içinde en seçkinidir. Asırlara meydan okuyan tarihi yapı günümüzde Selçuklu dönemine ait 2 binden fazla esere ev sahipliği yapar.

Anadolu'nun ilk şifahanesi ve aynı zamanda dünyanın ilk tıp fakültesi olan şifahanede binlerce tıp öğrencisi yetişti. Kayseri Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı müze olarak hizmet veren Gevher Nesibe Şifahanesi'ni 4 yılda 400 bin kişi ziyaret etti.

  • 6
  • 15
Teorik ve pratik eğitim
Teorik ve pratik eğitim

Bu tıp kurumunda eğitim, teorik ve pratik olarak (Gıyâsiyye'de teorik ve Şifâiyye'de pratik) sürdürüldü. Öğrencilere felsefe, din ilimleri, Arapça ve Farsça, anatomi, fizyoloji dersleri verildi, Ebû Bekir er-Râzî ve İbn Sînâ'nın eserlerinin yanında Hipokrat ve Galen'in Arapçaya tercüme edilmiş eserleriyle onlara karşı yazılmış olan reddiyeler okutuldu.

Gerek şifahane gerekse medrese bir açık avlu etrafında tertiplenen dört eyvanlı şemaya uygun olarak inşa edildi. Abidevî taç kapının geometrik süslemeli ve sivri kemerli bir kuşakla çevrelenen mukarnaslı kavsarası, üç taraftan örgü motifli bordür ve en dışta enli bir silme ile kuşatıldı, üst köşe yüzeylerine geometrik desen dolgulu iki büyük kabartma rozet yerleştirildi. Bunların ortasında, dikdörtgen bir taş üzerine oyulmuş, sekiz şeklinde tıbbı temsil eden karşılıklı iki yılan figürü ile aralarında on iki dilimli bir çarkıfelek madalyonu bulunur.

  • 8
  • 15
Burada çalışan hekim ve müderrisler
Burada çalışan hekim ve müderrisler

Gevher Nesibe Medresesi'nde hekim, cerrah, kehhal (göz mütehassısı), akıl hastanesi ve ruh hastalıkları koğuşları ve yardımcı asistanları bulunurdu. Bunların yanı sıra medresede eczane kısmı da mevcuttu.

Burada çalışan hekim ve müderrisler arasında çok yönlü bir âlim ve filozof olan Abdüllatif el-Bağdadi, Mevlana'nın yakın dostu ve özel hekimi Ekmeleddin en-Nahcuvani, Ebûbekir Sadreddin Konevî, göz hekimi Kutbüddin-i Şirazi gibi şahsiyetler yer aldı.

Bağdat asıllı bir Anadolu tabibi: Abdullatif el-Bağdadi ve tıbbi görüşleri

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN