Asırlık tarihin şahidi: Beyazıt Yangın Kulesi
İstanbul, asırlar boyunca birçok yangına maruz kaldı. Bundan dolayı da tarihin en çok yangın geçiren şehirlerinden biri olarak anıldı. Kadim kentin korkulu rüyası haline gelen bu yangınlara çözüm olması için Beyazıt Kulesi inşa edildi. Burada görülen yangınlar, kendine özgü yöntemler ile tulumbacılara ve halka bildirilirdi. Peki, kuleden neden sepet sarkıtılırdı? Beyazıt Yangın Kulesi'nin ışıkları ne anlama gelir?
Giriş Tarihi: 21.11.2020
18:29
Güncelleme Tarihi: 26.12.2022
11:45
📌 Kulenin yapımı, 21 Haziran 1826'da tamamlandı. Fakat bu dönemde Vaka-i Hayriye'nin çatışmaları henüz dinmemişti ve isyan eden yeniçeri yandaşları, bir gece yarısı kuleyi kundakladı.
📌1828 yılına gelince ise bugünkü kâgir kule inşa edildi. Beyazıt Kulesi'ne son şeklini Mimar Senekerim Balyan verdi. Osmanlı'ya üç kuşat boyunca hizmet veren Balyan ailesinin bir ferdiydi.
📌Osmanlı, yüksek mühendislik bilgisiyle asırlara meydan okuyan mimari yapılara imzasını attı. Fakat İstanbul'un korkulu rüyası haline gelen yangınlara çözüm olarak inşa edilen Beyazıt Yangın Kulesi, ironik olarak birçok kez yandı. Kısa sürede inşa edilebilmesi için ahşaptan yapılması bu duruma yol açtığı düşünülmektedir.
📌 Kaidenin doğu yüzünde Keçecizâde İzzet Molla'nın tarafından yazılmış tarih manzumesi yer alır. Kitabenin üst kısmında Sultan II. Mahmud'un tuğrası yer bulunur. Kitabe hattat Yesârîzâde Mustafa İzzet Efendi tarafından yazıldı.
Kitabede şu ifadeler yer alır:
"Hakk bu kim Sultan Mahmud'un sarây-ı şevkete bir naziri gelmemiştir olalı dünyâ binâ Bâni-i endişesi tecdîd kıldı devletin köhne bünyân-ı cihânı itmede hâlâ binâ Eyleyüp eski sarâyın bâb-ı ser-asker o şâh nev-be-nev yapmakda anda nice a'lâ binâ Emredüp ser-asker-i sâbık Hüseyin Gazi'ye buldu bu kâf-ı şecâ'at kulle-i ra'nâ binâ Eyleyüp ser-asker lâhik nezâret hüsnüne ânı ma'na eyledi gûyâ iki pâşâ binâ Revzen-i eflâktan bakdıkca zîr-i pâyına kaldı kendi kaddine hayretde bu bâlâ binâ Olmasa zerrîn külâhı âsumâna müntehi arz ider mi zer alemle kevkeb-i zehrâ binâ Dâr-ı mülki itmesün bu külleye muhtâc hakk zîynetiçün itmiş olsun şâh-ı mülkârâ binâ Kulle-i eflâk durdukça o şâhın eylesün zirve-i çarha esâs şevketin mevlâ binâ Sanke tâk-ı çarha yazdım izzetâ târîhini kıldı Han-ı Mahmud-ı Adlî kulle-i vâlâ binâ
1244
Hurirre e'l-fâkir e'l abdü'd-dâi Yesârî-zâde Mustafa İzzet"
📌Bütün ana duvarları taştan yapılan kulenin merdiveni ahşaptır. Girişten nöbet katına kadar toplam 180 basamaktan oluşur.
📌 Beyazıt Kulesi'nin nöbet katı yani gözetleme mahali 50 metre, toplam yüksekliği 85 metreydi.
📌 Önceleri ahşap çatıya sahip olan Beyazıt Kulesi'ne, 1849 yılında değiştirilerek yerine dört yuvarlak pencereli birer odadan meydana gelen üç kâgir kat yerleştirildi.
📌Kule, alttan itibaren nöbet, işaret, sepet ve sancak katı olarak adlandırılan kısımlardan meydana gelirdi. Bu ilavelerle beraber kulenin yüksekliği 118 metreye ulaştı.
📌 Nöbet katından köşklü denilen görevliler, sancak katında bayrak bulunurdu. Sepet katından yangın bölgesine doğru sepet sarkıtılırdı. İşaret katından ise diğer kuleler yangından haberdar edilirdi.
Gözetleme katından, İstanbul'un nefes kesen manzarası 360 derecelik bakış açısıyl a görülmektedir. Bu katta aynı zamanda duvar ile tavanın birleştiği dairesel kuşakta kesintisiz olarak bir manzara resmi yer alır. Bu manzarada kulenin kendisi de resmedilmiştir.