Arama

Aşure geleneğinin Osmanlı şiirine yansımaları

Yüzyıllar boyunca varlığını koruyarak günümüze kadar gelmiş olan aşure geleneği, Muharrem ayının en büyük nişanesidir. Aşure, toplumsal bağlarımızı düzenler ve güçlendirir. Komşularımız ve akrabalarımızla olan ilişkilerimizi olumlu yönde etkilediği gibi dostluk ve barışa da önayak olur. Aynı zamanda edebiyatımıza da tesir eden aşure geleneğimizin, Divan edebiyatında bulunan en müstesna örneklerini sizler için derledik.

Heft-dânedür 'aşûre aşı vü yağ rûgân
Büryân aşına gûd-âb dirler çanağa kâse

Aşure aşına heft-dâne, yağa rûgân, büryân yemeğine gûd-âb, çanağa ise kâse derler.

📌 Tuhfe-i Şâhidî

Şâhidî: Mevlevi şairlerinden biri olan Şahidi'nin asıl adı, İbrahim'dir. Aynı zamanda önemli lügat yazarlarımızdandır. Türkçe, Arapça ve Farsça yazdığı divanları bulunur ve bunlardan en meşhur olanı Tuhfe-i Şâhidî Divanı'dır. Aşık Çelebe'yi göre Şâhidî mahlasını, bir mahkemede yaptığı şahitlik sonrası almıştır.

Kerbela olayından sonra hayat bulan bir kavram: Seyyidlik

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN