Atina'da Osmanlı yadigarı eserler
İbadete açık cami bulunmayan tek Avrupa başkenti Atina'nın geçmişi, tarih öncesi devirlere kadar uzanır. Tüm dünyada anıtları, sanatsal ve kültürel yaşamı ile bilinen Atina, Osmanlı döneminde de oldukça popüler şehirlerden biriydi. Osmanlı kaynaklarında Medinetü'l-hükema olarak geçen Atina, 1458 yılında Fatih Sultan Mehmet döneminde fethedildi. Camileri, hamamları, çarşıları ile bir Osmanlı şehri haline geldi. Yaklaşık 350 yıl boyunca Osmanlı hakimiyetinde kaldı ve burada bazı mimari eserler meydana getirildi. İşte Atina'daki Osmanlı yadigarı o eserler…
Giriş Tarihi: 18.11.2019
09:12
Güncelleme Tarihi: 18.11.2019
09:46
Fethiye Camii, Yunanistan'ın Atina kentinde 17. yüzyıldan kalma bir Osmanlı camisi dir. On binlerce Müslümanın yaşadığı Atina'da, kentin en önemli tarihi merkezi Akropolis'in eteklerinde iki Osmanlı camisi bulunur. Müze olarak kullanılan Fethiye ve Cistaraki camileri... Fethiye Camii'nin, Fatih Sultan Mehmet'in Atina'yı 1458 yılında ziyareti anısına inşa edildiği kabul edilir. Fethiye Camii, ülkenin simgesi Akropolis eteklerindeki "Eski Atina" diye anılan bölgede yer alır.
Cami, 17. yüzyılın sonuna kadar bölgedeki Müslümanların en önemli ibadet adresi olurken, daha sonra Atina'yı işgal eden Venedikli Morozi tarafından Katolik kilisesine dönüştürüldü ancak Atina tekrar Osmanlıların eline geçince Yunanistan'ın bağımsızlığını kazandığı 1824`e kadar yine cami olarak kullanıldı. 1824`ten sonra sırasıyla askeri depo, hapishane, kışla, un ambarı ve ekmek fırını olarak kullanılan cami, 1963 yılında içi boşaltıldıktan sonra 2011 yılına kadar arkeolojik eserler deposu olarak hizmet verdi.
Fethiye Camii moloz taşlarla itinasız biçimde inşa edilmiştir. Önünde, iki yanı duvarlarla kapalı beş bölümlü kubbeli bir son cemaat yeri vardır. Sonradan eklenmiş hissini veren bu son cemaat yerinin kemerleri Türk sanatında XVIII. yüzyılda kullanılan biçimde yarım yuvarlaktır. Fethiye Camii, duvar örgülerinin itinasız oluşuna karşılık mimarisi bakımından önemlidir .
Burada dört taraftan yarım kubbelerle desteklenmiş bir ana kubbe sisteminin uygulandığı görülür. İstanbul'da bazı büyük selâtin camilerinde örnekleri bulunan bu sistemin, Türk mimarlık tarihi bakımından önemi büyüktür. Fethiye Camii mimarisiyle İstanbul'daki Fatih, Yeni Cami ve Sultanahmet camilerinin ilk örneği kabul edilmektedir.
1177'de (1763-64) inşa edilen Mustafa Ağa Camii (M. Kiel fotoğraf arşivi)
Osmanlıdan günümüze ulaşabilen iki eserden biri ise 1700'lü yıllarda yapılan Mustafa Ağa Camii'dir. Altı fıskiye camii olarak da adlandırılan bu ibadethane Yunan bağımsızlığından sonra uzun süre metruk ve harap bir halde kaldı.