Batı Akdeniz’e imzasını atan Macar Reis'in 7 haritası
Akdeniz'i kasıp kavuran, Osmanlı reislerinden Ali Macar, savaşçılığının yanı sıra deniz bilimlerinde de üstün bilgilere sahipti. 16'ncı yüzyılda yaşamış ünlü Türk denizcisi Ali Macar Reis, yapmış olduğu haritalar ve denizcilik konusundaki çalışmaları ile tanındı. Sizler için Macar Reis'in, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi Hazine Kitaplığı'nda bulunan ve yedi haritadan oluşan dünyaca ünlü atlası hakkındaki bilgileri derledik.
Giriş Tarihi: 18.07.2019
10:53
Güncelleme Tarihi: 18.07.2019
11:01
Makdisî'nin Aḥsenü't-teḳāsîm adlı eserinde Güneybatı Asya'yı gösteren harita
Osmanlı haritacılığında orijinal eserlerin ortaya konulduğu devir 14. yüzyılın ilk yarısıdır. Genelde bu asrın sonlarına kadar olan çalışmalara yön veren örnekler, Doğu ve Batı kaynaklarının karışımı ürünlerden meydana geliyordu. Bu tarihten sonra birçok ülkede görüldüğü gibi Hollanda menşeli ilerlemelerin etkisi ve yansıması söz konusudur. Osmanlı coğrafya eserleri arasında, Müslümanların Geç Antik Çağ'ın sonu ve Ortaçağ'ın başlarında Grek ve Hint haritacılığından etkilenerek geliştirdikleri Arapça çalışmalar, çevirileri ve yeni versiyonlarıyla yerlerini almışlardı. Osmanlılar için bu irtibat, Kaşgarlı Mahmud'un 1074'te tamamladığı Dîvânu Lugâti't-Türk'teki dünya haritasına kadar uzanır.
Ahmed b. Süleyman et-Tancî'nin 816 (1413) tarihli deniz haritası
Osmanlı haritacılığı üzerinde inceleme yapan ilim adamlarının ortaklaşa dikkat çektikleri en önemli mesele, Osmanlı Devleti topraklarının genişliğine uygun bir malzeme ile karşılaşmayı sağlayabilecek kataloglama çalışmalarının yetersizliğidir. Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi ve yurt dışındaki kütüphanelerde mevcut değerli görülen haritalara dair ayrıntılı araştırmalar bulunmasına rağmen henüz birçok kütüphanede ve arşivlerde bu konuya el atılmamış ve birçoğunun kataloglarında haritalara yer ayrılmamıştır.
Osmanlı coğrafya eserlerinin tenkidinde ve tasnifinde karşılaşılan nüsha farklarının büyüklüğü ve bazen ölçüsüzlüğü problemi haritalar için de geçerlidir. Birçok eserde haritaların ihmal edilmesi şeklinde yaygınlaşmış olan durum, nadiren eserin aslında bulunmayan haritaların ilavesi gibi bir değişiklik de gösterir. Matbaanın hayata geçirilmesi ve basma eserlerin yayılmasıyla birlikte haritaların yerinden çıkarılması, renklendirilmesi ve ilave yer adlarının konulması gibi kullanım alışkanlıklarının basmalara da geçtiği gözlenmektedir.
el-Hâc Ebü'l-Hasan'ın Kanûnî Sultan Süleyman dönemine izâfe edilen deniz haritası
Daha çok 13. yüzyılın başlarından itibaren Cenovalılar tarafından ortaya çıkarılan portolanlar Katalan, Portekiz ve İtalyan gemicilerinin ellerinde gelişmişti. Gemiler için sığınabilecekleri limanların, kıyıların, adaların, ikmal ve durak yerlerinin belirtildiği portolanlar alışverişin daha yoğun olduğu Akdeniz'de Doğu ve Batı haritalarındaki ortak özelliklerin bir araya getirilmesiyle zenginleştirilmiştir. Uzakdoğu denizlerindeki ada gruplarına ulaşan Doğulu gemicilerin ve devamlı hareket içindeki Batılı gemicilerin çalışmalarıyla kuşaktan kuşağa gelişen portolanların yapımında hangi tarafın önde olduğunu belirlemek güçtür.
Ali Macar Reis Atlas'ındaki Karadeniz haritası
Portolanların ortak özellikleri arasında nem ve tuza karşı dayanıklı olabilmeleri için deriden yapılmaları, üzerlerinde rüzgârgülü ve mutlak bir ölçek göstergesi bulunması denizde kayalıkların siyah, sığ yerlerin kırmızı kıyıların yeşil ve mavi hatlarla çizilmesi başta gelir. Haritalar çoğunlukla birbirlerinden kopya edilerek ve benzeri kaynaklardan istifadeyle meydana getirildiğinden ortak bir haritacılık dili teşekkül etmiştir. Bilhassa Akdeniz'de haritaların elden ele dolaşması, aynı yoldaki denizciler gibi haritacıların da başka ülkelerde ürün vermiş olabileceklerini düşündürmektedir.