Buhara nerede? Buhara'nın Yedi Piri ile görkemli eserleri...
Buhara, yaklaşık 2 bin 500 yıllık geçmişiyle, asırlar boyu koruduğu tarihi ve kültürel dokusuyla, Özbekistan'ın en eski şehirlerinden biri. 2020 İslam Dünyası Kültür Başkenti ilan edilen ve ziyaretçilerini manevi atmosferi ile besleyen bu tarihi şehir, yetiştirdiği ilim adamları, alimler ve onların ardında bıraktığı eserler ile Türk-İslam mimarisini dünyada zirveye ulaştırdı.
Giriş Tarihi: 13.01.2020
16:08
Güncelleme Tarihi: 13.01.2022
14:55
Arkeolojik bulgular şehrin tarihinin en az 2 bin 500 yıl civarında olduğunu gösterir. Mâverâü'n-nehr'in çok sayıda şehri, kasabası, nahiyesi ve köyü olmasına rağmen bunların en gözde ve tanınmış olanı Buhara'dır. Müslümanlar buraya "Fâhire " (kıymetli/değerli) derler ve doğunun "Kubbetü'l-İslâm"ı olarak kabul ederler.
Zerefşan Nehri havzasında büyük bir vahada yer alan Buhara'nın sokaklarında yürürken, her köşe başında İslam tarihi ve kültürüne ait kıymetli bir esere rastlamak mümkün. Nitekim Özbekistan'ın diğer birçok şehri gibi Buhara da Türk-İslam mimarisinin en güzel örneklerinin görülebileceği ihtişamlı camilere , yüksek minarelere , mavinin farklı tonlarının kullanıldığı kervansaraylara ve çinilerle kaplı medreselere sahip.
KUBBET-ÜL İSLAM UNVANINA SAHİP 3 ŞEHİRDEN BİRİ
Yüzyıllar boyunca kervanların geçtiği önemli ticaret yollarına ev sahipliği yapan Buhara , bu özelliğiyle farklı dinlere mensup toplumların yollarının kesiştiği en kadim şehirlerinden biri olarak karşımıza çıkar. Tarihi geçmişi, 2 bin 500 yıl öncesine dayandığı bilinse de buradaki ilk insan yerleşimlerinin çok daha eskiye uzandığı söylenir.
Köklü tarihinin yanı sıra bir dönem ilim ve sanatın önemli merkezlerinden Buhara'nın yetiştirdiği pek çok alim, şair, bilim ve devlet adamı arkasında çok sayıda kıymetli eserler bıraktı.
Şehir, modern tıbbın temel taşlarını koyan, tıp, fizik ve felsefe gibi alanlarda çok sayıda kitap yazan ve Batı'da "Avicenna " olarak tanınan İbn-i Sina'nın doğup büyüdüğü yer olması hasebiyle Batılı turistlerin de oldukça ilgisini çekiyor. Buhara, İbn-i Sina'nın yanı sıra en önemli İslam alimlerinden İmam Buhari'nin yetiştiği topraklara da ev sahipliği yapıyor.
Türk-İslam dünyasında "Yedi Pir" diye bilinen Hoca Abdülhalık Gucdevani, Hoca Muhammed Arif er- Rivegeri, Hoca Mahmud Encir Fağnevi, Hoca Ali Rametani, Hoca Muhammed Baba Sammasi, Seyyid Emir Külal ve Bahauddin Nakşibend gibi birçok mutasavvıfı yetiştiren Buhara , bir dönem İslam medeniyetinin merkezi haline geldi.
Sahip olduğu ilmi ve tarihi dokuyu bugüne kadar korumayı başarmış ender şehirlerden Buhara'da görülmesi gereken onlarca görkemli yapıt mevcut. "Yedi Pir"leri ve Buhara'da görülmesi gereken eserleri sizler için derledik.
Abdülhalık Gucdevani Hazretleri
Abdülhalık Gucdevani, Orta Asya sûfîliğinin gelişmesinde büyük rol oynayan Hâcegân silsilesinin kurucusudur. Buhara'ya yaklaşık 30 km. uzaklıktaki Gucdüvân köyünde doğdu. Yine burada 575 (m. 1179) tarihinde vefat etti. Abdülhalik Goncdüvânî, ilim öğrenmek için, beş yaşında iken Buhara'ya gönderildi. Allahü Teâlâ'nın indinde duası makbul olan kimselerdendi. Buhara şehir merkezine 50 km. mesafedeki Gijduvan kasabasında türbesi bulunur.
Ârif-i Rivegerî Hazretleri
Peygamberimizin yolunu insanlara öğreten büyük âlim ve velidir. Aslen Buharalıdır. Buhara'ya 30 km. uzaklıkta bulunan Rîvgir kasabasında doğdu. Peygamber Efendimizden sonra insanlara doğru yolu gösteren âlimler silsilesinin onuncusudur. Medrese tahsili görüp, zahirî ilimlerde büyük gayret ve çalışma gösterirdi. Hocası kendisini çok sever ve takdîr ederdi. Pek çok talebenin hidâyete ve evliyâlık makamlarında yüksek derecelere kavuşmalarına vesile oldu. Onun gayretine karşılık kendisine büyük makamlar ihsan edildi. 606 (m. 1209) senesinde Rîvgir'de vefât etti.