Çöl Kaplanı Fahreddin Paşa kimdir?
Çöl Kaplanı olarak anılan Fahreddin Paşa, İngiliz ve isyancı kabilelere karşı 72 gün boyunca Medine'yi savundu. Medine'yi açlığa karşı çekirge yiyerek müdafaa eden, Kutsal Emanetleri İstanbul'a getirerek, İngilizlerden kurtaran Fahreddin Paşa, tarihe ismini altın harflerle yazdırdı. Kutsal Emanetler'in düşman eline geçmesine izin vermeyen Fahreddin Paşa'nın hayatını derledik.
Giriş Tarihi: 23.11.2019
09:08
Güncelleme Tarihi: 22.05.2021
13:44
KUTSAL EMANETLER'İN DÜŞMAN ELİNE GEÇMESİNE İZİN VERMEDİ
Osmanlı hükümetinin Hicaz'ı kısmen boşaltma kararı alması üzerine Fahreddin Paşa, herhangi bir yağmaya karşı Medine'de Hz. Peygamber'in mezarında bulunan mukaddes emanetlerin İstanbul'a nakledilmesini teklif etti.
Sorumluluk kendisinde olmak şartıyla teklifi hükümet tarafından kabul edildi. Fahreddin Paşa bir komisyon kurarak tek tek kontrol ettirdiği otuz parçadan oluşan mukaddes emanetleri 2000 askerin koruması altında İstanbul'a gönderdi
Hicaz Demiryolu'nun Medine'ye yakın olan Müdevvere İstasyonu'nun asiler tarafından ele geçirilmesinden sonra Medine Kalesi kuşatıldı. Fahreddin Paşa çölün ortasında çevresi ile irtibatı kesilmiş bir kaleyi savunmaya başladı.
Yardım alınamadığı için açlık, susuzluk ve hastalıklar baş göstermeye başlamıştı. Fahreddin Paşa, bu şartlar üzerine 7 Haziran 1918'de çekirge yenmesiyle ilgili bir tebliğ yayınladı:
"Çekirgenin serçe kuşundan ne farkı var? Yalnız tüyü yok. O da serçe gibi kanatlı uçuyor. Bitkiler ile besleniyor, temiz ve taze şeyler yiyor. Hem de tiryaki ve keyif sahibi, tütün ve limondan pek zevk alıyor. Bedevilerin başlıca gıdası çekirgedir. Bedeviler sağlamlıklarını ve zindeliklerini yedikleri çekirgelere borçludurlar…".
Çekirgeleri doktorlara tetkik ve tahlil ettirdiği söyleyen Fahreddin Paşa çekirgenin özelliklerini övdükten sonra dört türlü şekilde hazırlanabilecek olan çekirge yemeklerini tarif etmişti.
MUHTAÇ DURUMDAKİLERE PARA DAĞITTI
Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, Fahreddin Paşa'nın Medine müdafaası sırasında açlık ve yoklukla mücadele eden Medine halkının gıda ihtiyacının karşılanmasına ilişkin faaliyetleri, Osmanlı arşivlerinde bulunan 9 Kasım 1915 tarihli belgeye yansıdı.
Belgede, Fahreddin Paşa'nın Medine-i Münevvere'de muhtaç durumdaki halka dağıtılacak buğday bedeli için nerelere, kaçar kuruşluk havale ödenmesi gerektiğine ilişkin bildirim yazısı yer aldı. Ayrıca 1 Eylül 1916 tarihli bir başka belgeye göre, Fahreddin Paşa, merkez ile yaptığı bir yazışmada, "Medine Muhafızlığına gönderileceği bildirilen para miktarının, Medine'deki muhtaç durumda olan Müslüman halka para verileceği için yetersiz kalacağını" aktardı.
Söz konusu tarihi belgeler, Fahreddin Paşa'nın İngiliz kuşatması altındaki halkının gıda ve para ihtiyacının yanı sıra kentin ihtiyaçlarını da gözeten bir komutan olduğu gerçeğini ortaya koydu.
PAŞA MEDİNE'DEN NASIL ÇIKTI?
Fahreddin Paşa aşkına tutuştuğu Hz. Muhammed'in (s.a.v.) şehrini terk etmeyince, askerlerin onu tutuklayıp Medine'den çıkarmaktan başka çareleri kalmamıştır. Antlaşmanın gereğini yerine getirmek zorunda olan yeni komutan paşayı derdest etmekten başka çare bulamaz. Yeni komutan, Paşa'yı tutuklayıp Medine'den çıkarın der.
Askerler tüfeklerini yere koyup Paşa'yı çembere alırlar. Paşalarını kucaklarlar. Kırmadan, üzmeden, hırpalamadan bir annenin yavrusunu kucakladıkları gibi kucaklarlar. Ve büyük teessür içinde Medine'den Paşa'yı çıkartırlar.
İşte bu şanlı direnişin, son Osmanlı'nın Medine-i Münevvere'yi terk edişinin çok kısa hikâyesi budur. Orayı terk ettik ama gönül hep orada kaldı.