Devlet-i Aliyye-i Osmaniye’nin üstün başarı alameti "Nişanlar"
Devlet adına gösterilen üstün başarı ve yararlılıklardan ötürü hak eden kişileri onurlandırmak amacıyla verilen nişanların klasik dönemde pek yeri yoktu. Padişahlar bunun yerine derece derece hıl'at (hırka), çeleng ve kılıç verirlerdi ki bunlardan son ikisi ekseriya murassâ (mücevherli) olurdu. İkinci Mahmud, Tasvîr-i Hümâyûn nişanını ihdas etti, sonra kaldırıldı. Osmanlı'da ilk örneklerine III. Selim döneminde rastlanan nişanlar varlığını 120 sene sürdürdü.
Giriş Tarihi: 23.10.2018
13:12
Güncelleme Tarihi: 14.10.2019
17:31
1862 başında ihdas edildi. 5 derecedir: murassa, 1., 2., 3., 4. rütbe Osmani nişanları. Asıl nişanlar Osmani ve Mecidi nişanları olup, diğerleri istisnaidir. Bütün nişanlar gibi yabancılara da veriliyordu. İftihar, İmtiyaz nişanları gibi Osmani de kadınlara verilmezdi. Murassa Osmani, seçkin vezirlere, müşirlere, kazaskerlere, sadrazamlara, şeyhülislamlara, bala ve birinci feriklere verilmiştir.
1852'de te'sis edildi. Osmani'nin mineli zemini yeşil olduğu halde bu kırmızıdır ve 6 rütbedir: murasa, 1.,2.,3.4., 5. Mecidi nişanları, Osmani nişanının bir derece altıdır. Mesela Murassa Osmani, Murassa Mecidi'den üst nişandır, fakat 1. Osmani, Murassa Mecidi'den sonra gelir; yahut 3. Osmani, 3. Mecidi'den değerlidir, fakat 2. Mecidi'den sonra gelmektedir. Birinci Cihan Harbi'nde ihdas edilen kılıçlı Mecidi, üstün hizmet gösteren kahramanlık yapmış askerlere verilmiş Mecidi olup, üzerinde çifte altın kılıç vardır. Mecidi Nişanı, her rütbesiyle kadınlara verilebilirdi. Kadınlara verilenlerin kordon rengi değişiyor ve asılma şekli farklılık gösteriyordu. Osmani ve Mecidi'lerin en alt rütbeleri çıplak plaka şeklinde olup diğer bütün dereceleri, mücevherlidir. En çok elmas kullanılmıştır. Murassa ve 1. Rütbelerdeki elmaslar çok iri, çok değerlidir ve nişan baştanbaşa elmasla örtülmüştür. Bu nişanları isterlerse padişahlar da takabilirdi.
3 rütbe ve yalnız hanımlara mahsustur. 1878'de ihdas edildi.
Meziyyet Nişanı
İkinci Meşrutiyet'te 5 rütbe olarak Osmani nişanı üzerinde olmak üzere düşünüldü, vazgeçildi.
3 rütbedir. İkinci Meşrutiye'te Osmanlı kültürüne hizmet edenlere verildi.
Osmanlı’da hayat kurtarmanın mükâfatı
Osmanlı toplumunda boğulmak üzere olan insanları kurtarmak önemli bir meziyet olarak görüldüğünden kurtarıcılar devlet tarafından tahlisiye madalyasıyla ödüllendirilirdi. Osmanlı'da iyi yüzme bilmek, ustalık ve yetenek işi olarak kabul edilirdi. Tahlisiye, Osmanlı madalyaları içerisinde en dikkat çekici olanıydı.
Bir fedakârlık, bir muvaffakiyet veya yararlık karşılığında devletin tebaasına verdiği altın, gümüş, nikel, bakır gibi madenlerden yapılmış mükâfat ve şeref alameti olarak tarif edilen madalyanın, Osmanlılarda ilk ihdası 1730 yılına kadar gider. Bu tarihten itibaren de devletin yıkılışına kadar 60'a yakın madalya çıkarılmıştır. Bunlar arasında en dikkat çekici olanlardan biri, Sultan Abdülmecid döneminde çıkarılan ve "tahlîsiye " yahut "tahlîs-i cân " isimleriyle anılan madalyadır. İlk defa 1859'da çıkarıldığı kaynaklarda belirtilen bu madalyanın, bundan birkaç yıl önce ihdas edilmiş olduğu ortaya konmuştur.