Doğu Akdeniz’in hakimiyeti için 448 yıl önce Kıbrıs’ı fethettik
Osmanlı Devleti'nin Doğu Akdeniz'deki ana karaları ele geçirmesinin ardından Kıbrıs stratejik olarak önem kazanmıştı. II. Selim döneminde Doğu Akdeniz'deki hakimiyetin tamamlanması için 448 yıl önce Venedik'in kontrolündeki Kıbrıs bir yıl süren bir kuşatma sonucunda, binlerce şehit verilerek fethedilmişti.
Giriş Tarihi: 21.07.2019
10:31
Güncelleme Tarihi: 21.07.2019
10:35
Osmanlı İmparatorluğu, Kıbrıs seferi sırasında cephenin genişlememesi için Avusturya ve İran ile ilişkilerini iyi tutmaya gayret gösterdi. Venedikliler, Osmanlılar'ın donanmayı hazırlamasından, kendi üzerine bir sefer hazırlığına giriştiğinden şüphelendiler.
Türkler'in hazırlıklarının kendi üzerlerine olduğunu anlayınca, papanın aracılığıyla Haçlı ittifakı için harekete geçtiler. Alman İmparatoru Maksimilyan, Avusturya'nın Osmanlılar'la sulh içerisinde olması sebebiyle ittifaka yanaşmadı. Fransa, Osmanlılar'la olan ticari ilişkileri sebebiyle değil ittifak kurmak, Venedik'in aleyhine çalışıp, Alman prensliklerinin ittifaka katılmasını önledi.
Venedik'le ittifaka sadece İspanya ve Papalık katıldı.
Malta şövalyeleri ile bazı İtalyan prenslikleri de ittifakı desteklediler.
Osmanlı yönetimi, bu ittifakı haber alınca Bosna Eyaleti'nin güney sancaklarını tahkim ettirip, donanmadaki gemi miktarını artırdı. Savaş ilan edilmeden Venedik'e bir elçi gönderildi. Osmanlı elçisi Kubad Çavuş, Kıbrıs ve Dalmaçya kıyılarında meydana gelen korsan saldırılarından devletinin şikayetini dile getirerek, sulhun devamı için Kıbrıs'ın kendilerine verilmesini istedi. Venedik senatosunun bu talebi reddetmesi üzerine iki devlet arasındaki sulh bozuldu ve Osmanlı kuvvetleri harekete geçti.
Kıbrıs'ın fethi için Serdar Lala Mustafa Paşa ve Donanma Komutanı Piyale Paşa 300 civarında gemi ve 60 bin askerle 1570'in bahar aylarında üç grup hâlinde Kıbrıs üzerine hareket etti. İstanbul'dan hareket eden Osmanlı donanması Finike'ye yaklaşarak, burada bekleyen askerleri de alıp, temmuz ayının başında Limasol Koyu'na demirledi.
İlk olarak ele geçirilen yer bu koydaki Leftari kalesi oldu. Osmanlı kuvvetleri Haçlı donanması adaya yardıma yetişmeden Kıbrıs'a çıktı.
Adaya ayak basılmasının ikinci haftası Girne fethedildi. Ardından adanın önemli merkezlerinden Lefkoşe kuşatıldı. Behram Paşa, Larnaka koyunda zahire ve cephane gemilerini muhafaza ederken, Piyale Paşa da denizden gelebilecek düşman kuvvetlerini bekliyordu. Bir kısım kuvvetler ise Magosa'nın dışarı ile irtibatını engellemek için görevlendirilmişti. Bu sırada Şam ve Halep eyaletlerinin askerleri de adaya gelmişti. Lefkoşe'nin 50 günlük bir kuşatmanın ardından ele geçirilmesi üzerine, Baf ve Limasol kaleleri teslim oldu. Daha sonra Osmanlılar tarafından Tuzla diye anılan Larnaka fethedildi. Adada ele geçirilemeyen tek önemli merkez olarak Magosa kalmıştı.
Adanın son önemli mevkii olan Magosa kuşatıldığında kış yaklaşmıştı. Oldukça büyük olan kale iyi tahkim edilmiş ve bir tarafı deniz olduğu için Lefkoşe derecesinde sıkıştırılamıyordu. Muhasara sürerken Venedik gemileri, Magosa'ya mühimmat ve asker ikmalinde bulunmayı başardılar.
Bahar geldiğinde Türk kuvvetleri şehri tekrar sıkıştırmaya başladı. Bir taraftan topçu ateşi sürerken, bir taraftan da kazılan lağımlarla kalenin surları tahrip edilmeye çalışılıyordu. Türk kuvvetlerinin bütün uğraşlarına rağmen, kale komutanı Marco- Antonio Bragandino'nun çabaları ve kahramanlığı şehrin düşmesini engellemekteydi.
Magosa'nın ikmal yollarının kesilmesi, şehrin daha fazla direnmesi imkânını ortadan kaldırınca, kale 1 Ağustos 1571'de teslim oldu. On bir aydan beri muhasara edilen Magosa'nın zaptıyla Kıbrıs'ın fethi tamamlanmıştı.
Erhan Afyoncu - Sabah