Fatih Sultan Mehmet hakkında 10 aydınlatıcı gerçek
Çağ açıp, çağ kapayan Fatih Sultan Mehmet, üstün yetenekleri olan bir padişahtı. Yıkılmaz denilen surları yıktı, kendi icadı olan toplarla Osmanlı Devleti'nin hem devamını hem de şahlanışını sağladı. Hz. Peygamber'in hadisine nail olan büyük komutan, 3 Mayıs 1481 tarihinde vefat etti. Fakat Sultan'ın vefatı büyük tartışmaları da beraberinde getirdi. Vefatının 538'inci yılında Fatih Sultan Mehmet'le ilgili 10 gerçeği sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 03.05.2019
08:14
Güncelleme Tarihi: 30.03.2020
14:07
Bunlardan birincisi Amasya Valisi Şehzade Beyazıt'ın, Veziriazam Karaman Mehmet Paşa'nın kardeşi Cem Sultan lehindeki teşebbüsleri yüzünden başhekim Acem Lari'yi kullanarak babasını zehirlettiği şeklindeydi. Acem Lari, dört yıl sonra 1485'te öldüğünde, Edirneliler arasında hekimin İkinci Beyazıt tarafından zorla verdirilen aşırı dozda afyon yüzünden öldüğü dedikodusu dolaşıyordu. Bu konuda ikinci bir iddiaya göre Memluk Sultanı Kayıtbay, Acem Lari'yi kullanarak sultanı zehirletmişti.
Memluklerin daha önce de Fatih Sultan Mehmet'e karşı suikast teşebbüsleri olmuştu. Zehirlenme konusundaki üçüncü ve en kuvvetli iddia ise 30 yıl Fatih'in yanında hizmet edip, sultanın itimadını kazanan ve vezir rütbesi ile önemli görevlerde bulunmuş Yahudi mühtedisi eski hekimbaşı Yakup Paşa'nın (Maestro Jacopo), Fatih'e karşı bir düzine kadar başarısız suikastta bulunan Venedikliler tarafından satın alınarak, zehirlenme hadisesinin gerçekleştirildiği şeklindedir.
Birçok kez kendisine zehirlenme teşebbüsünde bulunulan Fatih Sultan Mehmet'in ölümü üzerindeki sır perdesi hala kalkmadı. Sultan Mehmet'in ölümü hakkındaki haberimizi okumak için tıklayın .
Fatih kanunnamesi sahte midir?
Osmanlı İmparatorluğuna ait ilk kanun derlemesi, Fatih zamanından kalmadır. Ancak bu kanunnamenin onun döneminde kaleme alınmadığı, önemli bir kısmının daha sonraki tarihlerde yazıldığı, tamamının ona ait olmadığı iddiaları ortaya atılmıştı. Kanunnamede yer alan devlet teşkilatına ait birtakım hususların daha sonraki tarihlerde ortaya çıktığı, bu yüzden de Fatih döneminde yazılmış olamayacağı ileri sürülmüştü. Halil İnancık ve Abdülkadir Özcan gibi Osmanlı tarihçilerinin yaptığı araştırmalar bu iddiaların doğru olmadığını ve kanunnamenin az bir kısmı haricinde Fatih'e ait olduğu ortaya çıkmıştı. Bugün elimizde bulunan kanunname metni II. Beyazıt devrinde yapılan bir kısım ilaveleri de barındırır.
Kardeş katli meselesini de ona yakıştıramayanlar da onun adını lekelemek için bu kanunnamenin Batılılar tarafından yazıldığını ileri sürer. Kanunnamenin tek nüsha halinde ve Viyana arşivlerinde bulunması da iddialarına delil olarak gösterirler. Ancak yapılan araştırmalar kanunnamenin tek nüsha olmadığını, Osmanlı tarihi içerisinde başka nüshalarının da bulunduğunu ortaya çıkarmıştır.
Fatih Sultan Mehmet neden Hristiyanlık akaidi üzerine tartıştı?
Fatih, fetihten sonra İstanbul'da Hristiyanların yaşamasına müsaade ettiği gibi kaçanların geri dönmesi için de çaba sarf etti. Bizanslı birçok Rum da gerek Müslümanlığı kabul etsin gerekse etmesin Osmanlı İmparatorluğu'nun hizmetine alındı. Fatih bunların yanı sıra Gennadius lakabı ile patrik seçilen Georgios Skolarios'la, Pammakaristos Manastırı'nda(Fethiye Cami) Hristiyanlık akaidi üzerine tartışmaya girişmiş ve bu müzakerenin yazılmasını istemişti. Bu hadise Batı'da birtakım şayialara sebep oldu ve onun Hristiyanlığa meylettiği yönünde birtakım asılsız fikirler ileri sürüldü. Bizzat Papa II. Pius, Fatih'e hitaben bir mektup yazarak, birkaç damla su ile vaftiz edilmek suretiyle dünyanın hükümdarı olacağını belirterek, onu Hristiyanlığa davet etti. Bu mektup ve cevabı daha Fatih'in sağlığında 1475'te Trevis'oda basıldı. Ancak ne bu mektup Fatih'e gönderilmiş ne de Fatih buna cevap vermişti. Mektubu yazan Papa Fatih'in ağzından buna bir de cevap uydurmuştu.