Geçmişin izini günümüze taşıyan 5 tarihi han
Geçmişin izlerini günümüzde de yakalayabileceğiniz yerlerden biri olan tarihi hanlar, zamanın değişimine direnerek bizi eski günlerin yolculuğuna çıkarır. Selçuklu ve Osmanlı'da önemli yeri olan hanlar, tasarımlarına uygun olarak ticari amaçlı veya yolcular için inşa edildi. Aynı zamanda hem misafirhane hem de pazar olan, harp zamanlarında da erzak ve mühimmat ambarı olarak hizmet veren önemli görevleri de vardı. Geçmişin izini günümüze taşıyan bu tarihi hanlardan 5 tanesini listeledik.
Giriş Tarihi: 02.09.2019
09:15
Güncelleme Tarihi: 02.09.2019
09:35
Büyük Yeni Han, muntazam yontulmuş kesme taş ve tuğlalardan karma teknikte inşa edilmiştir. Sadece en alt kat yalnız taştandır. Han dar ve çok meyilli bir arazide yapıldığından topografya ve şehir dokusuna uyma kaygısı ile oldukça ustalıklı ve muntazam geometrik biçimi olmayan bir plan uygulanmıştır. Hanın esas girişi Çakmakçılar Yokuşu'ndadır. Buradan itibaren bina arkaya doğru uzanır. Odalar dikdörtgen iki iç avlu etrafında toplanmış ve iki avlu birbirinden bir ara kol ile ayrılmıştır. Birinci avlu 42 m., ikinci avlu 25 m. uzunlukta ve 15-12 m. genişliktedirler.
Büyük Yeni Han'ın tarihimiz açısından bir önemi de ülkemizdeki ilk bankacılık faaliyetlerinden birinin bu handa gerçekleşmesidir. 1863 yılında Ziraat Bankası'nın temelini atarak, bir çeşit tarım kooperatifi kuran (Memleket Sandığı) Mithat Paşa, Rusçuk'ta görev yaptığı sırada, Rusçuk halkının tasarruflarını toplamak ve saklamak üzere Emniyet Sandığı'nı kurmuştur. Bu oluşumun merkezi 1868 yılında İstanbul'a taşınmış ve faaliyetlerini Büyük Yeni Han'da kiralanan birkaç odada, İstanbul Emniyet Sandığı adı altında yürütmüştür. Tasarrufların güvence altına alındığı bu kurumun Büyük Yeni Han'da faaliyet göstermesi, kısa zamanda bölgedeki sarrafların bir hana taşınmasına neden olmuştur.
Karaman'ın Ayrancı ilçesine bağlı Höyükburun köyü sınırları içerisinde olan Atlas Han'ın, yapılış tarihi tam olarak bilinmiyor. Toroslar'dan ovaya inildiğinde ilk han olma özelliğini taşıyan yapının yaklaşık 800 yıllık olduğu tahmin ediliyor. Atlas Han'ın yapımında kullanılan, Bizans ve Roma yerleşkelerindeki binalardan getirilen devşirme taşlar dikkati çekiyor. Hanın duvarlarındaki büyük taşlar ve sütun kaideleri görenlerin ilgisini çekiyor.
Han, civardaki ören yerlerinden getirilen kesme taşlarla yapılmış. Muntazam bir yapısı var. Taşların üzerinde çeşitli işaretler, simgeler bulunuyor. Maalesef, defineciler burayı mesken tutmuş. Yapıda üzerinde bir simge olan taşın etrafını kazmışlar. Bu işaretleri kırmaya çalışmışlar. Hanın içinde belki bir metre kalınlığında hayvan pisliği var, çevresi ağıl. Köylüler belli zamanlarında hayvanlarını konaklatmış. Tavanın belli bir bölümü yıkılmış. Bazı taşlarda götürülerek ev yapımında kullanılmış.
Mersin'den Niğde, Aksaray, Kayseri'ye en kısa ve güvenli yol, bu güzergahtan geçiyor. Atlas Han da bu yolun üzerinde inşa edilmiş. Toroslardan ovaya indikten sonraki ilk ve tek han burası. Bu yol, İpek Yolu'na bağlanıyor.
Susuz Han, Bucak / Burdur
Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev devrinde inşa edilen Susuz Han, Antalya-Burdur yolunda Bucak kasabası yakınındaki Susuz köyündedir. Kitabesi günümüze ulaşmayan kervansarayın mimari ve süsleme özelliklerine göre II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in saltanatının son yıllarında (1246 civarı) inşa edilmiş olduğu düşünülür. Susuz Han, günümüze 28 × 30 m. ölçülerindeki kareye yakın dikdörtgen planlı kapalı bölümüyle ulaşabilmiştir. Doğu-batı doğrultulu yapının doğu cephesinde geometrik, bitkisel ve figürlü süslemeleriyle dikkati çeken bir taçkapı bulunmaktadır.
Kervansarayın açık avlulu bölümünün inşa edilmediği ya da inşa edildikten sonra harap olarak yıkıldığı yönünde görüşler vardır. Doğu cephesinin her iki köşesinde görülen duvar kalıntıları inşasına başlanan açık avlulu bölümün tamamlanamadığı ya da inşa edilen avlunun yıkılarak günümüze kadar gelemediği düşüncesini ortaya koymaktadır.