İbn-i Sina ilaçlarını nasıl hazırlardı?
Modern tıbbın kurallarını belirleyen bir İslam alimi olan İbn-i Sina'nın 276 esere imza attığını ve bu eserlerinin, yüzyıllar sonra bile birincil kaynak olarak okutulduğunu biliyor muydunuz? Ya da "Hekimlerin Piri'' olan İbn-i Sina'nın bin yıl önce kaleme aldığı Küçük Tıp Kanunu'nda sağlıkla ilgili önemli öğütlerinin halen geçerliliğini muhafaza ettiğini? Sizler için, İbn-i Sina'nın ilaçlarını nasıl hazırladığını derledik.
Örneğin, gül ve şekerin karıştırılması ile meydan gelen gülbeşeker mizacının ne gülle, ne şekerle alakası yoktur, onda yeni bir mizaç ortaya çıkar. Bunun birinci mizaçla ilgisi yoktur, bu ikinci mizaçtır. Bazen bu ikinci mizacın oluşumunda formül değil de drogların yapısal özellikleri etkin olabilir. Süte benzer maddelerde olduğu gibi.
''Demirli sular: İştahı açar, dalak hastalığına iyi gelir, şehveti çoğaltır, mide ağrılarını men eder.''
İlacın direkt özelliğini görmek için, herhangi bir madde ilave edilmemiş veya ilave bir işlem yapılmaması gerekmektedir. Örneğin su, soğuktur, ısıtılınca sıcaklık kazanır, ancak soğuk bir etkenle işlem yapılırsa, soğuk hale gelir, bademin yumuşak, dengeli bir yapısı vardır, ancak bozulup acılaştığında kuvvetli ısıtıcı bir özelliği vardır.
''Hamamlar en değerli sıhhat âmilleridirler. Aç karnına hamama girmek insanı zayıf düşürür.''
DENENEN İLACIN TESİRİ NASIL ANLAŞILIRDI?
Denenen ilacın etki gücünün hastalık mizacının gücüne denk olması gerekir. Eğer hastalık mizacının soğukluğu, ilacın mizacının sıcaklığı eşdeğer değilse, ilacın etkisi olmaz. İlacın mizacını örenmek için önce o, soğuk mizaçlı insanlarda kullanılır, daha soran yavaş yavaş soğuk mizacı artan hastalarda kullanılır. Bu işlem ilacın kuvvet derecesi ve diğer özellikleri belirlenen kadar devam edebilir.