İnsanlık tarihindeki en büyük katliamlar
Tarih boyunca kendisine ait olmayan coğrafyalar üzerinde sayısız savaş ve çatışmanın mimarı olan ABD ve batılı ülkeler, kendi kanlı tarihini ve katliamlarını unutmuş gibi görünüyor. Tüm dünyaya "demokrasi dersi" veren bu ülkelerin döktükleri kanı, onlar unutsa da tarih unutmuyor. Sizler için, modern devletlerin kirli katliamlarını derledik.
Giriş Tarihi: 17.02.2019
17:56
Güncelleme Tarihi: 09.01.2023
12:42
ABD Vietnam Savaşı'nı yer alan 500.000 askeri, tuzak dolu tropikal ormanların içerisinde, bir görünüp bir kaybolan Vietkong gerillalarıyla çarpışıyor, ordu ve komuta kadrosu giderek sıkışıyordu. Savaşı kaybetme duygusu, Amerikalıları "ceset sayma" yöntemine sürükledi. Böylece, ABD askerleri başarıyı ceset sayarak ölçmeye yöneldi. Bölge ele geçirememe, ABD ordusunun en büyük sorunuydu. Vietkong kayboluyor ve yeniden ortaya çıkıyordu. Yürütülen operasyonlarda ne ölçüde başarı sağlandığı bile tam anlaşılamıyordu.
Katliama tanık olmuş bir helikopter pilotu olan Hugh Thompson, olayı şöyle anlatıyordu: "O sabah, My Lai'deki bir kara operasyonuna destek sağlamakla görevliydik. Görevim, dost kuvvetlerin cephe hizasında uçup ateş açmak, düşmanın yerini saptayıp onlara bildirmekti. Birliklerimizin üzerinde ileri geri uçmaya koyulduk. Ve kısa süre sonra her tarafta cesetler görmeye başladık. Nereye baksak ceset doluydu. Çocuklar vardı, 2, 3, 4, 5, yaşlarında; kadınlar, çok yaşlı adamlar; ama genç erkekler yoktu aralarında. Genç erkekleri arıyor olmamız gerekiyordu.''
Bu katliamın baş mimarı Teğmen William Calley mecburen yargılandı ve ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Dönemin Başkanı Nixon ise Calley'in cezasını üç yıllık ev hapsine çevirdi.
DÜNYANIN ACI KATLİAMLARINDAN BİRİ
Kıbrıs 1571'de Türkler tarafından fethedildiğinden beri adeta bir cadı kazanı oldu. Tartışmalar, kavgalar, savaş çığlıkları hiç eksik olmadı. 1974'te "Ayşe tatile çıkıp" Türkiye Kıbrıs'a müdahil olmadan önce Kıbrıs Türkleri, Rum ve Yunan askerleri tarafından büyük katliam ve soykırıma maruz kaldı. Köyler basıldı, siyasetçiler suikasta uğradı, Kıbrıs'ın en önemli insanları aileleriyle beraber katledildi.
Bunların arasında bir köy katliamı vardır ki Fransa'yı ve Amerika'yı aratmayacak cinsten. Atlılar - Muratağa, Sandallar, Aleminyo, Terazi ve Taşkent köylerinde yaşananlar insanlığı utandıracak türdendi. Devrin Montreal gazetesi muhabiri şöyle aktarıyor yaşananları: "Mağusa'nın 12 mil kuzey batısında bulunan Muratağa Köyü'nde toplu mezarlardan çıkarılan cesetler o kadar çürümüştü ki, BM gücünden Isveçli Başmüfettiş Lars Harkansan olayı şöyle anlatıyordu: 'Mezardan çıkan kafaları sayıyorum. Şu ana kadar 72 tane saydım fakat hâlâ toprakta cesetler var. Bu çıkan cesetlerden 7 tanesinin çocuk cesedi olduğu kesin.'' Bütün Türk evleri basılıyor, insanlar kadın, çocuk, yaşlı demeden katlediliyor tecavüze uğruyordu. Kıbrıs dünya tarihinin en acı katliamlarından birini yaşadı..
KIBRIS TÜRKLERİNE ZULMEDİLİYORDU!
Rumlara ait silahlı gruplarca 1963'ten itibaren gerçekleştirilen saldırılar sonucu Kıbrıs Türkleri, ülke yönetiminden baskı ve zulümle uzaklaştırıldı. Adayı Yunanistan'a bağlama hedefine ulaşmak isteyen Rumların yürüttükleri saldırılar ve ambargolar 1963-1974 yılları arasında artarak devam etti.
EOKA-B liderlerinden Nikos Sampson, Yunanistan'da iktidarda bulunan cuntanın desteğiyle gerçekleştirdiği darbeyle 15 Temmuz 1974'te Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios'u devirdi.
RUMLAR ATEŞKESİ İHLAL ETTİ
Türk birliklerinin Kıbrıs'ta yerleşim alanları genişlerken 30 Temmuz'da Cenevre'deki görüşmeler sona erdi. Taraflar ateşkesin sürmesini istemesine rağmen 6 Ağustos'ta takviyeli Rum birlikleri, Girne'nin batı kesiminde saldırı başlattı. Saldırıyı püskürten Türk birlikleri, Rumların ateşkese uymaması sonucu Lapta'yı ele geçirdi.
Taraflar barış koşullarını tekrar görüşmek üzere Cenevre'de ikinci defa bir araya geldi. Görüşmelere Kıbrıs Türk Halkı Lideri Rauf Denktaş ile Kıbrıs Rum Halkı Lideri Glafkos Klerides katıldı. Kıbrıs Türklerini temsil eden heyet, adanın yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu, iki kesimli bir federasyon kurularak Türk tarafına yüzde 34 toprak bırakılması gerektiğini belirtti. Rumların ve Yunanistan'ın buna yanaşmaması üzerine 8-13 Ağustos tarihlerindeki konferans sona erdi.
Harekat öncesi ve sonrasında çekilen fotoğraf ve görüntüler, o dönem yaşananları da gözler önüne seriyor.
Genelkurmay Başkanlığı arşivinde yer alan görsellerde, elleri tetikte bekleyen Mehmetçik ile indirme ve çıkarma harekatlarının detayları, çıkarma gemilerindeki Türk askeri yer alıyor.
Zırhlı birliklerin adadaki ilerleyişinin de aktarıldığı görüntülerde, halkın Türk askerine sevgi gösterileri, askerlerin cephedeki görüntüleri bulunuyor.