İnsanlık tarihindeki en büyük katliamlar
Tarih boyunca kendisine ait olmayan coğrafyalar üzerinde sayısız savaş ve çatışmanın mimarı olan ABD ve batılı ülkeler, kendi kanlı tarihini ve katliamlarını unutmuş gibi görünüyor. Tüm dünyaya "demokrasi dersi" veren bu ülkelerin döktükleri kanı, onlar unutsa da tarih unutmuyor. Sizler için, modern devletlerin kirli katliamlarını derledik.
Giriş Tarihi: 17.02.2019
17:56
Güncelleme Tarihi: 09.01.2023
12:42
RUMLAR ATEŞKESİ İHLAL ETTİ
Türk birliklerinin Kıbrıs'ta yerleşim alanları genişlerken 30 Temmuz'da Cenevre'deki görüşmeler sona erdi. Taraflar ateşkesin sürmesini istemesine rağmen 6 Ağustos'ta takviyeli Rum birlikleri, Girne'nin batı kesiminde saldırı başlattı. Saldırıyı püskürten Türk birlikleri, Rumların ateşkese uymaması sonucu Lapta'yı ele geçirdi.
Taraflar barış koşullarını tekrar görüşmek üzere Cenevre'de ikinci defa bir araya geldi. Görüşmelere Kıbrıs Türk Halkı Lideri Rauf Denktaş ile Kıbrıs Rum Halkı Lideri Glafkos Klerides katıldı. Kıbrıs Türklerini temsil eden heyet, adanın yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu, iki kesimli bir federasyon kurularak Türk tarafına yüzde 34 toprak bırakılması gerektiğini belirtti. Rumların ve Yunanistan'ın buna yanaşmaması üzerine 8-13 Ağustos tarihlerindeki konferans sona erdi.
Harekat öncesi ve sonrasında çekilen fotoğraf ve görüntüler, o dönem yaşananları da gözler önüne seriyor.
Genelkurmay Başkanlığı arşivinde yer alan görsellerde, elleri tetikte bekleyen Mehmetçik ile indirme ve çıkarma harekatlarının detayları, çıkarma gemilerindeki Türk askeri yer alıyor.
Zırhlı birliklerin adadaki ilerleyişinin de aktarıldığı görüntülerde, halkın Türk askerine sevgi gösterileri, askerlerin cephedeki görüntüleri bulunuyor.
BİR GÜNDE 8372 BOŞNAK'I KATLETTİLER
Ratko Mladic komutasındaki Sırp askerler II. Dünya Savaşı'nın ardından Avrupa'da yaşanan en büyük toplu katliamı yaptılar. 11 Temmuz 1995'te saldırdıkları Srebrenitsa'da toplamda 8372 Boşnak katledildi. Çeşitli hatırat ve günlüklerden bu katliamın biraz okunması bile insanın vicdanının kaldıramayacağı türden.
Birleşmiş Milletler'e bağlı Barış Ordusu olarak gönderilen 400 Hollanda askeri, katliamın başladığı sırada bölge güvenli bölge ilan edildiği için Boşnakların silahlarını almalarına izin vermedi ve kendilerine sığınan 25 bin Boşnak'ı Sırp askerlerine teslim etti. Avrupa'nın göbeğinde, 20'nci yüzyılda göz göre göre, Mladic'in; "Türklerden intikam alma vakti geldi" sözüyle 8372 Müslüman Boşnak'ı katlettiler.
SREBRENİTSA SOYKIRIMI NASIL BAŞLADI?
Lahey'deki Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesinin (ICTY) aralarında Srebrenitsa soykırımının da bulunduğu birçok suçtan müebbet hapse mahkum ettiği Mladic'in 11 Temmuz 1995'te yaptığı açıklama, sonraki birkaç günde olacakların habercisiydi.
Mladic, Sırp bayramı arifesinde şehri Sırp milletine hediye ettiklerini kaydederek, "Nihayet bu topraklarda Türklerden (bölge Müslümanları için kullanılan ifade) intikam alma zamanı geldi" ifadelerini kullanmıştı.
Sırplar, Srebrenitsa düştükten sonra en az 8 bin 372 Boşnak sivili katletti, çok sayıda kadın ve çocuk evlerinden sürüldü.
Srebrenitsa'nın düşmesinin ardından bu şehirde yaşayan Müslüman halkın bir kısmı, bugünkü şehitliğin tam karşısında bulunan eski akümülatör fabrikasında konuşlanan Hollanda askerlerine sığınırken bir kısmı da orman yolundan Boşnak askerlerin kontrolündeki bölgeye ulaşmayı denedi. Orman yolunu seçenlerin de Hollandalı askerlere sığınanların da kaderi aynı oldu.
Yaşanan büyük katliamlar nedeniyle halk arasında "ölüm yolu" olarak da anılan orman yolunu tercih eden binlerce Boşnak, Sırp askerlerin kurduğu pusularda yaşamını yitirdi. Hollandalı askerlere sığınanlar da eski akümülatör fabrikasındaki ilk gecenin ardından başlarına gelecekleri anladı. İlk gece fabrikaya giren Sırp askerler Boşnakların kimlik kontrolünü yapıp keyiflerine göre bazılarını götürürken, eşlerinden ya da oğullarından ayrılan kadınların çığlıkları olacakların habercisiydi.
Ertesi gün Hollandalı askerlerin birkaç metre ilerisinde, kampın hemen dışında bekleyen Sırp askerler, kadın ve çocukları otobüslere bindirirken erkekleri hemen orada ailelerinden ayırdı. Ailelerinden ayrılan erkekler, daha sonra katledilip farklı toplu mezarlara gömüldü. Kadın ve çocuklar ise yıllardır yaşadıkları evlerinden sürgün edildi.
FRANSA, HALA 14 AFRİKA ÜLKESİNİ SÖMÜRÜYOR!
Dünya tarihinin en bahtsız kıtası ve insanları şüphesiz Afrikalılar. Afrika'nın da şüphesiz en büyük vahşisi Fransa oldu. Senegal, Burkina Faso, Fildişi Sahili, Mali, Gine, Nijer, Togo, Çad, Kongo, Kamerun, Benin, Gabon, Ekvator Ginesi ve Orta Afrika Cumhuriyeti gibi devletlere yaptığı zulümler tarihin sayfalarında acı ve kara bir leke olarak kaldı insanlık adına.
Sömürge kelimesinin adına yakışan biçimde Afrika'nın bütün kaynağını kurutan başta Fransa olmak üzere Avrupalılar, milyonlarca insanın katledilmesinde, hükümetlerin yıkılıp iç karışıklıkların çıkmasında başrolü oynadı. Işin acı yanı ise yukarıda ismi geçen devletler hâlâ Fransa'ya sömürge vergisi veriyor.
Fransa'nın sömürdüğü Afrika ülkelerinden yıllık 500 milyar dolardan fazla gelir elde ettiği ifade ediliyor.