Arama

  • Anasayfa
  • Galeri
  • Tarih
  • İslam uygarlığında temelleri atılan ‘ilk hastanelere’ dair bilinmeyenler

İslam uygarlığında temelleri atılan ‘ilk hastanelere’ dair bilinmeyenler

Tarihteki ilk hastanenin bundan bin yıl önce Müslümanlar tarafından kurulduğunu biliyor muydunuz? Peki ya bu hastanelerde, tedaviden nekahete, akıl hastanesinden huzurevine kadar bir dizi tesisin bulunduğunu? Müslüman hekimler için, her kim olursa olsun hastaları iyileştirmek, bir yükümlülüktü ve bu şifahanelerde sosyoekonomik statüye bakılmaksızın herkesle ilgilenilirdi. İlmi, gelecek kuşaklara aktarmayı görev edinen hekimler, tıp eğitimi alan öğrencilere teorik ve pratik bilgiler veriyorlardı. İslam uygarlığında temelleri atılan 'ilk hastanelere' dair bilinmeyenleri sizler için derledik.

  • 10
  • 15
HASTAYA UYGUN İLAÇLAR VE YEMEKLER HAZIRLANIRDI
HASTAYA UYGUN İLAÇLAR VE YEMEKLER HAZIRLANIRDI

Müslümanlar etkili idarecilerdi ve hastaneler oldukça iyi yönetiliyordu. Mesela, 12'inci yüzyıl gezgini İbn Cübeyr, Nureddin Hastanesi'ndeki hastaların memnuniyetine verilen önemi şu sözlerle över:

"Nureddin Hastanesi, Şam'daki iki hastaneden büyüğü ve daha çok ilgi göreni olup günlük bütçesi on beş dinar civarındadır. Bu hastanede nâzır adıyla görevlendirilen kişi her bir hastaya ait ilaç, yemek vs. masrafları ihtiva eden kayıtların tutulmasından sorumludur. Hekimler sabah erken gelerek hastaları muayene eder ve her hastaya uygun düşen faydalı ilaç ya da yemeklerin hazırlanması için talimat verirler."

  • 11
  • 15
“İSLAM’IN ŞANININ EN GÜZEL DELİLLERİNDEN BİRİ”
İSLAM’IN ŞANININ EN GÜZEL DELİLLERİNDEN BİRİ

Yakın Doğuya yaptığı ziyaretler sırasında uğradığı çoğu şehirde bir ya da birden fazla hastane olduğunu gören İbn Cübeyr, hislerini hastanelerin "İslam'ın şanının en güzel delillerinden biri" olduğunu söyleyerek dile getirir.

  • 12
  • 15
AKIL HASTALARI İÇİN AYRI KOĞUŞLAR BULUNUYORDU
AKIL HASTALARI İÇİN AYRI KOĞUŞLAR BULUNUYORDU

Son derece önemli faaliyetlerin yapıldığı bu hastanelerde uygulanan tedaviler fiziksel hastalıklarla sınırlı değildi. 9'uncu yüzyıl Bağdat'ında, Râzî'nin çalıştığı bir hastanede akıl hastalarına ayrılmış özel bir koğuş da bulunuyordu.

  • 13
  • 15
İSLAM UYGARLIĞINDA ‘TIP EĞİTİMİNE’ DAİR BİLİNMEYENLER
İSLAM UYGARLIĞINDA ‘TIP EĞİTİMİNE’ DAİR BİLİNMEYENLER

Hastane koridorlarında uzman cerrahın peşi sıra yürüyen genç ve istekli doktor adayları…

Bu manzarayı yalnızca günümüzde görebileceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Zira Müslümanların bundan 8 asır önce kurduğu üniversite hastanelerinde, öğrencilere ilk elden teorik ve pratik bilgiler veriliyor, soru cevap yöntemiyle bilgilerin pekiştirilmesi sağlanıyor ve tıp eğitimi alan öğrenciler, hekimlerle birlikte hastaları muayene ediyorlardı.

"İslam uygarlığında 'tıp eğitimine' dair bilinmeyenler"i derlediğimiz haberimizi okumak için tıklayın.

  • 14
  • 15
MÜSLÜMAN ÂLİMLERİN İNSANLIĞA ‘CERRAHİ MİRASI’
MÜSLÜMAN ÂLİMLERİN İNSANLIĞA ‘CERRAHİ MİRASI’

Modern cerrahi, kendini hayat kurtarmaya adayan insanların yüzyıllara yayılan yeniliklerine borçlu olduğumuz en ileri uygulamaları içeriyor.

Bundan bin yıl önce, hayat kurtarma aşkıyla yanıp tutuşan Müslüman âlimler, üç çeşit ameliyatı başarıyla yapabiliyordu: Damar cerrahisi, genel cerrahi ve ortopedik cerrahi…

Müslüman âlimlerin o günlerden bugünlere bıraktıkları tıbbi mirası, o dönemde kullanılan ameliyat tekniklerini derlediğimiz haberimizi okumak için tıklayın.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN