İstanbul’da Fatih Sultan Mehmet'in emriyle inşa edilen 5 kuruluş
Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u fethettikten sonra şehri ihya etmek amacıyla derhal faaliyete geçti. Peki ya, onun istediği ilk beş kuruluşun hangileri olduğunu biliyor musunuz? Ya da o kuruluşların günümüze dek ulaştığını ve halen hizmet verdiğini? İstanbul'da Fatih Sultan Mehmet'in emriyle inşa edilen 5 kuruluşu ve hikayelerini sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 18.04.2019
16:45
Güncelleme Tarihi: 30.03.2021
09:14
KİRA ÖDEMELERİ AYASOFYA VAKFINA BAĞLIYDI
O dönemde aynı meslek grubundan olan insanların aynı yerde bulunmaları âdettendi. Bu hem onlara ulaşmayı kolaylaştırır, hem de aralarındaki dayanışmayı artırırdı.
Ancak debbağ işlemi çevreye yaydığı kötü koku sebebiyle şehir içinde icra edilmez. Bu sebeple Fatih Sultan Mehmet debbağhanenin şehrin dışında kurulmasını emreder ve böylelikle Kazlıçeşme debbağhanelerinin temeli atılmış olur.
Takip eden günlerde Kazlıçeşme'ye 360 adet debbağhane inşa edilir. Bu debbağhaneler Ayasofya Vakfı'na bağlanır ve burada deri işleme merkezi açacak olanlar kiralarını Ayasofya Vakfı'na öder.
DERİYİ TÜM AŞAMALARDAN GEÇİREREK İŞLERLERDİ
Bu bölgede açılan debbağhaneler hammaddeleri olan deriyi civarda bulunan salhane-mezbahalardan alıp işlerler. Devlet de burada işlenen deriyi askeri amaçla satın alarak günümüzde Saraçhane olarak bilinen bölgedeki saraçlara götürür.
Saraçlar da bunları eyer, koşum takımı, ayakkabı, bot gibi askeri ürünler haline getirerek devlete teslim eder. Kazlıçeşme debbağhanelerinde kösele, meşin, sahtiyan gibi deri çeşitleri üretilir ve buradan sade vatandaşlar da alım yapar.
VIDEO
ASIRLARDIR YAŞATILAN GELENEK
Kazlıçeşme debbağhaneleri uzun süre çeşitli amaçlarla ham deri işlemeye devam eder. 1929 yılına gelindiğinde debbağhanelerin sayısı 113'tür.
İlk kurulduğu günlere göre azalsa da teknik ve kapasite açısından gelişmiştir. Örneğin bunlardan 17'si fabrika düzeyindedir. Kazlıçeşme debbağhaneleri, bir başka deyişle deri işleme merkezleri, 540 sene Kazlıçeşme bölgesinde hizmet verdikten sonra 1993 yılında Tuzla Organize Deri Sanayi bölgesine taşınır.
Deri imalat atölyelerinden bir kısmı taşınma kararından sonra merkezlerini kapatır, bir kısmı ise taşınır.
Camialtı Tersanesi, Tersane-i Âmire bünyesinde bulunan gemi imal ve onarım bölümlerinden biridir. Kuruluşu, Fatih Sultan Mehmet döneminde inşa edilen Tersane-i Âmire ile aynı yıllara denk gelir.
Tersane-i Âmire çatısı altında faaliyete geçen tersane, ilk yıllarında Camialtı Tersanesi olarak anılmaz, bu ismi ilerleyen yıllarda alır.
EN BÜYÜK YENİLİK SANAYİLEŞME İLE BAŞLAR
Başlangıç yıllarında tesis birkaç kızak, bir divanhane, bir de mescitten müteşekkildir. İlerleyen dönemde ise faaliyet alanı ve kapasitesi genişler. II. Bayezid devrinde gemilerin birçoğu burada inşa edilir.
Yavuz Sultan Selim ve Kanuni dönemlerinde ise kapasite bir hayli artırılarak kızakların sayısı 200'e kadar çıkar. Ancak en büyük yenilikler sanayileşmenin başladığı yıllarda yapılır.