İstanbul’da Fatih Sultan Mehmet'in emriyle inşa edilen 5 kuruluş
Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u fethettikten sonra şehri ihya etmek amacıyla derhal faaliyete geçti. Peki ya, onun istediği ilk beş kuruluşun hangileri olduğunu biliyor musunuz? Ya da o kuruluşların günümüze dek ulaştığını ve halen hizmet verdiğini? İstanbul'da Fatih Sultan Mehmet'in emriyle inşa edilen 5 kuruluşu ve hikayelerini sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 18.04.2019
16:45
Güncelleme Tarihi: 30.03.2021
09:14
ASIRLARDIR YAŞATILAN GELENEK
Kazlıçeşme debbağhaneleri uzun süre çeşitli amaçlarla ham deri işlemeye devam eder. 1929 yılına gelindiğinde debbağhanelerin sayısı 113'tür.
İlk kurulduğu günlere göre azalsa da teknik ve kapasite açısından gelişmiştir. Örneğin bunlardan 17'si fabrika düzeyindedir. Kazlıçeşme debbağhaneleri, bir başka deyişle deri işleme merkezleri, 540 sene Kazlıçeşme bölgesinde hizmet verdikten sonra 1993 yılında Tuzla Organize Deri Sanayi bölgesine taşınır.
Deri imalat atölyelerinden bir kısmı taşınma kararından sonra merkezlerini kapatır, bir kısmı ise taşınır.
Camialtı Tersanesi, Tersane-i Âmire bünyesinde bulunan gemi imal ve onarım bölümlerinden biridir. Kuruluşu, Fatih Sultan Mehmet döneminde inşa edilen Tersane-i Âmire ile aynı yıllara denk gelir.
Tersane-i Âmire çatısı altında faaliyete geçen tersane, ilk yıllarında Camialtı Tersanesi olarak anılmaz, bu ismi ilerleyen yıllarda alır.
EN BÜYÜK YENİLİK SANAYİLEŞME İLE BAŞLAR
Başlangıç yıllarında tesis birkaç kızak, bir divanhane, bir de mescitten müteşekkildir. İlerleyen dönemde ise faaliyet alanı ve kapasitesi genişler. II. Bayezid devrinde gemilerin birçoğu burada inşa edilir.
Yavuz Sultan Selim ve Kanuni dönemlerinde ise kapasite bir hayli artırılarak kızakların sayısı 200'e kadar çıkar. Ancak en büyük yenilikler sanayileşmenin başladığı yıllarda yapılır.
SULTAN MAHMUD DÖNEMİNDE MODERN BİR YAPIYA KAVUŞTU
I. Mahmud döneminde, yani 1700'lü yılların ortalarında yeni eklemeler gerçekleşir. Sanayi devri olan 1800'lü yılların ortalarında ise tesise haddehane, dökümhane, demirhane ve çelik fırınlar eklenir; tesis bünyesinde küçük çekiç fabrikası kurulur ve tersane tam anlamıyla modern bir sanayi tesisi görünümüne kavuşturulur.
Deniz Kuvvetleri bünyesinde üretim gerçekleştiren tersanenin bir bölümü, Cumhuriyet'in ilk yıllarında (1925), Seyr-i Sefain İdaresi'ne verilir. Bu idare altında da üretim 1932 yılına kadar devam eder. 1932 yılında ise bugünkü Haliç Tersanesi bölümüne taşınır. Takvimler 1939'u gösterdiğinde ise tersane bünyesinde bir liman atölyesi kurulur. Atölyede 5 yıl boyunca mavna, duba ve çeşitli deniz araçlarının tamiri gerçekleşir.
GÜNÜMÜZDE DE HİZMET VERİYOR
1944 yılında tersane Devlet Denizyolları İşletmesi'ne devredilir ve bakım onarım işlerine bu şekilde devam eder.
1952 yılında kurulan Denizcilik Bankası münasebetiyle 1953 yılında bağımsız bir ünite haline getirilerek Camialtı Tersanesi adını alır ve her türlü bakım, onarım ve gemi parçası imal işlerini gerçekleştirmeye devam eder.
İlerleyen yıllarda tersanenin iş hacmi artırılarak tersaneye makine, elektrik, inşa ve döküm bölümleri eklenir. 1981'de sac raspalama ve boyama birimlerinin de eklendiği tesis 1984'te Türkiye Gemi sanayi AŞ'ye bağlanır.
Tersane günümüzde gelişen teknoloji ve artan kapasitesiyle bakım onarım ve imal işleri yapmaya devam eder.