İstanbul'un bilinmeyen 10 eski gazetesi
Türkiye'de modern mizahın ilk örneklerine 1870 yılında çıkan Diyojen gazetesinin yer verdiğini biliyor muydunuz? Ya da Ahmet Midhat ve Melih Cevdet tarafından çıkartılan "Devir"in, daha ilk sayısından yasaklandığını ve daha sonra "Bedir" ismiyle yayımlandığını? Sizler için, İstanbul'un bilinmeyen eski gazetelerini derledik.
Giriş Tarihi: 12.04.2019
15:03
Güncelleme Tarihi: 12.04.2019
15:45
Kendi evinin altında kurduğu matbaayı kısa bir süre sonra Eminönü'nde kiraladığı bir odaya taşımıştır. Edebiyatımızın ilk hikâye koleksiyonu olan Letaif-i Rivayat adlı eseriyle Kıssadan Hisse ve Hace-i Evvel isimli eserlerini kaleme almış, bu eserlerin satışıyla geçinmeye çalışmıştır.
1867'de Filip Efendi'nin idaresinde çıkartılmış bir gazetedir. Pazar günleri dışında haftada birkaç kez düzenli olmayan zan aralıklarıyla çıkarılan Mecmua-i Maarif'te eğitim, bilim ve sanat içerikli mesleki yazılar yayınlanıyordu. Tam takım halinde 3 cilttir.
Necip Asım'ın anılarına göre, Filip Edendi Diyarbakır'dan İstanbul'a gelmiş, 1840'ta İngiliz William Churcill'in Ceride-i Havadis gazetesinde hamallıkla işe başlamıştır.
Bir süre sonra bu gazetenin başyazarlarından, askeri okullar hitabet hocası Siret Efendi'nin özel hizmetlerine de bakan Filip Efendi, 1866'da, Ali Suavi'nin başyazarlık yaptığı ve yönettiği, Muhbir gazetesini de çıkarmıştır.
Eskiden Churcill'in hizmetinde bulunan ve gazetecilik için hararetle okumaya yazmaya çalışan Filip Efendi, zekâsı sayesinde tahsilini ilerleterek Mecmua-i Maarif gibi iddialı bir ismi olan ve değerli yazılara sahip olan bu gazeteyi çıkartacak kadar iktidar kazanmıştır.
Hakayikü-l Vekayi (Olayların Gerçekleri) 170 yılında Rüştü Efendi Tarafından yayınlanmıştır. 617. sayısından sonra o dönemin bir gazete mültezimi haline gelen Filip Efendi tarafından satın alınmış ve altı ay kadar yayın sürdürmüştür. Hakayıkü'l- Vekayi daha ziyade Alman-Fransız Savaşı hakkında haberler vermiştir. Recaizede Ekrem ve Kemalpaşazade Said Bey de bu gazete yazmıştır.
Mizahi Letaif-i Asar ve hanımlar için ''Hanımlara Mahsus'' adlı haftalık ilaveler de yayınlanan Terakki'den sonra onun devamı niteliğindeki Hakayıkü'l-Vekayi aynı iddialı tutumunu sürdürememiştir.