Arama

İstanbul'un Fethi tarihi hakkında 12 bilgi

İstanbul'un fethi dünya tarihinin en büyük olaylarından biridir. Hz. Peygamberin hadisinde geçen müjdeli şehir İstanbul'da, Fatih Sultan Mehmed tarafından 29 Mayıs 1453'te aşılamaz denen surlar aşılarak bir tarih yazıldı. Batılılar fethin şokunu atlatmak ve şehrin Türkler'in eline geçmesini küçümsemek için İstanbul'un açık unutulan bir kapı yüzünden düştüğünü uydurup, kendilerini teselli etmişlerdi. Peki, Fatih'in tarih yazdığı destan İstanbul'un fethi, nasıl gerçekleşti? Son hücum nasıl yapıldı? İstanbul'un fethinde gemiler karadan yürütüldü mü? Fethin Osmanlı tarihinin gelişimine tesirleri ne oldu? Sizler için İstanbul'un Fethi tarihi hakkında 12 bilgiyi derledik.

  • 14
  • 30
İstanbul’a ilk giren Ulubatlı Hasan mıdır?
İstanbul’a ilk giren Ulubatlı Hasan mıdır?

İstanbul surlarına bayrağı ilk dikenin Ulubatlı Hasan olduğu kabul edilir ve onun surlara tırmanışı, bayrağı dikişi tarih kitaplarında bir destan havasında anlatılır. Bu hadisenin kaynağı İstanbul'un fethi sırasında, bizzat orada bulunan Bizanslı tarihçi Francis'tir. Francis bu sahneyi şu şekilde anlatır; "... İşte o sıralarda Hasan adlı bir yeniçeri (memleketi Ulubat olup, koca bir vücuda sahipti), sol eli ile başının üstüne kalkanı tutup, sağ eli ile kılıcını çekti ve bizimkilerin şaşkınlık içinde geri çekildikleri o bölgede surun tepesine doğru atıldı. Onunla aynı cesareti göstermek isteyen otuz kadar diğeri de kendisini takip etti. Bizimkilerden hâlâ surlarda kalanlar ise, üzerlerine kayaları yuvarlıyorlardı ve onlardan on sekizini aşağı yuvarladılar.

  • 15
  • 30

Ne var ki, Hasan kendisine özgü şiddeti ile surun üstüne çıkmayı ve bizimkileri kaçırmayı başardı. Bu başarı ile birlikte diğerleri de onu takip ederek surlara tırmanma fırsatını buldular. Bizimkiler, sayılarının pek az olması nedeni ile sura tırmananlara mani olamadılar; düşmanın sayısı fazla idi; buna rağmen yukarıya çıkanlara saldırdılar ve onlardan birçoğunu öldürdüler. Bu savaş sırasında bir taş Hasan'a isabet etti ve onu yere yıktı. Kendisini yere yıkılmış görünce, bizimkiler de üstüne her taraftan taş fırlatmaya başladılar. O ise dizleri üstüne kalkmış kendini savunmaya çalışıyordu; ancak almış olduğu pek çok yaradan sağ kolu işlemez oldu ve oklarla kaplandı. Pek çok kişi daha öldü..."

ULUBATLI HASAN BİR EFSANE MİYDİ?

  • 16
  • 30
Çandarlı Halil Paşa Bizans’tan rüşvet aldı mı?
Çandarlı Halil Paşa Bizans’tan rüşvet aldı mı?

Halil Paşa İstanbul kuşatmasının başından beri bu işe karşı olup, Bizanslılar'la iyi geçinme taraftarıydı. Çandarlı'nın bu siyaseti, ona karşı olan diğer vezirler tarafından Bizans İmparatoru'ndan rüşvet aldığı şeklinde propaganda edilmişti. Ancak onun İstanbul kuşatmasına karşı olmasının asıl sebebi, Osmanlı'ya karşı Haçlı kuvvetlerinin harekete geçme ihtimalidir. Çandarlı, II. Murad'ın barış siyasetini devam ettirmek istiyordu ve İstanbul fethedilemediği takdirde, Osmanlı İmparatorluğu'nun başına gelebilecek büyük tehlikelerin farkındaydı.

  • 17
  • 30

Ayrıca Fatih'le arasındaki husumet yüzünden İstanbul'un fethinin ona sağlayacağı sonsuz kudretin kendi sonunu getireceğini de biliyordu. İstanbul kuşatmasına karşı çıkmasının asıl sebebi bunlardır. Bizanslılar'dan rüşvet aldığı yolundaki iddialar onu yıpratmak için çıkarılmıştır ve asılsızdır. Fatih'in ilk hükümdarlığı (1444-1446) sırasında Çandarlı Halil Paşa ile genç padişah arasında bir husumet oluşmuş ve II. Mehmed, Halil Paşa yüzünden tahtı babasına bırakmak zorunda kalmıştı. Ayrıca Fatih'in etrafındaki kapıkulu kökenli vezirler de onu Halil Paşa aleyhine kışkırtmaktaydılar. Fatih, Çandarlı Halil Paşa'yı, fetihten hemen sonra, rüşvet dedikodularını sebebiyle ortadan kaldırtmıştır.

  • 18
  • 30
İstanbul’un Fethi açık unutulan bir kapıdan mı oldu?
İstanbul’un Fethi açık unutulan bir kapıdan mı oldu?

Açık kapı söylentilerinin gerçekle alakası yoktur. Fethin şokunu atlatmak ve şehrin Türkler'in eline geçmesini küçümsemek için çıkarılmıştır. Bu rivayet batıda çok yaygındır. Ancak yerli ve yabancı tarihlerin çoğuna göre Türk askerleri bugünkü Topkapı'ya yakın bir yerden savaşarak şehre girmişlerdir. Nitekim bu bölgenin ismi de, surların gördüğü tahribat yüzünden, fetihten sonra Top Yıkığu Mahallesi olarak anılır.

ERHAN AFYONCU'NUN "İSTANBUL'UN FETHİNİ HİÇ HAZMEDEMEDİLER" YAZISINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN