İstanbul'un tarihe damga vuran 10 önemli olayı
Takvim yaprakları 22 Ağustos 1509'u gösterdiğinde, 'Küçük Kıyamet' olarak anılan ve 45 gün süren olayın, İstanbul Depremi olduğunu biliyor muydunuz? Ya da 1954'ü… İnsanlar boğazdan yürüyerek geçtiler. Evet, bildiğimiz boğaz, İstanbul Boğazı. Deniz dondu. Deniz asfalta döndü. Nasıl peki, ne oldu da böyle oldu? Sizler için, binlerce yıldır yerleşime sahne olup on altı yüzyıl boyunca birçok imparatorluğa başkentlik yapan İstanbul'un tarihe damga vuran 10 önemli olayını derledik.
Giriş Tarihi: 05.04.2019
12:12
Güncelleme Tarihi: 01.06.2020
14:14
İLK MİLLİ MAÇ GÜNÜ (1923)
20. yüzyılın başlarında kurulmaya başlayan İstanbul'daki Türk futbol takımları, azınlıkların, işgal güçlerinin ve yabancı ülkelerin takımlarıyla yapılan maçlarda, kendi aralarındaki rekabeti bir kenara bırakarak birbirlerine oyuncu takviyesi yapıyorlardı. Bunun yanında, tarihimizide milli futbol takımı bilinci ve formasının oluşmasında iki güzide takım ve bu takımlarda da iki isim oldukça önemlidir. Bunlar, Türk futbolunun en önemli temsilcileri ve en büyük iki takip takımı olan Fenerbahçe ve Galatasaray kulüpleridir.
1912 yılında Fenerbahçe'den Galib Bey ve Gakatasaray'dan Ali Sami Bey'in başkanlığında yapılan milli futbol maçlarında iki kulüp birbirine oyuncu verebilecek ve sahaya çıkan bu karma takım ''Türk Gücü'' adını alacaktı. Türk Gücü takımının forması kırmızı beyaz olacak ve göğsünde ''ay-yılıdız'' bulunacaktı. Ne var ki savaş yıllarında maç yapacak pek takım bulamayınca bu protokol pek işe yaramadı.
1920 yılında Ali Sami (Yen) Yusuf Ziya (Öniş), Mehmet Burhanettin (Felek) ve Nasuhi Esat (Baydar)İdman İttifakı'nı oluşturdular. Bu ittifak, 10 Mart 1922'de Türkiy İdman Cemiyetleri İttifakı ismini alarak yeni bir yapı kazandı.
Hemen arkasından Yusuf Ziya Bey'in liderliğinde bir milli takım oluşturmak için, İngiliz işgal gücü futbol takımına karşı üç hazırlık maçı yapılarak farklı skorlarla kazanıldı. Diğer taraftan, 23 Nisan 1923 tarihinde, adı geçen ittifakın adı değiştirilerek Türkiye Futbol Federasyonu oldu. Bunun ardından müracaat edilen FIFA, 21 Mayıs 1923 tarihinde TFF'yi üyeliğe kabul etti. Cumhuriyet'in ilanından üç gün evvel, 23 Ekim 1923'te Romanya ile ilk milli maç yapıldı. İstanbul'un ilk stadı olan sekiz bin kapasiteli taskim Stadı'nda yapılan ve 2-2 berabere biten bu özel maçta, milli takımımızda Fenerbahçe'den yedi, Altınordu'dan üç ve Galatasaray'dan da bir futbolcu forma giymiştir.
KÖPEKLERİN SÜRGÜNÜ (1910)
Köpekler, her ne kadar bir kısmı İstanbullunun rahatsızlık duymasına neden olsa da şehrin vazgeçilmez bir parçasıdır. Sokak köpeklerinin modern şehir hayatının unsurlarından biri olduğunu düşünen, bu hayvanlarla hayatları boyunca hiçbir temasları olmadığından onlardan ürken insanlar var. İstanbul'un Osmanlı devleti döneminde de birkaç defa köpeklerden arındırılmak istediğini emre Sarıkuş'un belgesinden öğrenmiştik. Bilindiği kadarıyla 2. Mahmud döneminde bir İngiliz'i ısırdığı söylenen köpekler İngiltere'nin tepkisini çekince, padişah İngiliz notasından dolayı önce şehirdeki köpekleri telef etmeyi düşünmüş; fakat sonra, köpek itlafı günah olduğundan onları Sivriada'ya göndermeye karar vermişti.
Bu olaydan sonra yaşanan bazı başarısızlıklar, halkın bunun kepeklerin Sivriada'ya sürülmesinden kaynaklandığını inanmasını sağlayınca, sonunda İkinci Mahmud köpeklerin geri getirilmesine izin vermişti. 1910 yılına gelindiğinde ise İstanbul'un Doğulu havasından çıkarılmasına bir katkı için, yani modern bir şehre yakışmayan bu sakinlerden kurtarılması için, şehrin köpeklerden temizlenmesine karar verilmiştir.