Arama

Kahraman Anadolu kadınlarının mücadelesi

Türk halkı, kadın-erkek demeden kurtuluş mücadelemizde destan yazdı. Özellikle de istiklalsiz yaşayamayan Anadolu kadınlarımızın kahramanlıkları aradan geçen yıllara rağmen hiçbir zaman unutulmadı. Bugün düşmandan temizlenmiş her karış toprakta onların emeği, kanı ve gözyaşı bulunuyor. Üstün bir kahramanlık örneği sergileyerek tarihe adlarını altın harflerle yazdıran aziz kahramanlarımızı rahmetle yâd ediyoruz.

  • 6
  • 17
"ANADOLU'DAKİ KARA FATMALARIN EN KUVVETLİSİ BENİM"
ANADOLU’DAKİ KARA FATMALARIN EN KUVVETLİSİ BENİM

Büyük Taarruz'da Afyon çevresinde Sürmeli köyünde Yunanlara yaptığı bir taarruzda esir düştü. Yarım saat sorgulandıktan sonra Yunan başkumandanı Trikopis "Sen Kara Fatma ha!" diye üç kez seslendi. O da "Anadolu'daki Kara Fatmaların en kuvvetlisi benim." der. O anılarını şöyle anlatır:

"Altımdaki Ceylan ismindeki, güzel talim ettirilmiş çok akıllı bir hayvandı; âdeta bir piyade neferi gibi düşman mevziine sokulmakta fevka'l-âde mahirdi. Afyon civarındaki Sürmeli köyünde bulunan düşmana müfrezemle taarruz esnasında, hayvanımla düşmanın mevziine sokulmak icap etti. Bu esnada düşman tarafından bir kemend atılarak yakalanmıştım ve hayvanda şahlanarak bizim tarafa firar etmeye muvaffak oldu; ben de bu suretle düşmana esir olmuştum.

Beni yakaladıktan zaman gözlerim bağlanarak, kendi mevzilerinin iki saat gerisinde bir yere götürülmüştüm ve burada gözlerimdeki mendil çözüldü ve sürmeli köyünde kurmuş oldukları karargâhlarında yarım saat isticvap edildim; benden izahat almak için mütemadiyen sıkıştırıyorlardı; ben de verdiğim cevaplarda kaçamak cevaplar veriyordum. Bunlar arzu ettikleri maksadı temin edemediler. Bunun üzerine, Başkumandanları olan Tirikopis'in yanına götürdüler. Beni görünce son derece hayretle bana bakıyordu ve "Sen Kara Fatma!" diye üç defa hayretle ismimi tekrarladı. Biraz sonra hayret ettiğinin sebebini son sualinden anladım. Meğer bunlar, Kara Fatma'yı devasa bir şey tahayyül ediyorlarmış ve bende bunlara cevaben "Anadolu'daki Kara Fatmaların en kuvvetlisi benim" demiştim. Beni bilahare bir yere kapadılar. Evvela başıma dört tane süngülü nöbetçi diktiler; birkaç gün geçtikten sonra bir kişiye indirilmişti. Her gün beni mütemadiyen dövüyorlardı. Gücüm tükenmeye başlamıştı. Bir gün nöbetçinin yanına bir misafir arkadaşı geldi. Şarap içiyorlardı. Misafir olan arkadaşı kalktı gitti. Bu nöbetçi şarap içmeye devam ediyordu. Her halde çok içmiş olmalı ki sabaha karşı sızdığını gördüm. Fakat bir türlü inanamıyordum. Bir iki yoklamadan sonra hakikaten sarhoş olduğuna kanaat getirmiştim. Elindeki silahı alarak ortalık ağarmadan yola çıktım. On dokuz gün esaretin öldürücü ezalarına maruz kaldıktan sonra nihayet bir hayli müşkülattan sonra kaçmaya muvaffak oldum. Bursa'nın işgalini duyunca halime bakmadan Sürmeli köyündeki ovada kıtamın başına geçtim. Bu muvaffakiyetimden dolayı Üsteğmenliğe terfi edildim."

İstiklal mücadelesinin büyük kahramanı Fatma Seher Hanım ile ilgili haberimiz için tıklayın.

  • 7
  • 17
HAFIZ SELMA İZBELİ
HAFIZ SELMA İZBELİ

Hafız Selma, Kurtuluş Savaşı sonrasında Kastamonu'daki kadınları toplayarak asker için çorap, fanila ördürüp cepheye gönderdi. Asker Kastamonu'ya geldiğinde hepsini yolda karşılayıp doyurdu.

Hafız Selma Hanım'a, Cumhuriyet döneminde milletvekilliği de önerilmişti. "Hafız olduğum için başımı açmam, başımı açamayacağım için de milletvekili olamam" diyerek kabul etmemişti.

  • 8
  • 17
NEZAHET ONBAŞI
NEZAHET ONBAŞI

Albay Hafız Halit Bey, komutasındaki 70'inci alayla birlikte Milli Mücadele saflarına katıldı; ancak eşi Hadiye Hanım daha 24 yaşındayken vereme kurban gittiğinden ve o yıllarda İstanbul işgal altında bulunduğundan, küçük kızını da yanında götürmek zorunda kaldı.

İstiklâl Savaşı başladığında Alay Komutanı Albay Halit'e, Yunan askerleriyle en çetin çarpışmaların yaşandığı Gediz hattını müdafaa görevi verildi. Minik Nezahet, yanı başında süngü süngüye çarpışan Mehmetçiğin şehit oluşunu görecek kadar savaşın içindeydi artık.

Gediz Cephesi, Yunanlılara karşı ilk yenilginin alındığı cephelerden biriydi. Ancak Türk askeri düşmanın lojistiğini kesmek için verdiği mücadeleyi sonuna kadar sürdürdü. Zor anlar yaşandı. Tarihe kaybedilen muharebe olarak geçen Gediz Cephesi'nde sadece bir alay başarılı oldu. O da Hafız Halit Bey'in kumandasındaki 70. Alay'dı.

Küçük Nezahet'i onbaşı yapacak, daha sonra onu Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsülerindeki tartışmalara taşıyacak en önemli olaylardan biri de bu sırada vuku buldu.

  • 10
  • 17

Türk askeri Yunan saldırıları karşısında zor anlar yaşadı. O sırada cepheden kaçmayı düşünenler bile oldu. Nezahet, cephe gerisine kaçmaya çalışan askerlerin karşısına duvar gibi dikildi ve ağzından şu sözler döküldü: 'Ben babamın yanına ölmeye gidiyorum, siz nereye gidiyorsunuz?'

Babasına destek olmak isteyen bir çocuğun çırpınışlarının ötesindeydi gayreti. Atın üstündeki küçük kız, askerlerin yüzüne tokat gibi bir gerçeği, 'vatan sevgisini ve şehadeti' haykırınca hepsi geri döndü. Çoğu cephede şehit düştü, Gediz Muharebesi kaybedilse de Yunan askerinin Anadolu'nun içlerine kolay sızması geciktirildi. Artık o kız çocuğu değil, 70. Alay'ın Nezahet Onbaşısı'ydı.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN