Kahraman Anadolu kadınlarının mücadelesi
Türk halkı, kadın-erkek demeden kurtuluş mücadelemizde destan yazdı. Özellikle de istiklalsiz yaşayamayan Anadolu kadınlarımızın kahramanlıkları aradan geçen yıllara rağmen hiçbir zaman unutulmadı. Bugün düşmandan temizlenmiş her karış toprakta onların emeği, kanı ve gözyaşı bulunuyor. Üstün bir kahramanlık örneği sergileyerek tarihe adlarını altın harflerle yazdıran aziz kahramanlarımızı rahmetle yâd ediyoruz.
Giriş Tarihi: 29.10.2019
09:30
Güncelleme Tarihi: 29.10.2020
09:27
Albay Hafız Halit Bey, komutasındaki 70'inci alayla birlikte Milli Mücadele saflarına katıldı; ancak eşi Hadiye Hanım daha 24 yaşındayken vereme kurban gittiğinden ve o yıllarda İstanbul işgal altında bulunduğundan, küçük kızını da yanında götürmek zorunda kaldı.
İstiklâl Savaşı başladığında Alay Komutanı Albay Halit'e, Yunan askerleriyle en çetin çarpışmaların yaşandığı Gediz hattını müdafaa görevi verildi. Minik Nezahet, yanı başında süngü süngüye çarpışan Mehmetçiğin şehit oluşunu görecek kadar savaşın içindeydi artık.
Gediz Cephesi, Yunanlılara karşı ilk yenilginin alındığı cephelerden biriydi. Ancak Türk askeri düşmanın lojistiğini kesmek için verdiği mücadeleyi sonuna kadar sürdürdü. Zor anlar yaşandı. Tarihe kaybedilen muharebe olarak geçen Gediz Cephesi'nde sadece bir alay başarılı oldu. O da Hafız Halit Bey'in kumandasındaki 70. Alay'dı.
Küçük Nezahet'i onbaşı yapacak, daha sonra onu Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsülerindeki tartışmalara taşıyacak en önemli olaylardan biri de bu sırada vuku buldu.
Türk askeri Yunan saldırıları karşısında zor anlar yaşadı. O sırada cepheden kaçmayı düşünenler bile oldu. Nezahet, cephe gerisine kaçmaya çalışan askerlerin karşısına duvar gibi dikildi ve ağzından şu sözler döküldü: 'Ben babamın yanına ölmeye gidiyorum, siz nereye gidiyorsunuz?'
Babasına destek olmak isteyen bir çocuğun çırpınışlarının ötesindeydi gayreti. Atın üstündeki küçük kız, askerlerin yüzüne tokat gibi bir gerçeği, 'vatan sevgisini ve şehadeti' haykırınca hepsi geri döndü. Çoğu cephede şehit düştü, Gediz Muharebesi kaybedilse de Yunan askerinin Anadolu'nun içlerine kolay sızması geciktirildi. Artık o kız çocuğu değil, 70. Alay'ın Nezahet Onbaşısı'ydı.
Adanalı Rahmiye Hanım, 1920 yılında Türkler ile Fransızlar arasında yapılan Kurtuluş Savaşı'na katıldı. Savaşın ilk zamanlarındaki görevleri keşif ve cephe gerisinde kundakçılık yapmaktı ve bu görevlerini birçok kahramanlıkla gerçekleştirdi. Daha sonra kendi de savaşta çarpışmalara katıldı.
1920'de Fransızlara karşı harekete geçildiği sırada Türk askerlerinde yorgunluk ve korku sebepleriyle bir duraksama olunca, "Ben kadın olduğum halde ayakta duruyorum da, siz erkek olarak yerlerde sürünmekten utanmıyor musunuz?" diyerek askerlerin toparlanmasını sağladı. Aynı muharebede ateş hattında kalan iki arkadaşını korumak için ileriye atıldığında şehit oldu.
Adana ve yöresinde Fransızlara karşı verilen mücadelede yer alan ve milis kuvvetlerine katıldı. 8 Mayıs 1920'de milli kuvvetler Pozantı'ya taarruzu başladığında, kritik bir duruma düşen Fransızları kandırarak kılavuzluk etti.
Hatice, kılavuzluk yaptığı Fransızlara yanlış yol göstererek Karboğazı'na soktu. Boğazda sıkışan Fransızlar, Türk askerine esir düştü.