Arama

Kanuni Kudüs’e nasıl hizmet etti?

Kudüs, İslam'ın ilk kıblesi, Müslümanlar için üç mübarek beldeden biri ve Miraç hadisesinin başlangıç noktası… Peki, Kanuni Sultan Süleyman'ın bu mukaddes şehre nasıl hizmet ettiğini biliyor musunuz? Kudüs'ün harap halinin haberini alan Kanuni, "Dimesünler ki çok hazîne gider / Bir içim suyı bin hazîne değer" diyerek derhal şehrin ihya edilmesini emretmiş, bu uğurda hiçbir fedakârlıktan sakınmamıştı. Onun Kudüs'e verdiği hizmetleri sizlerle buluşturuyoruz.

  • 6
  • 17
KANUNİ KUDÜS'TE SU KITLIĞI YAŞANDIĞINI ÖĞRENİYOR
KANUNİ KUDÜS’TE SU KITLIĞI YAŞANDIĞINI ÖĞRENİYOR

Na'îmî, Kanuni'nin Kudüs'te gerçekleştirdiği hizmetlerini anlatmaya su bahsiyle başlıyor. Bölgede, at ile iki günlük mesafede pek çok pınar barındıran bir dağın bulunduğu, vaktiyle İsrailoğullarının buradan şehre su getirdikleri ancak zamanla suyollarının harap olarak, geriye bir taşın bile kalmadığını anlatıyor.

Kudüs'teki su sıkıntısının haberi Kanuni'ye ulaştırılınca, Kanuni, uzun süredir ziyaret ve imar etmek istediği Kudüs'e hizmet edebilme fırsatı bulduğu için hayli seviniyor.

  • 7
  • 17
‘BİR İÇİM SUYI BİN HAZÎNE DEĞER’
‘BİR İÇİM SUYI BİN HAZÎNE DEĞER’

Na'îmî, Sultan'ın bu sevincini şu dizelerle dile getiriyor:

"İrdi çünkim o nâme-i mestur
Hâtır-ı şâha virdi hayli sürûr

Didi Kuds-i Şerif'e çok demdür
İştiyâkım gönülde muhkemdür

Fikrim ânı 'imâret itmekdür
Belki varup ziyâret itmekdür

Belki de vâcib oldı bî-taksîr
Eyleyim Beyt-i Makdis'i ta'mîr

Evvelâ âna su götürsünler
Ol binaya hemân el ursunlar

Dimesünler ki çok hazîne gider
Bir içim suyı bin hazîne değer"

  • 8
  • 17
KUDÜS SU KAYNAKLARINA KAVUŞUYOR
KUDÜS SU KAYNAKLARINA KAVUŞUYOR

Na'îmî, bizzat kendisinin de bu su kaynaklarının olduğu dağı gördüğünü, adeta cennetin ayağına getirilmiş gibi hissettiğini yazıyor. Bu pınarların güzelliğini anlatmanın mümkün olmadığını düşünse de, cana safa, hastalığa şifa verdiğini, seyrinin dahi elemi yok ettiğini dile getirerek pınarların ismini şu şekilde sıralıyor: Ayn-ı A'tân, Ayn-ı Ferrûc ve Ayn-ı Sâlih.

Na'îmî, aylarca süren çalışmaların ardından suyun şehre ulaştırılmasıyla vadilerin gülistana, toprağın çimenlerle yeşil bir denize döndüğünü söylüyor. Halkın da suya kandığını belirten müellif, her türlü hayrın bir karşılığı olduğunu ancak suya kavuşturmanın her hayrın üzerinde olduğunu ekliyor.

  • 9
  • 17
‘GÖR OL ÂB-I LATÎFÜN ÂDÂBIN / HAREM'ÜN BASMADI GEÇÜP BÂBIN’
‘GÖR OL ÂB-I LATÎFÜN ÂDÂBIN / HAREM’ÜN BASMADI GEÇÜP BÂBIN’

Mübarek bir vakitte Kudüs'e ulaşan suyun Harem-i Şerif'e girişini aşağıdaki beyitlerle tasvir ediyor:

"Gör ol âb-ı latîfün âdâbın
Harem'ün basmadı geçüp bâbın

Geçdi tahtından işigünün ol
Budur ehl-i tevâzu' olana yol"

  • 10
  • 17
MESCİDLERİN İHYÂSI VE TEZYÎNİ
MESCİDLERİN İHYÂSI VE TEZYÎNİ

Su ile bereketlenen toprakların ardından sıra Mescid-i Aksa'nın tamirine geliyor.

Mescid-i Aksâ ve Kubbetu's Sahra'nın baştan ayağa harap olduğunu yazan Na'îmî, yağmurda kubbelerden sızan suyun mescitlere dolduğunu anlatıyor.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN