Arama

Kültür ve medeniyetimize dair 20 ilginç bilgi

Günümüzde tüm dünyada hastalıklardan korunmak amacıyla kullanılan aşının, eski Türk kavimlerinden miras kaldığını ve asırlar boyu Anadolu coğrafyasında kullanıldığını biliyor musunuz? Peki ya, Osmanlı'nın tarih sahnesine çıktığı ilk yıllara dair en güvenilir bilgilere nereden ulaştığımızı? Hüsn-i hat alanında "üstat" mertebesine ulaşan padişahın kim olduğunu? Kültür ve medeniyetimize dair 20 ilginç bilgiyi derledik.

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Kanuni Sultan Süleyman, Osmanlı tarihinin en uzun süre padişahlık yapan hükümdarıydı. 46 yıl boyunca Osmanlı Devleti'nde hüküm süren Kanuni, yaşadığı devirde yabancılar tarafından "Muhteşem Süleyman" ve "Büyük Türk" unvanlarıyla anılmıştı. Gerçekleştirdiği fetihler ve seferlerle Osmanlı topraklarını 14 milyon 983 bin kilometreye çıkarmıştı.

Sultan III. Ahmet, hüsn-i hat alanında "üstat" mertebesine ulaşmış bir padişahtı. Hükümdarlık yıllarından sonra kendini mushaf yazımına adamış, nakşettiği Kur'an-ı Kerimlerden ikisini Ravza-i Mutahhara'ya vakfetmişti. Ortaya koyduğu eserlerle Osmanlı'nın en iyi ilk üç "hattat padişahı"ndan biri olarak anılmış, döneminde inşa edilen pek çok caminin levhası onun elinden çıkmıştı.

Kültür ve medeniyetimize dair 20 ilginç bilgi

İlk İslam fetihlerinin son halkasını oluşturan Endülüs, muhteşem bir medeniyete ev sahipliği yapmış; Müslümanların ve gayrimüslim tebaanın çeşitli sahalardaki faaliyetleriyle yüksek ve parlak bir ilim merkezi haline gelmişti. Avrupa'nın "karanlık çağı" yaşadığı dönemde ilim Endülüs'ten yayılmaya başlamış, Müslüman âlimlerin keşifleri pek çok alanda öncü olmuştu.

  • 10
  • 20

Birinci Dünya Savaşı'nın öncesinde İngiliz Gertrude Bell, dağcı, tarihçi, yazar, dilbilimci, arkeolog, kâşif, fotoğrafçı gibi unvanlarla ortaya çıktı. Tüm bunların ötesinde, elinde cetvelle Ortadoğu ülkelerinin sınırlarını çizen; kurulan yeni ülkelerin başına kukla krallar geçiren bir casustu. "Çöl Kraliçesi" olarak anılan, 7 dil bilen Gertrude Bell, Ortadoğu'da İngilizlerin çıkarları için faaliyetlerde bulunmuştu.

  • 11
  • 20

Türkler, büyükbaş hayvanların memelerinden alınan inek çiçek hastalığı mikrobuyla aşılanan çocukların, çiçek hastalığına yakalanmadığını keşfetmişlerdi. Aşı, eski Türk kavimlerinden miras kalmış ve asırlar boyu Anadolu coğrafyasında kullanılan bir yöntem olmuştu. Avrupa'ya Osmanlı topraklarından götürülen aşı, başlangıçta kilise baskısı nedeniyle kabul görmemişti.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN