Kutsal şehir Kudüs'ün tarihi
Orta Doğu'da yer alan ve dünyanın en eski kentlerinden biri olan Kudüs yıllardır İsrail-Filistin çatışmalarına sahne oluyor.
"Toprak Günü" gösterilerini yıldönümünde Filistinli grupların günler öncesinden yaptığı "Büyük Dönüş Yürüyüşü" çağrısına katılmak için halk sınıra akın etmişti gösteriler sonunda birçok Filistinli hayatını kaybetmişti.
Ayrıca bugün, ABD İsrail'in kuruluş yıl dönümünde Tel Aviv'de bulunan büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma kararını gerçekleştirirken İsrail'de kutlamalar düzenliyor. Bu kararın ardından şehirde gerilim yükselmeye başladı.
Tel Aviv'deki ABD Büyükelçiliği'nin yarın işgal altındaki Kudüs'e taşınacak olması şehirdeki gerilimin yükselmesine yol açtı.
Giriş Tarihi: 14.05.2018
13:08
Güncelleme Tarihi: 14.05.2018
16:14
KUDÜS OSMANLI TOPRAĞI OLDU
1517'de Kudüs ve çevresi Osmanlılar tarafından fethedildi. Özellikle Kanuni Sultan Süleyman döneminde tüm ülkede olduğu gibi Kudüs'te de zengin bir dönem yaşandı. Osmanlı yönetimi boyunca Kudüs her zaman önemli bir vilayet ve din merkezi olarak kabul edildi. 1744 yılında ise bir İngiliz referans kitabı Kudüs'ü Filistin'in başkenti olarak saydı.
Ayrıca Hz. Peygamber'in, Mescid-i Harâm'dan çevresi mübarek kılınan Mescid-i Aksâ'ya gece götürülmesi şeklinde gerçekleştirilen İsrâ ve ardından mi'rac mûcizelerinde Mescid-i Aksâ'ya gitmiş olması müslümanlar için bu şehrin önemini arttırmıştır. Muhammed Hamîdullah, el-Mescidü'l-Aksâ'nın Beytülmakdis değil semalarda bulunan, meleklerin sürekli Allah'a ibadet ettikleri bir mescid olduğunu ileri sürmüşse de adı geçen mescidle sonradan bu ismi alan caminin değil Hz. Süleyman tarafından yaptırılan Beytülmakdis'in kastedildiği de bilinmelidir.
Metinlerin Kaynakları: Ömer Faruk Harman, KUDÜS, yıl: 2002, cilt: 26, sayfa: 323-327
OSMANLI DÖNEMİ VE SONRASI
Yavuz Sultan Selim, Mercidâbık'ta Memlükler'e karşı kazanılan zaferden sonra Halep, Hama, Şam üzerinden güneye doğru ilerleyerek 4 Zilhicce 922'de (29 Aralık 1516) İdrîs-i Bitlisî'nin de aralarında bulunduğu devletin bir kısım ileri gelenleriyle ve askerle birlikte Kudüs'e geldi. Ancak Kudüs, padişahın gelişinden önce muhtemelen Ekim 1516'da Osmanlı yönetimine girmişti
OSMANLI DÖNEMİNDE KUDÜS'TE BÜYÜK GELİŞME
Osmanlı Devleti, Kudüs'ü birçok yönden derinden etkileyecek olan bu gelişmelere karşı bir taraftan Avrupa'nın müdahalelerini sınırlandırmaya, diğer taraftan da Kudüs şehrini modernleştirmeye çalıştı. 1863'te Kudüs Belediyesi teşekkül etti, sancak yönetimini düzenlemek üzere bir idare meclisi kuruldu. Kudüs Belediyesi şehrin temizliği, kanalizasyon sistemi, aydınlatılması, sokakların tanzimi ve ağaçlandırılması gibi alanlarda önemli hizmetler verdi ve 1891'de belediye hastahanesini hizmete açtı. 1886'da Kudüs polis gücü oluşturuldu. 1900'de Yafa Kapısı'nın yakınına bir sebil, kapının üzerine de saat kulesi inşa edildi. Müze ile Türkçe, Arapça ve Fransızca oyunların sergilendiği tiyatro da diğer kültürel yatırımlardandır.
Metinlerin Kaynak: Kâmil Cemîl el-Aselî, KUDÜS (Osmanlı Dönemi ve Sonrası), yıl: 2002, cilt: 26, sayfa: 334-338
16 MAYIS 1916 SYKE-PİCOT ANTLAŞMASI
Birinci Dünya Savaşı sonrası Britanya, Fransa ve Rusya arasında imzalanan bu gizli anlaşma, Ortadoğu'da nüfuz alanlarının paylaşılmasını öngörüyordu. Bu anlaşmanın Filistin'e ilişkin maddesinde Rusya ile bir istişarede bulunularak bu bölgede uluslararası bir yönetim kurulmasından bahsediliyordu. Araplar bu anlaşmayı Hüseyin-McMahon yazışmasına bir ihanet olarak görmektedir.
İSRAİL'İN KURULUŞU VE YAŞANAN OLAYLARIN KRONOLOJİSİ
1947: BM Genel Kurulu, Britanya mandasındaki Filistin'i, biri Arap diğeri de Yahudi olmak üzere ikiye bölmeye yönelik "çoğunluk planı" olarak bilinen tasarıyı sundu. Bu öneri Yahudiler tarafından kabul edilirken, Araplar tarafından reddedildi.
1948: Deir Yasin Katliamı. Arap-İsrail Savaşı sırasında, Kudüs yakınlarında bulunan Deir Yasin köyünde Siyonist Irgun örgütüne bağlı militanlar tarafından kadınlar, çocuklar ve yaşlılar katledildi.
1948: İsrail bağımsızlığını ilan etti. Britanyalılar Filistin'den geri çekildi. Mısır, Suriye, Ürdün, Suudi Arabistan, Irak ve Lübnan, İsrail'e savaş ilan etti. Mısır, Irak, Lübnan Ürdün ve Suriye, İsrail'i işgal etti.
1948: Nakba Günü. Filistinliler İsrail'in bağımsızlığı sonrası 15 Mayıs 1948'i, Nakba (Felaket) Günü ilan etti. İsrail'in bağımsızlığını ilan etmesinin ardından 1949'a dek 900 bine yakın Filistinli yaşadıkları bölgelerden çıkmaya zorlandı
1949: İsrail ve Arap devletleri ateşkes ilan etti. Bu ateşkesin ardından İsrail, Birleşmiş Milletler'in daha önceden paylaştırmış olduğu topraklardan daha fazlasını almış oldu.
1967: Altı Gün Savaşı
İsrail, Suriye, Mısır ve Ürdün'e saldırdı. Mısır'dan Sina Yarımadası'nı, Suriye'den Golan Tepeleri'ni, Ürdün'den Doğu Kudüs ve Batı Şeria'yı alan İsrail, Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde yerleşimci programını başladı.
1973: Yom Kippur Savaşı
İsrail için kutsal bir gün olan "Kefaret Günü"nde Mısır ve Suriye orduları Altı Gün Savaşı'nda kaybetmiş oldukları Sina Yarımadası ve Golan Tepeleri'ni geri almak için İsrail'e saldırdı. İlk başlarda Arapların lehine gelişen bu savaş daha sonra İsrail lehine sonuçlandı.