Arama

Maddelerle tarihteki evlilik gelenekleri

Gündelik hayatımızın bir parçası olan evlilik ritüellerinin tarihi kökenlerini merak ettiniz mi? Alyans takma geleneğinin ilk ne zaman ortaya çıktığını, gelinlerin başlarına neden buğday serpildiğini, sağdıçların düğün esnasında ve sonrasında üstlendiği değişik rolleri biliyor muydunuz? İşte maddeler halinde tarihteki evlilik geleneklerine dair birtakım detaylar...

Batılılar ise alyansı dördüncü parmağa takardı. Bu adetin yaygınlaşmasının ise ilginç bir öyküsü var. M.Ö 3. yüzyılda Yunanlı doktorlar dördüncü parmaktan aşk damarı denilen bir damarın doğrudan kalbe gittiğine inanmaktaydı. Böylelikle bu parmak, bir kalp meselesini simgeleyen yüzüğü taşımak için uygun bir parmak haline geldi. Romalılar, Yunanlılardan kopya ederek yüzük adetini benimsemiş oldu. Bu, aynı zamanda Romalı doktorların ilaçları karıştırmaya yarayan iyileştirici parmağıydı.

  • 9
  • 16
Evlilik ilanları nasıl gerçekleştirildi?
Evlilik ilanları nasıl gerçekleştirildi?

Avrupa'da, derebeylik dönemi boyunca ölüm, vergi ve doğum ile alakalı tüm duyurulara (ilanlara) banns denirdi. Evlilik ilanı kavramı ise, M.S 800'de Noel'de Romalıların imparatoru olarak taçlandırılan Frankların kralı Şarlman'ın emriyle ortaya çıkmıştır. Şarlman, birleşik krallığının bir ucundan diğerine bir bildiri yayınladı. Buna göre bütün evlilikler en az yedi gün önceden halka duyurulacaktı. Müstakbel gelinle damat arasında herhangi bir kan bağı varsa önlemek için de haberdar olanların ortaya çıkması emredilmişti.

  • 10
  • 16
Gelinlerin başlarına serpilen bereket sembolü buğday
Gelinlerin başlarına serpilen bereket sembolü buğday

Buğdayın bereket sembolü olduğu düşüncesiyle uzun yıllar boyunca düğünlerde bereketli bir evlilik için gelinlerin başlarından serpilirdi. Günümüzde evlenmemiş kızların gelin buketini kapma yarışmasına girdiği gibi o yıllarda da kızlar bu tahılları kapma yarışına girerdi. Fakat gün oldu artık bu gelenek değişmeye başladı. M.Ö 100 dolaylarında insanlar artık düğün buğdayını atmak için değil, yenmek üzere küçük, tatlı pastalar şeklinde pişirdiler. Düğündeki konuklar ise geline buğday atma eğlencesini terk edemediklerinden olsa gerek geline buğday yerine bu pastalardan atmaya başladı. Bu alışkanlık beraberinde ilginç bir adeti de doğurmuştu.

  • 11
  • 16

Romalı şair ve filozof, Şeylerin Doğası Üzerine yazarı Lucretius pastaların gelinin başında ufalandığı bir tür törenden söz eder. Ve yine bir bereket sembolü olarak çiftten, pastanın kırıntılarını yemeleri istenirdi, buna da beraber yeme anlamına gelen confarreatio adeti denirdi. Pastalar bitince bu sefer konuklara avuç dolusu, yemişlerden, kurutulmuş meyvelerden ve ballı bademlerden oluşan şekerlemelerden ikram edilirdi. Küçük düğün pastalarının kırıntılarından yeme adeti Batı Avrupa boyunca yayıldı.

  • 12
  • 16
Yoksulluk dönemlerinde şekil değiştiren düğün pastaları
Yoksulluk dönemlerinde şekil değiştiren düğün pastaları

Fırlatılan yiyeceğin, çoluk çocuk açısından bolluk ve bereketi sembolize ettiği düğün pastası töreni, Ortaçağ başlarındaki yokluk zamanlarında şekil değiştirdi. Gelin yeniden çiğ buğday veya pirinç yağmuruna tutulmaya başlandı. Bir zamanların süsleme amaçlı yapılan pastaları, yenilecek basit bisküviler, çörekler halini aldı. Ayrıca konuklar merasime kendi pişirdikleri pastaları getirme yönünde teşvik ediliyordu. Kalanlar ise fakirlere dağıtılıyordu.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN