Menderes’in idam sehpasında dahi söylemediği ‘devlet sırrı’
63 yıl önce, TSK içindeki bazı general ve subaylar, Türkiye'nin en kanlı darbelerinden birini gerçekleştirdi. Tarihin en haksız yargılamaları ile "bir hukuk trajedisine" dönüşen Yassıada Yargılamaları, dönemin başbakanı Adnan Menderes'i darağacına götürdü. O yargılamalardan birinde, Adnan Menderes'e "İskenderun'dan yüklenen silahları kime gönderdiniz?" diye sorulmuştu. Peki, Menderes'in idam sehpasında dahi söylemediği "devlet sırrı" neydi?
Giriş Tarihi: 27.05.2019
11:33
Güncelleme Tarihi: 17.09.2023
11:01
‘İSLAM HİLAFETİNİN HALEFİ ADNAN BEY’İ İSTİYORUM’
Bu sözlerinin üzerine ona, "Adnan Bey, ben İslam hilafetinin halefi Adnan Bey'i istiyorum. Ben biliyorum ki, Türkiye en güçlü İslam ülkelerinden biridir. Yüzyıllar boyunca İslam ümmetine liderlik etmiştir. Fransız kuvvetlerinin eliyle bağımsızlığına kavuşmak uğruna her türlü katliama, sürgüne ve en ağır işkencelere maruz kalan Müslüman masum Cezayirlilere Türkiye yardım elini uzatmayacak mı?
Fransız hem onları Hristiyanlaştırıyor, hem de Fransızlaştırıyor. Toprakları kâfirler tarafından işgal edilen kardeşlerimize silah vermeliyiz. Bu ikisi arasında fark var" dedim. Bu hususu o kadar vurguladım ki gözlerinin yaşardığı belli oluyordu.
BİR GEMİ DOLUSU SİLAH CEZAYİR'E GİDİYOR
Adnan Menderes, "Size silah hediye edeceğiz inşallah. Allah, dinlerini savunmak için ihtiyaç duydukları bu silahları onlara ulaştırma konusunda inşallah sizi muvaffak eyler" dedi ve bu konunun çok gizli kalması gerektiğini vurguladı.
Adnan Bey döner dönmez, birkaç hafta sonra gemiyle bize silah gönderdi. Biz de onları direnişçilere ulaştırdık."
İDAM SEHPASINDA DEVLET SIRRINI SÖYLEMEYEN LİDER
◾ Bu yöntemle bir gemi dolusu silah, Libya'ya gönderiliyormuş gibi kamufle edilerek, aslında Libya üzerinden Fransa'ya karşı direniş başlatan Cezayir halkına ulaştırılmıştı.
◾ Bir dönem Adalet Partisi ve Demokratik Parti saflarında milletvekili olarak siyaset yapan ve eski Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) genel başkanlarından Rasim Cinisli de bu olayı doğruladı.
VAPURLARLA YASSIADA’YA ‘SEYİRCİ’ GÖTÜRDÜLER
◾ 27 Mayıs 1960 Darbesini, Cumhuriyet tarihinin en talihsiz olayı olarak nitelendiren Canisli, Menderes'i aşağılamak için anarşist grupların vapurlarla Yassıada'ya götürüldüğünü belirtti.
◾ Kendisinin de hukuk öğrencisi olması ve Demokrat Parti düşüncesine yakın olması dolayısıyla, üç kez mahkemeye seyirci olarak katıldığını söyledi.
‘SÖYLEYEMEM, DEVLET SIRRIDIR!’
◾ Rasim Cinisli, Menderes ile mahkeme heyeti arasında geçen o tarihi konuşmayı şu sözlerle anlattı:
"Orada elimize broşür verirlerdi ve salonda kimseyle göz göze gelinmez, ses çıkarılmazdı. Mahkeme Başkanı Salim Başol azarlayarak Menderes'i içeri davet etti ve 'İskenderun'dan yüklenen silahları kime gönderdiniz?' diye sordu.
Menderes'in edepli şekilde, "Efendim söyleyemem devlet sırrıdır" cevabını vermesine karşın, "Söyleyeceksin, siz onları yükleyip teşkilatlarınıza gönderdiniz ki, Cumhuriyet Halk Partilileri öldürmek için değil mi?" diye ısrarla sormasına rağmen Menderes, devlet sırrıdır diye söylemedi.
Sonradan anlaşıldı ki, o silahlar o yıllarda Fransızlarla mücadele eden Cezayirli mücahitlere gönderilmişti. O gün ben idam sehpasında devlet sırrını söylemeyen devlet adamını tanıdım."