Arama
Mescid-i Aksa saldırıları
Süleyman Mabedi'ni tekrar inşa etmek için büyük bir çaba içinde olan terör devleti İsrail, Kudüs'ü işgal ettiği 1967'den günümüze farklı bahanelerle Mescid-i Aksa'ya saldırıyor. Bu saldırılar bazen siviller bazen de rejim eliyle gerçekleşiyor. 1967'de kazı olarak başlayan saldırılar, 1969'da yangın, 1982'de ateşli silahla baskın ve 2010'lu yıllarda sıklıkla Mescid içine girme ile devam ediyor. Hafızamızı tazelemek için bu saldırların tarihini araştırdık.
🔸 İşgalci askerler 13 Haziran 2014'de Mescid-i Aksa'ya büyük bir baskın gerçekleştirdi. Herhangi bir gerekçe gösterilmeden yapılan baskın, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
🔸 Mescid-i Aksa'ya hukuksuz şekilde giren siyonist askerler, gaz bombaları ve plastik mermilerle hem Müslümanlara saldırdı hem de ibadethaneyi tahrip etti.
🔸 9 Eylül 2015 tarihinde dönemin Savunma Bakanı Moşe Yalon, Mescid-i Aksa'nın yılmaz nöbetçileri murabıtlara yönelik giriş yasağı konulduğunu açıkladı.
🔸 Beş gün sonra 14 Eylül 2015'de işgalci İsrail askerleri sözde güvenlik sebepleriyle Mescid-i Aksa'ya postallarıyla girerek ibadet halindeki beş Müslümanı gözaltına aldı.
🔸 Kudüs'ü işgalinin hemen ardından Harem-i Şerif'in etrafında tüneller kazmaya başlayan terör devleti, 28 Aralık 2016'de yeni bir kazı alanı, tünel daha açtı.
🔸 Silvan'ın Vadi Halva Mahallesi ile Mescid-i Aksa'nın hemen bitişiğindeki Babu'l Megaribe Meydanı arasında açılan bu yeni kazı alanı Yahudilerin Süleyman Mabedi'ni tekrar inşa etmek için yaptıkları bir hukuksuz eylemdi.
🔸 Yakın tarihteki en önemli hak ihlallerinden biri olan 14 Temmuz 2017 baskınında işgalci İsrail güçleri "silahlı saldırı" bahanesiyle üç kişiyi öldürerek Mescid-i Aksa'yı süresiz olarak kapattı.
🔸 Mescid-i Aksa, uzun bir müddet kapalı tutuldu. Ulu mabed Müslümanların girişine açıldığında kapılara X-Ray cihazları yerleştiren terör devleti, Mescid-i Aksa'yı baskı altına aldı.
🔸 2018, 2019, 2020, 2021, 2022 yıllarında da bu hadsiz, küstah ve hukuk ihlali saldırılar devam etti. Özellikle 2017'de ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasının ardından yükselen saldırılar, tek bir amaca hizmet etti.
🔸 7 Ekim'de başlayan "Aksa Tufanı Harekatı", yıllardır süren ve son altı senede dozu iyice yükselen Aksa baskınlarına verilen bir cevap niteliğe de taşıyordu.